• DOLAR 32.564
  • EURO 34.726
  • ALTIN 2411.152
  • ...
Ramazan Ayının Faziletli Olmasının Sebepleri
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hidayet rehberimiz Kur’an-ı Kerim, bu ayda indirilmeye başlamıştır. (Bakara/185)
Cenâb-ı Hakk’ın, “bin aydan daha hayırlı” olduğunu haber verdiği Kadir Gecesi bu aydadır.
En mühim sebep de Yüce Rabbimizin kullarına lütufta bulunarak, senenin bir ayını kazanç mevsimi hâline getirmesidir. Kendilerine bahşedilen bu fırsatı değerlendiren mü’minler, Kitap ve Sünneti Seniyye’yi bir ay boyunca hayatlarına yansıtır, böylece büyük ecirler kazanmış ve günahları da affedilmiş olarak bayram sabahına çıkarlar.
Ramazan ayı, bütün mevsimleri dolaştığından, Müslümanların, her tür şartlar altında Allah’a ihlâs ve teslimiyetle ibadet ettiklerini göstermektedir.
Bu kadar faziletli bir ayda sevap kazanıp cennete girmek, Cehennemden uzaklaşarak şeytana galip gelmek, şüphesiz daha kolaydır.
Şeytanın en büyük yardımcısı olan nefis, oruçla terbiye edildiğinden, insan Ramazan’da günahlardan uzaklaşma hususunda zorluk çekmez.
O hâlde Müslümanlar, Ramazan fırsatını iyi değerlendirmeli, oruçları hakkıyla tutmaya, Kur’an-ı Kerim, zikir ve bilhassa gece ibadetleriyle meşgul olmaya, bol bol hayır ve infakta bulunmaya gayret etmelidir.
Ashâb-ı Kiram Ramazan’ı büyük bir coşku ve heyecanla yaşar ve bu manevi havayı evlatlarına da teneffüs ettirirlerdi. Nitekim Hz. Ömer, Ramazan’da sarhoş olan birine:
−Yazıklar olsun sana! Bizim çocuklarımız bile oruç tutmaktadır” demiştir. (Buhârî, Savm, 47)

RAMAZAN AYININ GECELERİ NASIL DEĞERLENDİRİLMELİDİR?
Gündüzleri oruçla değerlendirilen Ramazan ayının, geceleri de teravih ve teheccüd namazı, Kur’an tilâveti ve zikirle ihya edilmelidir. Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şu müjdeyi verir: “Kim, inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Ramazan gecelerini ihya ederse, geçmiş günahları affolunur.” (Buhârî, Terâvih, 46)

Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve
sellem- Ramazan’da bir gün evinden çıktığında, mescidin kenarında namaz kılan bir grup görmüştü.
–Onlar ne yapıyor?” diye sordu. “–Onlar, ezberlerinde fazla Kur’an olmayan kimselerdir, Übey bin Kâ’b -radıyallâhu anhonlara namaz kıldırıyor!” dediler.
Allah Resûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- :
–İsabet etmişler, ne kadar güzel ve iyi bir şey yapıyorlar!” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Ramazan, 1/1377)
Diğer taraftan, gerek farz olan zekât, gerekse nafile sadakalar, bu ayda daha önemli hâle gelir. Nitekim Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e: “–Hangi sadaka daha faziletlidir?” diye sorulduğunda: “–Ramazan ayında verilen sadaka!” cevabını vermiştir. (Tirmizi, Zekat, 28/663)
SADAKANIN ANLAMI
Burada geçen “sadaka” kelimesi, Arapça ’da farz olan zekât manasına da gelmektedir. Bu sebeple zekâtı Ramazan’da vermek daha güzel görülmüştür. Ashâb-ı Kirâm, Fıtır sadakalarını ve diğer infaklarını bu ayda fazlasıyla ifa ederlerdi. Çünkü Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Sadaka-i Fıtr’ın Müslümanlardan büyük-küçük, kadın-erkek, her bir hür ve köle üzerine bir sâ’ hurma veya bir sâ’ arpa olarak farz kılındığını bildirmiştir. (Buhârî, Zekât, 70-78; Müslim, Zekât, 13)

Fıtır Sadakasını Bayram Namazından evvel vermek suretiyle muhtaçların gönlüne de bayram
süruru tattırılmalıdır.
Ramazan’ın bereketinden azami derecede istifade edebilmek için cömertliği artırmak lâzımdır. Nitekim Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz böyle yapardı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir