• DOLAR 32.518
  • EURO 34.802
  • ALTIN 2424.816
  • ...
BÜYÜK GÖÇ
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HABER MERKEZİ

Baas rejimi ve Rusya’nın İdlib’e yönelik hava saldırıları nedeniyle Türkiye sınırına yakın yerlere bir milyonun üzerinde Suriyeli sığınmıştı. Türkiye zaten dört milyonun üzerinde mülteciyi barındırmaktaydı. AB mülteciler konusunda taahhüt ettiği yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi, İdlib’teki son olaylara da lakayt kaldı. Bunun üzerine Türkiye, Avrupa’ya geçmek isteyen Suriye’liler için sınırları ve kapıları açtı. Türkiye'nin düzensiz göçmenlerin Avrupa'ya geçişine engel olmayacağı yönündeki kararın ardından başlayan göç hareketliliği İstanbul'da devam ediyor. İstanbul'da Vatan Caddesi, Aksaray'daki Muratpaşa Camisi önü, Esenyurt ve Zeytinburnu'ndaki toplanma noktalarında düzensiz göçmenler bir araya geliyor. Bu noktalardan otobüslere binen düzensiz göçmenler, Edirne'ye doğru yola çıkıyor. İstanbul'dan Edirne'ye hareket eden düzensiz göçmenler arasında Anadolu'nun farklı illerinden gelenler de bulunuyor. Eşi ve 3 çocuğuyla birlikte Edirne'ye hareket eden Ahmed El Muhammed, yaptığı açıklamada, İstanbul'a ailesiyle birlikte Ankara'dan geldiğini, Edirne sınırını geçtikten sonra Almanya'ya gitmek istediğini söyledi.

“RAKKA’DAN GELDİM ALMANYA'YA GİDECEĞİM”

Edirne sınırında bir süre kalacaklarını, sınırı geçmek için beklemek durumunda olduklarını ifade eden El Muhammed, "Suriye'nin kentinden Türkiye'ye geldim. Ülkemde tarlada çalışıyordum. 7 senedir Ankara Polatlı'da yaşıyorum. Beş kişilik bir aileyiz, gittiğimizde orada bize maaş verecekler. Sonra iş bulacağım." dedi. Ankara'dan İstanbul'a gelen Ahmed Ahmed ise hedefinin Almanya'ya gitmek olduğunu belirterek, "Ben 4 senedir Ankara’da yaşıyorum. Suriye'deki savaşta muhalif 2 kardeşimi 7 sene önce kaybettim. Yunanistan'a gideceğim." diye konuştu.

EKONOMİK NEDENLERLE GÖÇ ETMEK İSTİYORLAR

Ailesi ile Edirne'ye doğru yola çıkan ilkokul 5. sınıf öğrencisi Usame Abdullah Halaf da, ekonomik nedenlerle göç ettiklerini belirtti. Konya'da erkek berberliği yapan Husam Arnap ise geçim sıkıntısı yaşadığını bu nedenle Avrupa'ya göç etmek istediklerini söyledi. Türkiye halkından memnun olduğunu ancak hayat pahalılığının kendilerini zorladığını dile getiren Arnap, "Rahat bir yaşam süremiyorum. Saat 08.00'de işe başlıyorum, akşam 23.00'e kadar devam ediyorum. Hala borç ödemeye devam ediyorum. Yunanistan'dan sonra hedefim Hollanda. Orada kendi mesleğimi yapmak istiyorum." dedi.

DENİZDEN GİTMEK İSTEYENLERİ SAHİL GÜVENLİK TAKİP EDİYOR

Deniz yoluyla Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmek isteyen bir grup düzensiz göçmen, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi sahilinden ayrıldıktan kısa süre sonra botlarının motoru arızalanıp su alınca sahil güvenlik ekiplerince kurtarıldı. Midilli Adası'na geçmek isteyen düzensiz göçmenler, Sivrice Feneri önündeki sahilde toplanıp lastik bota bindi. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yaklaşık 50 kişilik grup denize açıldı. Kıyıdan 100 metre uzaklaşan düzensiz göçmenlerin botu, motoru arızalanıp su almaya başlayınca Sahil Güvenlik Komutanlığından yardım istendi. Kısa sürede bölgeye gelen ekiplerce kurtarılan düzensiz göçmenler, Küçükkuyu beldesindeki sahil güvenlik merkezine götürüldü.

YUNAN POLİSİNDEN ALÇAK MÜDAHALE

Türkiye’nin pek çok bölgesinden kendi imkânlarıyla Edirne’ye ulaşan göçmenlerden bir İranlı, “15 saattir yoldaydık, çok zor, çok soğuk... Ne olacak bilmiyorum. Isparta’dan geliyoruz” dedi. Yalova’dan İstanbul’a oradan da Edirne’ye ulaştığını anlatan başka bir göçmen de “Açacaklar mı kapıları; bekliyoruz. Otobüsler bir yerde bıraktı, oradan yürüyerek geldik” diye konuştu. Ancak göçmenler Yunan sınırında hiç de hoş karşılanmadı. Yunan polisi Kastanies Sınır Kapısı’nı yaya ve araç trafiğine kapattı. Polise takviye olarak askerlerin de gönderildiği sınıra kamyonlarla tel örgüler taşındı.

Arbede esnasında arada kalan çocuk ve kadınlar ise zor anlar yaşadı Yunan sınırını geçemeyip aradaki tampon bölgede kalan ve tel örgülerin ardında bekleyen göçmenleri, Yunan askerleri zaman zaman gaz bombası atarak dağıtmaya çalıştı. Tel örgüleri aşarak karşı tarafa geçmeye çalışan göçmenler ise Yunan askerlerine taşla karşılık verdi.

ARBEDE ESNASINDA ARADA KALAN ÇOCUK VE KADINLAR İSE ZOR ANLAR YAŞADI

Gaz bombasından aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda göçmen etkilendi. Nefes almakta güçlük çeken bazı göçmenler Yunan polisi ve askerine “Siz nasıl bir şeysiniz” diye isyan etti. Yaşanan arbede esnasında arada kalan çocuk ve kadınlar ise zor anlar yaşadı. Kargaşada ailelerini kaybeden bazı çocuklar gözyaşı döktü.

“MÜLTECİLERE GAZ BOMBALARI ATILIYOR”

Gazetecilere açıklama yapan Uluslararası Mülteci Hakları Derneği (UMHD) Başkanı Avukat Abdullah Resul Demir,  Yunanistan sınırında sadece Suriyelilerin olmadığını Afgan, Çeçen, Türkmen, Mısırlı ve Somalilerin de geldiğini söyledi. Kendileriyle görüşmeler yaptıklarını aktaran Demir, "Bize 'Bizim Türkiye'de geleceğimiz yok, çünkü hukuki statümüz mevcut değil, bu anlamda gelecek kaygısı duyuyoruz ve Avrupa'daki akrabalarımız böyle bir sıkıntı içerisinde değiller' diyorlar. Yunanistan kapısının bir an önce açılmasıyla da gitmek istiyorlar." diye konuştu. Mültecilerin siyasi çekişme malzemesi olarak kullanılmaması gerektiğini ifade eden Demir, şunları kaydetti: "Avrupa Parlamentosu ve Birleşmiş Milletlerin bir araya gelerek, iş birliği içerisinde çalışarak, bütün bu ihlalleri de dikkate alarak kapıların açılması konusunda iş birliği yapması gerekiyor. Burada Yunanistan'ın yapmış olduğu eylemler var. Mültecilere gaz bombaları atılması ve plastik mermiler kullanılmasıyla yaralananların olduğunu gördük. Dün hastaneye kaldırılanlar oldu. İnsan hakları ihlallerinin ortadan kaldırılması gerekiyor."

 “MÜLTECİLERİ ÜLKELERİNE KABUL ETMEK ZORUNDADIRLAR”

Avrupa Birliği'nin, mülteci politikasını değiştirmesi gerektiğini dile getiren Demir, "Bir an önce kapıları açarak mültecileri ülkelerine kabul etmek zorundadırlar. 2 gündür buradayız ve ciddi anlamda insani gereksinimler var. Çocuklar, kadınlar var. Hijyen koşulları kötü, ıslak zeminde yatıyorlar ve buraya ciddi anlamda insani yardımın gelmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.  Demir, Avrupa'daki sivil toplum kuruluşlarının harekete geçerek Avrupa Parlamentosuna kapıların açılması yönünde baskı kurması gerektiğini kaydetti.

Bu haberler de ilginizi çekebilir