• DOLAR 32.565
  • EURO 34.913
  • ALTIN 2422.734
  • ...
İslami Davet Müslüman Bacılarımızın Omuzlarındadır
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Toplumun ıslahı, düzeni ve dizaynı ancak İslam`a daveti esas almakla kaim olabilir. Davet konusu başlı başına bir konu olup, birkaç paragrafla geçiştirilebilecek bir mesele değildir. O halde davetin, günümüzde Müslüman bayanın hayatına ne şekil verip, onların omuzlarındaki yükün varlığından ve ehemmiyetinin idrakine değinelim inşaallah.

Kimliklerinde `Müslüman` ibaresi bulunup ta teslimiyetini başka şeylere yapan kalplere inmek gerekir. Bir toplumu yıkacak olan bayansa, onu imar edecek olanda bayandır. Fıtratlarını bozan yollara tevessül eden o ayaklar mevcutsa, o ayakları fıtrata çekmeyi bilecek Müslüman bayan da mevcut olacaktır. Görüntüsü batı zihniyetine endeksli hayat yaşamını da onlardan almış kişilerin muhatabı, Müslüman bayan olmalıdır. Bu tavır da, bazılarının hoşuna gitmeyecektir. Zira çıkarlarına dokunulmuş olacak ve ahlaksızlığı başrol edinmiş hayalleri, altüst edecektir. Dolayısıyla Müslüman bayanın davet misyonu ağırlığını koruyacaktır. Toplumda hor görülüp, bazılarınca sözleri kaale alınmayıp, belki okul kapılarına sürgün edilip, belki yabancılıkları gözlerden yansıyacaktır.

Tabi davet derken sadece, bizzat bir şeylerin muhatabımıza dille söylenmesini kastetmiyorum. Somutluk daha bir etkili olup, gerçek tevhidin özüne inmiş bir bayanın örtüsü de, bir davettir. Hele ki toplumuzda ahlaksızlık itibariyle bundan daha etkili davet yoktur. Hakeza düşmanlıklarda o orandadır. Onun içindir ki Müslüman bayanın İslam`a daveti, omuzlara taşınacak kutsal yük olup, ağırlığını bilincin sabrında eriterek hayatını fisebillillaha adamayı şiar edinmesi gerekir. Bu yolda, ayağı takılan taşlara aldırmamak... Yokuşların zorluğunu taviz vermeden aşmak... Allah`ın iradesi dışındaki tüm kanunlardan, Allah`a kaçmak... Yola bu bilinçle çıkıldı mı kuşandığımız inanç ve sorumluluklarının önündeki engeller hiç zorluk çekilmeden aşılır. Lakin öncelikle kendi kimliğimizi tam bir İslam ahlakı süzgecinden geçirmek gerekir. Bu İslam`a davet merhalesine geçişin en önemli yolu da, örnek edindiğimiz kişilerdir. Sadece örneklikte kalmayıp, hayatlarını da hayatımızın temeline bina etmek gerekir. Unutmayalım ki; örnek edineceğimiz kişi, hayatımıza olan örnekliği oranında başarılı oluruz. Evet kardeşler ve ablalar; bu noktada ve konumuz itibariyle de Hz. Zeynep`i meselenin özüne, örnekliğin zirve noktasında getirmek istiyorum.

Biliyoruz ki tarihin kalbine saplanan Kerbela hadisesinin başrollerinde olan mümtaz bir şahsiyettir, Hz. Zeynep. Mücadelesi Hakk`ın yanında varlığını sürdürmüş, bu yolda kardeşi iki oğlu ve birçok yakın akrabası şehit düşmüştür. O, bu acıların üstesinden gelip, hakkı haykırmayı şiar edinip, direnci hayatının merkezi edinmiştir. Ondan bize en güzel örnek; tarif edilemez sahnelere şahit olmuş ve bizzat kendisi yaşamışken bu hakkı söylemeyi her yerde ve her zaman cesurca haykırmasıdır. O halde bizim toplumumuzdaki tavrımızda, bizi Zeynep yapmalıdır. Savunduğumuz fikirler bizi peşinden sürüklemiyor ve sadece kalpte kalmaktan öteye gitmiyorsa, o halde Zeynebi karenin hangi köşesindeyiz? Okul kapısında başörtüsünü çantasına alan kardeşlerimiz, şiar edindiğini söylediği Zeynebi direncin hangi tavizsizliğini omuzlamakta? Bu sorular, Hz. Zeynep şahsında şahsiyetimize ışık tutacak sualler olmalıdır.

Hz. Zeynep`in çektiği acılar O`nu seçkin bir mertebeye yükseltmiştir. Ve konuşmalarındaki haykırış, davasına bağlılığını hakkın tarafgirliğine olan derecesini göstermiştir. Günümüz Müslüman bayanın da yüklendiği davet misyonu bu haykırış kadar cesur, tüm acıların doruğundayken bile taviz verilmeyecek bir yola sürüklemelidir.

Varsın örtümüz dolayısıyla veya her zaman her ortamda daveti gönüllere ulaştırmakla İslam düşmanlarının itici bakışlarıyla hemhal olalım. Çekilen sıkıntılar Hz. Zeynep`in acısı kadar mıdır ki? Allah yolunda çektiğimiz imtihanlar derecesinde iman olgunlaşır. Ve unutmayalım ki; bir toplumda `diriliş` için `direnişin` gerçekleşmesi elzemdir. Bu nedenle Müslüman bacım İslami şahsiyeti kimliğine inşa edip, davet düsturunu omuzlarında taşımalıdır...

Zeynebi olmak, Zeynep’çe haykırmak duası ve umuduyla...
Baki Muhabbetle...

Esra TOPRAK / Doğruhaber
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir