• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

İGİAD, Türkiye’de farklı bölgelerde yaşayan ailelerin insan onuruna yaraşır, sosyal ihtiyaçlarını ortalama karşılayacak bir şekilde geçinebilmeleri için alt standartları belirlemek için yaptığı araştırma sonucunda, 2020 yılında "İnsani Geçim Ücreti"nin İstanbul’da yaşayanlar için en az 3 bin 192 TL olması gerektiğini kaydetti.

16 yıldır "insani Geçim Ücreti"ni belirleyen ve 12 yıldır da belirlenen ücreti rapor şeklinde devlet yönetimindeki gerekli kurumlarla paylaşan İGİAD, insanların onurlu bir yaşam sürdürebilmesi için alması gereken aylık ücreti hazırlamış olduğu bir raporla kamuoyuna duyurdu.

"İnsani Geçim Ücreti' bir haktır"

İGİAD Genel Merkezi’nde yapılan basın toplantısı açılışında konuşan İGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Karahan, "Günümüzde gelir dağılımındaki adaletsizliğin iş görenler aleyhine hızla bozulduğu, servetlerden aldığı payın azaldığı dünyamızda, krizlerden en fazla etkilenen kesim olan iş görenlerin emeklerinin karşılığını almaları gereken ‘İnsani Geçim Ücreti’ işverenler için bir lütuf olmayıp hakkın kendilerine teslimidir. İnsanların sahip olduğu temel hak ve hürriyetler, çalışanlar açısından temel hak ve hürriyetler, çalışanlar açısından onurlu bir yaşan sürdürebilmek için emeklerinin karşılığı olarak almaları gereken ‘İnsani Geçim Ücreti’ bir haktır." dedi.

"İnsani Geçim Ücreti’nin işletmelerde uygulanması maliyet artışı getirmez"

Karahan, "İGİAD’ın önerdiği ‘İnsani Geçim Ücreti’ iş görenlerin harcamaları üzerinden reel rakamlarla hesaplanmakta olup işletmelerde uygulanması halinde gelir dağılımında iyileşmeye, refah seviyesinin artmasına, toplumsal dayanışmanın gelişimine katkı sağlayacaktır. ‘İnsani Geçim Ücreti’nin işletmelerde uygulanması maliyet artışı getirmez. Aksine verimliliği ve bereketi arttırır." diye konuştu.

"İstanbul’daki ‘İnsani Geçim Ücreti’ 3 bin 192 TL’dir"

İGİAD ‘İnsani Geçim Ücreti’ tespit komisyonunun TÜİK verilerine dayanarak 12 ayrı bölgeden elde ettiği araştırmalardaki sonuçları değerlendirerek 2020 yılı ‘İnsani Geçim Ücreti’ni belirlediğini hatırlatan Karahan, şu ifadelere yer verdi: "Bu çalışmada harcamalar üzerinden yapılan hesaplamada bölgesel eşitlemeye dikkat edilmiştir. İGİAD’ın belirlediği ücret bireyi değil iki çocuklu bir ailenin onurlu yaşayabileceği aylık ‘İnsani Geçim Ücreti’ni esas almaktadır. İş görenin alacağı ücret insan onuruna yaraşır olmalı, çalışanın verimini değil varlığını esas almalı, sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını ortalama olarak karşılamalı, içinde yaşadığı toplumun refah düzeyini yansıtmalıdır. 2020 yılı için Türkiye’de 12 ayrı bölgenin ‘İnsani Geçim Ücreti’ belirlenmiştir. Bizim için esas olan İstanbul’daki ‘İnsani Geçim Ücreti’ 3 bin 192 TL’dir."

Asgari ücret belirlenirken aile kriteri göz önüne alınmıyor

Yapılan ücret tespitinde insan onurunun merkeze alındığını, insanın yeryüzünde yaratılmış en değerli varlık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Âdem Korkmaz, "İGİAD’ın hesaplama modellerinde aile mutlaka sistemin içerisine alınıyor. Bireyin öne çıkarıldığı yaklaşımların sosyal sistemde verdiği en büyük arıza aileyi yok etmesidir. Bir ailede birden fazla çalışanın olduğu ya da hiç çalışanın olmadığı varsayımla hareket ediliyor. Bakmakla yükümlü olduğu kişiler de bu sisteme dahil ediliyor. Türkiye’de daha önce asgari ücret tespitlerinde birkaç dönem bu durum kısmen dikkate alındı ama şu anda aile kriteri uygulama ve hesaplamada yok." şeklinde konuştu.

İşçi hakları denildiğinde bunun genellikle sendika ve işçi örgütlerinin işi olarak görüldüğünü belirten Korkmaz, çalışanların da modele dahil edileceği çalışmaların yapılması gerektiğini söyledi.

"Ücret hesaplanırken ulaşılabilir veriler olması temel çıkış noktamız oldu"

Ücret hesaplamalarında TÜİK ve Hacettepe Üniversitesinin veri kaynaklarını kullandıklarını hatırlatan Dr. Öğretim Üyesi Taha Eğri ise, şu ifadeleri kullandı: "Bu hesaplama modelinin arkasında yatan ilk konu onurlu ücret raporudur. Rapor, insanın ekonomik ve sosyal hayatını, içerisindeki toplumun refah seviyesini, ailesini dikkate alarak hazırlanmıştır. Ücret hesaplanırken ulaşılabilir veriler olması temel çıkış noktamız oldu. Bu bağlamda ilk olarak bir yetişkinin beslenme alışkanlıklarını tespit etmesi açısından sağlık bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesinin Türkiye’ye özgü hazırladığı beslenme rehberi birincil veri kaynağımızdır. Bu kaynakta farklı yaş guruplarındaki erkek ve kadınların sağlıklı bir şekilde beslenmeleri için hangi gıda türlerinden ne kadar alacakları açıklanıyor. Bu noktada yola çıkıp hesaplama yaparken bir ailenin günlük gıda harcaması ve toplamda da bir aylık ihtiyacını hesapladık." (Nizamettin Aşkın- İLKHA)











Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız