Dış Haberler Servisi

Libya'daki Trablus merkezli hükümeti devirmek için bir süredir Körfez ülkelerinden aldığı silahlı destekle iç savaş başlatan Halife Hafter’e bağlı bir heyet, Suriye’de Baas rejimi yöneticileriyle bir araya geldi. Suudi, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’daki darbe rejiminin tam desteğiyle hareket eden Hafter’in, Rusya ve İran destekli Esed’le karşılıklı konsolosluk açma konusunda protokol imzaladığı kaydedildi. Protokolde dikkat çeken detaysa, “başta Türkiye olmak üzere yabancı ülkelerin operasyonları konusunda işbirliği” ifadeleri oldu.

Bingazi merkezli 218 TV’nin haberine göre, Baas rejimi dışişleri bakanı Velid Muallim ile Şam’da temaslarda bulunan Hafter hükümeti heyeti arasında önceki gün yapılan görüşmede, karşılıklı konsolosluk açılmasını da içeren 46 protokol imzalandı. Protokollerin, iki ülke topraklarının egemenliği ve "başta Türkiye olmak üzere yabancı ülkelerin operasyonları konusunda koordinasyon ve iş birliğini de içerdiği" kaydedildi.

Hafter'in sözde hükümetinden başbakan yardımcısı Abdurrahman el-Ahiraş, dışişleri ve uluslararası yardımlaşma bakanı Abdulhadi el-Huveyc, savunma bakanı Yunus Ferhan ve istihbarat şefi Mustafa el-Mukaran’dan oluşan heyetin Cumartesi günü Şam’a gittiği belirtilmişti. Siyasi, güvenlik ve bilgi paylaşımı gibi konuların koordinasyonunun değerlendirileceği ziyarette "Türkiye'nin operasyonları" meselesinin de görüşüleceği bildirilmişti.

BİR GARİP BULUŞMA

Dünya gündemine düşen bu garip anlaşmada bazı detaylar dikkat çekiyor.

İlk olarak, Hafter’in, özellikle de Suudi, BAE ve Mısır’daki darbe rejiminin desteğini aldığı biliniyor. Bunların yanı sıra Fransa ve Siyonist terör çetesi Bingazi merkezli karanlık yapılanmaya destek veriyor. Suriye’de Esed liderliğindeki Baas rejimiyse 2011’deki iç savaş başladığından beri doğrudan Rusya ve İran tarafından destekleniyor. Suudi ve BAE’nin uzun yıllardan beridir bölgede İran’la rekabet halinde olduğu; hatta bu sebeple, Filistin davasını satma pahasına da olsa işgal rejimi israille bile yakınlaştığı biliniyor.

İkinci detay ise Baas rejiminin, sürekli olarak “meşru hükümet” ifadelerini kullanarak, ülkedeki silahlı güçleri, “terörist” olarak adlandırması. Libya’da halihazırda Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) yönetimde bulunuyor. Hafter, özellikle Rusya’dan gelen paralı askerler (Wagner) ve bazı Afrika ülkelerinden para vererek kurduğu milis gruplarla meşru hükümete saldırıyor. Suriye’de 10 milyon insanın ülke dışına kaçmasına sebep olan ve gidenlerin tamamına “terörist” gözüyle bakan, ülkede yüz binlerce insanı katleden ancak buna rağmen kendini, “meşru hükümet” olarak gören Baas rejiminin, Libya’da Trablus merkezli hükümete isyan eden bir örgütle bir araya gelmesi, bu çelişkiyi de gözler önüne seriyor.

ORTAK DOST SİSİ Mİ?

Darbeci General Halife Hafter’e her türlü askeri ve lojistik desteğin BAE tarafından verildiği biliniyor. BM’nin ambargosuna rağmen bir hava koridoru oluşturarak Bingazi’ye silah yardımında bulunan BAE’nin, Hafter’in en büyük destekçilerinden olan Mısır Diktatörü Abdulfettah Sisi ile de yakın bağları bulunuyor. Hatta siyasi gözlemciler Sisi’nin Muhammed Mursi’ye karşı gerçekleştirdiği darbede en büyük destekçisinin BAE olduğunu belirtiyorlar.

Sisi, darbeyi gerçekleştirip Rabia ve Nahda meydanlarında binlerce kişiyi katlettiğinde BAAS rejimi sevincini gizlememişti.  Darbe sürecinde Suriye Devlet Gazetesi Thawra'ya konuşan Esed, "Mısır'da olan şey, siyasal İslam denen şeyin çöküşüdür. Dünyanın her yerinde dini siyasal emellerine alet eden herkesin akıbeti de bu olacaktır" demişti.

Hafter-Esed buluşması, İslam coğrafyasında “iki katilin dayanışması” olarak yorumlandı. İki tarafın da Sisi ile iyi ilişkilere sahip olması ise “ortak dostları Sisi mi?” sorusunu akıllara getirdi.