• DOLAR 32.83
  • EURO 35.458
  • ALTIN 2520.938
  • ...
GENÇLİĞİMİZ NASIL OLMALI?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Gençlik hayatın en verimli zamanıdır.İnsan doğru değerlendirirse dünya ve ahirette mutlu sona erişir.Gençliği ıslah edilmemiş toplumlar yıkılmaya mahkumdur. İslami şuura ermemiş gençlik ,taklitçi,özünü bilmez,değerlerini tanımaz,kültürüne sahip çıkmaz.

Son yıllarda gençlerinin durumu ile ilgili kaygısı olan ,endişeli,çocuğum nerede?,kimlerle arkadaşlık ediyor?kötü ortamlardan nasıl koruyabilirim?gibi düşünceler hepimizin ortak kuşkularıdır.Gençliğimiz neden böyle bir duruma geldi? Gençlerimiz için yani geleceğimizin teminatı için neler yapılmalı ve yapılabilir.Bütün soru,sorun ,ve problemlerin çözümü İslami ve peygamber (s.a.v)`i tanıyıp, örnek hayatını yaşamaya bağlıdır.

Peygamber(a.s) gençliğin kıymetine dikkat çekiyor. Yüce Allah`ın herkese "gençliği nerde geçirdin(harcadın)?” Sorusunu soracağını hadiste belirtiyor.

Evet! Gençliğimiz nerelerde geçiyor? Neden gençliğimizin nerede geçtiğini peygamberimiz önemsiyor? Neden yaşlılık, çocukluk, diğer zamanlar değil de gençlik? Peygamberimizin gençliğe önem verdiğini buradan anlıyoruz. Peygamber(a.s) doğru söyler. Demek ki Allah(c.c) bu konuda insanların gençlik döneminden hesap soracak. Herkese sorulacak bu soruya verilecek cevabımız nedir? Hiç bunu düşündük mü?

Cevabımız gençliğimizi internet cafelerde, playstation salonlarında, televizyon başında(filmler, diziler, moda programları, spor karşılaşmaları vb. seyrederek), mi geçiriyoruz? Yoksa kitap okuyarak, tefekkür ederek, kur`an-ı kerimi okuyup anlama gayretinde olarak, tebliğ ve davet ederek, iyiliği emredip kötülükten men ederek zamanımızı verimli kullanarak mı geçiriyoruz? Allah`a karşı görev ve sorumluluklarımızı erteliyor muyuz? Acaba şeytan bize de &`;yaşlanınca yaparsın hacca gidip tövbe edersin” gibi yalanlarla aldatmasın. Çünkü Yüce Allah &`; şeytan sizi Allah`ın affına güvendirmek suretiyle aldatmasın(Fatır / 6) buyuruyor.

Boşa harcadığımız zamanımızdan, gündem yapıp konuştuğumuz her kelimeden , attığımız her adımdan , gittiğimiz her mekandan, yaptığımız her davranıştan hatta alıp verdiğimiz nefesten dahi hesaba çekileceğinizden şüphemiz yoktur.
Bu kadar gaflet ile geçen ömür içinde sonumuzun ne olacağını hiç düşündük mü?

Muhyiddin ibn Arabi &`; şeytanın hileleri” kitabında şöyle bir hadisi anlatıyor.

Peygamber (sav) sahabe il otururken şeytan yanlarına gelir. Peygamber (s.a.v) şeytana sordu; benden sonra en çok kimlere buğz edersin ve sevmezsin?

Şeytan şu cevabı verdi; Muttaki (Allah`tan korkan) bir genç ki varlığını Allah yoluna adamış.

Acaba bizler de şeytanın sevmediği muttakilerden miyiz? Yoksa şeytanın sevdiklerinden miyiz? Şeytanın sevmediği muttakilerden isek ne mutlu bize.
GENÇLER;
Şunu unutmayalım ki; Erkam`ın evinde karargah kuran ve İslam-ın zaferi elleriyle gerçekleşen, ilk İslam cemaatinin fertleri hep gençler idi.

Peygamberimize vahiy geldiğinde yaşı 40 idi. Hz.Ebubekir ondan 3 yaş küçüktü. Hz. Ömer Müslüman olduğu günde 27 yaşında idi. Hz. Ali Müslüman olduğunda çocuk deneyecek yaşta idi.Abdullah Bin Mesut, Erkan Bin Ebul Erkam,Said bin Zeyd,Musab bin Ümeyr hepsi gençlerdi.

Bu sahabelerde bizim gibi gençlerdi. Onların da nefisleri vardı. Bizden fazla olan tarafları ise ilahi aşkları ve Muhammed-i sevdaları idi. Onlar İslam`ın davet ve tebliğ yükünü omuzladılar. Davet yolunda akıl almaz işkencelere maruz kaldılar. Habbab bin Ered`in ateşte canlı canlı yakılması gibi. Sabrettiler sebat ettiler dinlerinden dönmediler. Dinlerini her şeyin üstünde tuttular. Hiçbir şey onları dinlerini yaşamalarına engel olmadı. Bize ne oluyor ki?

Dinimizin emir ve yasaklarını yaşamıyoruz?Kimse işkence yapmadan ilahi çizgiden uzaklaşmışız.Tabi ki hak yolda olanlara diyeceğimiz yok.

Gençlerimizin çoğu Messi, C.Ronaldo, Breat Pitt vs. gibi kişileri kendilerine örnek almakta hatta saç şekillerini bile onlara benzetmektedirler. Örnek alınması gereken Musab bin Umeyr gibi gençlerden haberleri bile yok. Mavi Marmara şehitlerinden 19 yaşındaki genç M. Furkan Doğan`ı da unutmamak lazım. Musab bin Umeyr Mekke`nin en yakışıklı ve ailesi en zengin ailelerindendi. İslam`la tanışınca dünyalıkları elinin tersi ile itip Muhammedi sevdaya tutulmuştur. Uhud`da şehit olduğu zaman kefeni dahi yoktu. Ağaç yapraklarıyla kefenlenmişti. Allah`a aşık olmanın nasıl olduğunu yaşamı ile ispatlamıştı. Yüce Allah`ın gençliğinizi nerede geçirdiniz sorusuna; Allah yolunda yaşayarak cevabını vermişti. Kimileri şunu diyebilir; Şimdi zaman değişti,şartlar değişti,ortam bozuk gibi bahaneler sunabilir.Unutmamak gerekir ki İslam değişmedi cennet değişmedi cehennem de değişmedi.Allah`ın bizi hesaba çekeceği gerçeği değişmedi.Ayrıca günümüzde de gençliğinde İslam`a sarılıp yaşayan ve bu uğurda her şeyini feda eden gençlerin sayısı az değildir.En yakın zamanda hatırlanacaklardan biri Mavi Marmara gemisinde şehadet şerbetini içen Furkan Doğan henüz 19 yaşında bir gençti.
Ölüm gelip çatmadan hesaba çekilmeden önce şu soruların cevabını arayalım; Gençliğimizde Allah için ne yaptığımıza, vaktimizi nerede geçirdiğimize, kimleri dost ve arkadaş edindiğimize dikkat edelim.Akıbetimizi düşünelim.Acaba bugün ölsek sonumuz cennet mi? Yoksa cehennem mi? Ebeveynlerde çocuklarına İslami bir ortam hazırlayıp hazırlamadıklarını yeniden gözden geçirmelidirler
.
Gençler;

Gençlerle ilgili olduğu için, şu kitapları okumanızı tavsiye ederim.

1-Akıbet (Cennet mi? Cehennem mi)

2-İslam`ın genç davetçilerine (Mehmed Göktaş)

3-Gençlerle Tevhid Dersleri (Mehmed Göktaş)

4-Gençlere (Prof.Abdullah Ulvan)

5-Gençlerin Dünyası (M.Hüseyin Fadlallah)

6-Gençlik Rehberi (Said Nursi)
Muttaki KIlıç
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir