BATMAN- Hasankeyf`teki kazı çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdusselam Uluçam, Mart ayından itibaren yaklaşık 9 ay sürecek kazı çalışmalarına başlayacaklarını söyledi.

Hasankeyf`teki kazıların Türkiye`deki diğer arkeolojik kazılardan farklı olarak sürekli bir hale geldiğini söyleyen Rektör Uluçam, diğer kazıların Temmuz ve Ağustos ayında başladığını ve 2 ay sürdüğünü belirtti.

Hasankeyf`te Kazılacak Kamu Arazisi Kalmadı
9 ay boyunca kendilerinin kazı çalışmalarını sürdürdüğünü vurgulayan Rektör Uluçam, \"Hasankeyf`te kazılacak kamu arazisi kalmadı. Hasankeyf`teki kalenin arka kesiminin turizme açılması için biran önce yeni bir yol açalım istedik. Hasankeyf`teki düşme tehlikesi olan kayaların ıslahı olursa biran önce turizme açılsın diye Hasankeyf`e yeni bir kale düşünüyoruz. Onun için orada bir kazı gerekir ve şartlar olgunlaşırsa 15 Mart`ta yine kazı çalışmalarına başlayıp kale çevresinde çalışmalara başlayacağız\" dedi.

Hasankeyf`te 14 Japon ekiple birlikte kazı çalışmalarını yaptıklarını belirten Uluçam, Hasankeyf`in büyük sarayında ise kazı restore çalışmalarına devam ettiklerini dile getirdi.

İmam Abdullah Türbesi`ndeki restore çalışmalarını bitirdiklerini ve Bakanının gelip hizmete açmasını beklediklerini söyleyen Uluçam, \"Bizler 3 senedir kazı çalışmalarımızı yapıyoruz. Dışarıdan bakıldığı zaman çalışmalarımız baraja endeksli görünüyor ama değil. İster Maliye Bakanı, ister Hazine Bakanı ve ister Kültür Bakanlığı kim vatandaşın tapulu malını satın alacak ki orada kazı çalışması yapabilelim. Eğer ki, baraj yapılsa hiç olmazsa Hasankeyf`in geçmiş kültüründe eksik hiçbir şey kalmasın diye çalışmalarımız var ve kazılar yaparak onu belgelemeye çalışıyoruz\" ifadelerinin kullandı.

12 Bin Yıl Önce Buğday Yok Mercimek Varmış
Hasankeyf`te yaklaşık 3-4 yıl daha kazı çalışmaların olduğunu söyleyen Rektör Uluçam, \"Hasankeyf`teki höyük kazıları başlayıncaya kadar Hasankeyf`in şuan ki kayalık kesim dahil yerleştiği alan 3 bin 500 yıl öncesine aittir. Ama o bölgede neolitik döneme kadar gösterdi ki 12 bin yıl öncesine kadar geçen süreçte bir şeyler çıktı ortaya. Hem ev tipleri, taştan yapılmış araç gereçleri ve kullanılan malzemeleri. Biz o malzemelerin analizlerini yaptırıyoruz ve yapılan kimyasal analizlerde Hasankeyf`te o dönemde buğday yok ama mercimek varmış. O dönemde tilki yiyorlarmış ve oranın bitki örtüsü baştan sona meşe ağaçlarıyla donanmış. Onun dışında yaban domuzu, ayı geyiklerin her türlüsü, karaca, yabani keçiler ve balık iskeletleri çıktı\" dedi.

Ölülerini Bulundukları Evlerin Altına Gömüyorlardı
Hasankeyf`teki höyük kazılarının kendilerine Hasankeyf ve civarının 12 bin yıl önce yerleşim alanı olarak ortaya çıktığını ifade eden Uluçam, \"Hasankeyf`te höyük çalışmalarımız devam edecektir. 12 bin yıl önce orada yaşayanların yuvarlak 3-5 kişilik çakıl taşlardan yapılmış evleri varmış. Bunlar ölülerini bulundukları evlerin altına seki yapıp oraya gömüyorlardı ve mezarlık dönemi gelişmemiş o dönemde. O zaman seramik olmadığından çakmak taşı ve diğer sert bazalt taşları yontarak mezarlık yapmışlar. Üst katmanlarda yapılan kazılar bize o dönemde tarımın olmadığını daha çok yaban hayvanlardan beslendikleri ortaya çıkıyor ama aşağıdaki katmanlardan ne çıkar bilemiyoruz\" şeklinde konuştu.

Yaptıkları kazıların kendilerine Hasankeyf ve Dicle kenarında 12 bin yıl önce bir yerleşmenin olduğunu vurgulayan Uluçam, insanların daha çok Dicle Nehrinden faydalanarak balık avladıklarını ve orman ürünlerinden yararlandıklarını söyledi.

Sağlık Bakanlığı Tıp Fakültesine Sıcak Bakmıyor
Tıp Fakültesi ile ilgili kısa değerlendirmelerde bulunan Uluçam, Rektörlüğünün birinci yılından beri Tıp Fakültesine başvurduklarını ve Milli Eğitim Bakanlığı`nın onayını beklediğini belirtti.

Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği, Eczacılık Fakültesi ve Konservatuar bölümlerine başvurduklarını ve YÖK`ün onayından geçtiğini söyleyen Uluçam, ama bunların yörelere göre bir takım planlamalarla açıldığını ve Türkiye`de kendileri gibi 11 Tıp Fakültesinin daha beklediğini belirtti.
Sağlık Bakanlığı`nın Tıp Fakültesine yeteri kadar sıcak bakmadığını dile getiren Uluçam, bunun sebebinin ise, Batman`ın nüfusunu, buradaki hastanelerin durumu ile alakalı olduğunu vurguladı.

Uluçam, Tıp Fakültelerinin devlete yük olmaya başladığını söyleyerek, \"Birkaç Üniversitenin Tıp Fakülteleri ile devlet hastaneleri ortak çalışıyor. Prensip olarak araştırma, geliştirme ve eğitim fakülteleridir tıp fakültesinde ve poliklinik, klinik hizmetleri devlet hastanelerinde ortak olarak çalıştırılıyor. Eğer, böyle şeyler Türkiye`de reel olarak sağlık sektörü için uygun görülürse bu çalışmayı yaygınlaştırmayı istiyorlar ve o zaman bize dönecekler ve bizler ısrarla tıp fakültesini isteyeceğiz\" dedi.(M.Fatih Akgül-İLKHA)