• DOLAR 32.492
  • EURO 34.956
  • ALTIN 2431.797
  • ...
Bahreyn`deki Ayaklanma Şiddetleniyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Bahreyn polisi, başkent Manama`nın geleneksel pazar alanında yürüyüş yapmak isteyen protestoculara göz yaşartıcı gazla müdahale etti, çok sayıda eylemci tutuklandı.

Birçok dükkanın kapandığı pazar alanındaki eylemde tutuklananlar arasında tanınmış insana hakları aktivisti İnsan Hakları Bahreyn Merkezi başkan vekili Yusuf el-Muhafeza da bulunuyor.

Tutuklamanın daha büyük eylemleri tetikleyebileceği belirtiliyor.

Hükümet, 1994 yılında öldürülen iki protestocu için yapılacak anma gösterilerine karşı başkentte kontrol noktaları oluşturmuş, eylemler yasaklanmıştı. Ancak şehrin farklı bölgelerinde yüzlerce protestocunun sloganlar attığı, eylemler düzenlendiği bildiriliyor.

Bahreyn`deki gösterilerde Şubat 2011 tarihinden itibaren 55 kişi öldü.

Krallığın veliaht prensi, siyasi açmaza çözüm bulmak adına yeni bir diyalog süreci çağrısında bulundu.

Bahreyn halkının dikta rejime karşı protesto yürüyüşleri

Öte yandan İrib, Ali Esger Recebi`nin Bahreyn`deki halk ayaklanmasını konu alan bir makalesini yazdı. Makalede şu hususlara dikkat çekiliyor:

"Bahreyn siyasi ve sivil toplum örgütlerinin çağrısı üzerine bu ülkenin Müslüman halkı bütün kentlerde protesto gösterisine katıldı. Başkent Manama ile diğer kentlerde harekete geçen halk kitleleri, siyasi tutukluların serbest bırakılmasını ve Alî Halife dikta rejiminin devrilmesini istediler. Alî Halife hanedan rejimi Amerika ile Suudi Arabistan`ın askeri ve istihbarat desteğinde bu ülke halkına karşı kan kusturmaktadır. Bahreyn halkı ise İslami devrimlerini zafere kavuşturana kadar protesto gösterilerini ve grevlerini sürdüreceklerini vurguladılar. Bahreyn halkı, protestoculara ateş açıp öldüren cinayetkârlarla bu ülke hapishanelerinde siyasi tutukluları işkence eden güvenlik güçlerini ve onların komutanlarının yargılanıp cezalandırılmasını istedi. Bahreynli direnişçiler Alî Halife rejiminin gayri meşru varlığını korumak için bu ülkeye gönderilen Suudi Arabistan askerleriyle güvenlik güçlerinin bu ülkeden geri çekilmesi gerektiğini vurguladı. Alî Halife rejimine bağlı acımaz güvenlik güçleri halka karşı saldırılarını sürdürüp, onları tutuklayıp işkence ediyorlar. Göstericilere karşı da zehirleyici ve göz yaşartıcı bombalar kullanıyorlar. Nitekim çok sayıda protestocu ağır bir şekilde zehirlendiler. Bazı göstericiler de parçacıklara ayrılan kurşunlarla yaralandılar.

Lo`lo TV kanalının bildirdiğine göre, Bahreyn halkı, haklı isteklerinin gerçekleşmesi yönünde yapılan gösterilerde şehit düşenlerin ülkülerine bağlı kaldıklarını, ülkedeki adaletli ve halkçı bir düzenin kurulması gerektiğini vurgulamaktadır. Bahreyn güvenlik güçleriyle Suudi rejimine bağlı askerler başkent Manama`da evlere baskın yapıp çok sayıda insanı tutuklayıp yaraladılar. Bahreyn devrimci guruplarıyla insan hakları örgütleri de yayınladıkları bildiride bu ülkede insan haklarıyla siyasi ve toplumsal hakların açıkça ve acımasızca ayaklar altına alındığını belirttiler. Bahreyn`de tam bir kıyım yaşanıyor. Bu ülkedeki Amerikancı hunhar rejim hastaneleri bile kışlaya dönüştürülüp, yaralı protestocuların tedavisini engelliyor.

Alî Halife rejimi, nüfusun çoğunu oluşturan Şii Müslümanların camilerini bile yıkıp yakıyor. Yaklaşık bir milyon 300 bin nüfusuyla Bahreyn halkının yüzde 70`ınden fazlası Ehli-Beyt aşığı Şiilerden oluşuyor.

1932 yılında petrolün bulunmasıyla Bahreyn İngilizlerin ve daha sonra Amerikanın etki alanına girdi. Amerika`nın Fars Körfezi`nde varlığını sürdürmek ve enerji kaynaklarını yağmalamak için Bahreyn`i bir askeri üsse dönüştürmüştü. Nitekim Amerika`nın Beşinci Filosu Bahreyn`de konuşlandırılmıştı.

Şiî Müslüman nüfus çoğunluğuna karşın, batılı sömürgeci güçlerin kuklası sözde Sünnî Alî Halife hanedanı, 200 yıldır bu ülkede Hüküm sürüyor. İngilizlerin ve daha sonra Amerikalıların Bahreyn`deki kontrolünü ellerinden kaçırmamak için 1930`lu yılların başından beri Şiî-Sünnî Müslümanlar arasında çatışmalar çıkarmaya çalışıyorlar.

Amerika ve İngiliz desteğindeki Bahreyn rejimi Şii çoğunluğun etkisini kırmak için çeşitli ülkelerden göçmen Arap işçileri bu ülkeye taşıyor. Bu yoldan demografik yapıyı değiştirmeye çalışıyor.

İran`daki İslam inkılabının zafere kavuşmasından sonra Bahreyn halkı İslami anti emperyalist mücadelesini daha yoğun bir şekilde sürdürdü. Fakat en kanlı bir şekilde bastırıldı. Tunus ve Mısır Müslüman halkının dikta rejimleri devirmelerinden ilham alan Bahreyn Halkı tekrar ayaklandı. Fakat Amerika ile İngiltere özel timleri ve Suudi işgal güçlerinin desteğindeki dikta rejim tarafından bastırılmak istendi. Fakat Bahreyn halkı özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinden vazgeçmedi. Bu ülkede çok sayıda masum kadın ve çocukla genç şehit edildi. Yüzlerce tabip ve hemşire yaralıları tedavi etmek suçundan tutuklanıp işkence edildi veya işlerine son verildi.

Ülkede Şiî Müslümanların birçok önemli göreve gelmesi mümkün değil. Bu ayrımcılık işte yönetimin zorbalığını gözler önüne seriyor. Bahreyn Müslüman halkı 200 yıllık Halife sülâlesinin kurduğu kanlı ve baskıcı krallığının ortadan kaldırılmasını, İslam değerlerine uygun bir cumhuriyet düzeninin kurulması, Amerika üssünün kapatılmasını istiyor ve şanlı mücadelesini sürdürüyor. (Dünya Bülteni / İRİB)

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir