• DOLAR 32.342
  • EURO 35.199
  • ALTIN 2247.131
  • ...
Türkiye'de yaşayan herkes TÜRK ise, Fransa'da yaşayan herkes Fransız olur!?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

YUSUF CAN – HABER YORUM

Bir Fransız’la İngilizce veya başka bir dille konuşursanız o dili bilse dahi sizinle Fransızca konuşmaya gayret eder. Çünkü ona göre Fransızca en güzel dil olmanın yanı sıra tüm dünyanın konuşması gereken dildir de.

Hatta Fransızların ‘DİL’ takıntısı hem AB’de hem BM’de etkisini göstermiş ve Fransızca AB’de ikinci dil, BM’de üçüncü dil olarak zorunlu kullanılmaya başlanmıştır.

Fransızların dil takıntısı şimdilerde yeni bir evreye girmek üzere.

Macron yaptığı açıklamalarda birkaç başlık halinde şu noktalara vurgu yaptı:

-"Fransa genelinde Eylül 2020 itibarıyla okullardaki yabancı dil ve kültür dersleri iptal edilecek." 

-"Türkiye ile bir anlaşmaya varılamazsa ve yeni sistemi kabul etmezse tüm derslere son vereceğiz." 

- Fransa'da ana dil ve kültürü eğitimi veren 8 ülke ile bu sisteme geçiş konusunda anlaştık ancak bu konuda Türkiye ile anlaşamadık. Bu durumda Türkçe derslerini biz sağlayacağız.

- "Ülkedeki ibadet yerlerine (camilerin) yabancılar tarafından sağlanan finansman daha iyi kontrol edilmeli. Paranın nereden ve kimden geldiği ve ne için kullanılacağı bilinmeli. Bununla ilgili yasa çıkarılacak." 

- Türkiye, Cezayir ve Fas'tan Fransa'ya gelen imamların sayısı 300, bu uygulamadan vazgeçeceğiz.

- İmamların da Fransa'da yetişmesi ve Fransızca bilmeleri gerekir.

- "İslami uygulamaların Fransız yasalarına uygun olması gerek" 

-"FRANSA'DA YAŞAYAN TÜRKLER BENİM GÖZÜMDE FRANSIZDIRLAR. Onların Fransız olmalarını istiyorum. Onların Fransızların sahip olduğu haklara sahip olmasını istiyorum ancak Fransızlar gibi aynı yasalara tabiler. Türkiye'nin yasaları burada geçerli olamaz." 

Macron’un bu açıklamaları aslında çok da şaşkınlığa yol açmıyor.

Çünkü bir Fransız’dan ve özellikle Macron gibi “Küresel Aile ile bağlantıları” olan birinden beklenen açıklamalar denilebilir.

Ancak burada dikkatleri çeken konu:

1-İslami çalışmaları kontrol altına almak için imamların ve İslami çalışma alanlarının devlet tekeline alınması gerektiğine yönelik gayretin, sözde “Özgürlük ve insan haklarının” sembol yeri Fransa’dan geliyor olmasına kimsenin itiraz etmemesi,

2-Milliyetçiliğin ve ırkçılığın tahkir edildiği günümüzde Macron’un çıkıp “"Fransa'da yaşayan Türkler benim gözümde Fransızlar.” Demesi ve bu açıklamaya kimsenin tepki göstermemesi.

Macron’un bu ifadesi; Türkiye’de yürürlükte olan Anayasa’nın 66. maddesinde geçen “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.” İfadesine ne kadar da benziyor.

Sanki birbirinin kopyası. Acaba ifadeler mi benzer, zihniyetler mi?

Asıl merak edilen sorular;

1-Fransızlara uygun bir dini anlayış bizdeki 28 Şubat zihniyetine benziyor. Acaba “Dini özgürlükler ve (sözüm ona) liberal laiklik devri bitiyor mu?”

2-Türkiye’de birileri, Macron’un DİL ile ilgili ifadelerine nasıl tepki verecek?

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir