• DOLAR 32.388
  • EURO 35.075
  • ALTIN 2326.544
  • ...
İyi ki Varsın Hamas…
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Mehmet Özcan / Haber-Analiz
İslami Direniş Hareketi Hamas, 25. kuruluş yıldönümünü kutladı. Gazze’nin El-Ketibe Meydanı’nda düzenlenen yıldönümü kutlamalarına yarım milyon kişi katıldı. 11 yaşındayken Gazze’den ayrılmak zorunda kalan Hamas’ın Siyasi Birim Başkanı Halid Meşal, aradan geçen 45 yıl sonra ilk kez vatanı Filistin’e, Gazze’ye ayak basarak kutlamalara katıldı. Meşal ve hareketin önde gelen bazı liderlerinin uzun yıllar sonra Gazze’de olması, kentte bayram havası estirdi.
Kutlamalara Filistin dışından yüzlerce konukla birlikte Filistin içinden Fetih Hareketi de dahil olmak üzere Filistinli grupların üst düzey temsilcileri de katıldı. Hamas Hareketi’nin 25. kuruluş yıldönümü kutlamaları işgal altındaki Batı Yaka’da da ilgiyle takip edildi.
 
MEŞAL 45 YIL ARADAN SONRA GAZZE’DE
Gazze El-Ketibe Meydanı’nda düzenlenen etkinlikte konuşan Meşal, işgalcinin meşruiyetini hiçbir zaman kabul etmeyeceklerini söyleyerek, “Filistin’in tek bir karışından dahi taviz vermeyeceğiz” dedi. Meşal, Filistin topraklarının tamamını özgürlüğüne kavuşturmanın bir görev ve hak olduğunu, bunun İslam ümmetinin sorumluluğu olduğunu söyledi. Cihad ve silahlı direnişin Filistin’i işgalden kurtarmanın gerçek yolu olduğunu söyleyen Meşal, işgal zindanlarında yatan Filistinli esirlerin tamamını özgürlüklerine kavuşturma sözü de verdi.


“FİLİSTİN’İ KURTARMAK İÇİN KAPSAMLI BİR STRATEJİYE BAŞLADIK”
Etkinlikte konuşan Filistin Başbakanı İsmail Heniyye ise, işgal altındaki bütün Filistin topraklarını kurtarmak için kapsamlı bir stratejiye başladıklarını belirterek, Gazze’nin düşmanın kırılma noktası ve yayılma emellerinin sonu olduğunu söyledi. Heniyye, Gazze zaferini önce Allah’ın yardımı, ardından direniş gruplarının hazırlığı, birliği ve Filistin halkının ortaya koyduğu vahdetin sağladığını belirtti
 
25 yılın ardından…
İslami Direniş Hareketi Hamas’ı kuruluşundan bu yana kısaca değerlendirmek gerekirse; geçirdiği zorlu 25 yılın ardından bugün geldiği seviyeye bakıldığında önemli bir mesafe kat ettiği görülecektir.

Basit bir karşılaştırmayla bu durumu özetlemek gerekirse, bir yanda Haçlı zihniyetli işgalci batının İslam dünyasının mukaddes beldesi Kudüs, Filistin topraklarına yerleştirerek silah ve her türlü lojistik desteği sunduğu siyonist terörist israil ve yaptığı katliamları var. Diğer yanda işgalin yanı sıra uğradığı katliamlara ve İslam dünyasının yine batının güdümündeki liderlerinin ihanetine rağmen onurlu bir direniş sergileyerek ayakta duran, Kur’an ve Sünnet çerçevesinde hareket eden İslami bir Hareket olarak Hamas duruyor.

Yani tüm teknolojik silahlara, lojistik desteklere, işbirlikçi liderler ve yapılan ihanetlere, tıkatılan kulak ve köreltilen gözlere rağmen yüreğindeki imanla, İslam dünyasından beklediği duayla ve sadece Allah’ın yardımını bekleyerek ‘Hasbunallah ve ni’mel vekil’ diyerek mücadelesini sürdüren Hamas, çok daha güçlenmiş bir konumla karşımızda duruyor.
Siyonist israil’in işgali ve saldırı katliamlarına karşı Hamas’ın meşru müdafaa hakkını kullanan bu tavrı, adaletle hareket eden duyarlı uluslar arası kamuoyunun desteğini almakla birlikte İslami Hareketi, israil ve batılı hamilerine karşı haklı ve destek verilebilir pozisyonda tutan en önemli gerekçelerden birisidir. İsrail’i ateşkes yapmaya iten son saldırı sonrası zafer de gösterdi ki, bugün 25 yaşında yeterli gücüne kavuşmuş olarak vücuda gelmiş Hamas’ın yanı sıra bölgenin özellikle Mısır’la değişen şartları, siyonist işgalci ve batılı hamilerini geri atım atmaya zorlayan sebeplerin başında yer aldı.
BM’de üye olmayan ‘Gözlemci Devlet’ statüsünün Filistin’e verilmesi hakkı bile(ki gelinen süreçte zafer olarak algılanması gereken bir durum) haçlı zihniyetli batılı devletlerce mecburi kabul edilmiş bir durumdur. İşgal zihniyetine göre ‘Gözlemci Devlet’ statüsü gibi küçük isteklerin yerine getirilerek işgal edilmiş Filistin topraklarının mevcut şartlarının daha fazla değişmeden uluslar arası kamuoyunda kabul ettirilmesi meseledir.(Şu an itibariyle Filistin yüzde 17 toprak dilimine sahip. İsrail ise yaptığı işgalle yüzde 83 toprak dilimine sahip) Ancak işgalci zihniyetçe dayatılan mevcut şartların kabul edilebilir hiçbir yanı yok.

İşgalcinin meşruiyetini hiçbir zaman kabul etmeyeceklerini söyleyen Hamas lideri Halid Meşal’in de dediği gibi Filistin’in tek bir karışından dahi taviz verilmeyecek, Filistin toprakları tamamen özgürlüğüne kavuşuncaya dek verilecek mücadele, Filistinlilerin yanı sıra tüm İslam ümmetinin sorumluluğunu gerektirecek asli bir görev olduğunu unutmamak gerekir. Ve biz de izzetli ve onurlu duruşundan dolayı Hamas’ın 25. yılını kutluyor, Allah camianızı mübarek kılsın diyerek ‘iyi ki varsınız’ diyoruz.

25. Yıldönümünde Hamas ve İntifada
Tüm dünyanın gördüğü, bildiği ama sessiz kaldığı siyonist israil’in Filistin’e uyguladığı zulüm ve işgal 64 yıldır devam ediyor. 1987’de başlayan İntifada 25. yılını geride bırakırken, ne siyonist israil’in yaptığı katliamlar son buldu, ne de bu katliamlara uğrayan Filistin halkının çektiği ızdırap, acı, gözyaşı ve de şanlı direnişi…
8 Aralık 1987, Filistin’de israil işgaline karşı topluca başkaldırma niteliği taşıyan İntifada hareketinin başlangıç tarihidir. Bu yıl 25. yıldönümüne girilen İntifada’yı anmak ve Hamas’ın kuruluşunu kutlamak için başta Gazze olmak üzere tüm Filistin’de çeşitli etkinlikler düzenlendi.

İntifada olarak adlandırılan ayaklanmanın ilk adımı 7 Aralık 1987’de atıldı. Gazze bölgesinde bir Yahudi kamyoneti, Filistinli işçileri taşıyan bir araca çarparak dört Filistinlinin hayatını kaybetmesine ve dokuzunun da yaralanmasına neden oldu. İntifada için ilk organizasyon Gazze İslam Üniversitesi Öğrenci Meclisi tarafından yapıldı. Yaralıların bulunduğu Şifa Hastanesi’nin çevresinde toplanan öğrenciler Filistin İslami Direniş Hareketi’nin (Hamas) mensuplarıydı.

ZULME BAŞKALDIRININ ADI İNTİFADA OLDU

İntifada hareketi Gazze Şeridi’nde başladı, ancak kısa sürede Batı Şeria’ya yayıldı. 1993’e kadar süren protestolarda toplam can kaybı bini aştı. İntifada; yıllardır ezilen, işkence edilen, zorla evlerinden kovulan, en ağır katliamlara uğrayan bir halkın kadın-erkek, yaşlı-genç hep birlikte işgalci israil’e karşı oluşan doğal bir başkaldırı hareketinin adı oldu. İntifâda ateşini yakan Gazze İslam Üniversitesi Öğrenci Meclisi üyelerinin tamamının Filistin Hamas üyesi olması İntifâda’nın yakıtının İslam olduğunu göstermektedir.

İNTİFADA’NIN GERÇEKLEŞTİRDİKLERİ
Aralık 1987’de başlayan Birinci İntifâda’nın üzerinden tam 25 yıl geçti. Filistinlilerin 25 yıl önce işgal askerlerini taşlamasıyla patlak veren olaylar sıradan olaylar değildi. Bilakis Filistin’de ve İslam Dünyasında köklü değişikliklere yol açacak bir kıvılcımdı. 25 yıl önce başlayan o İntifâda direnişinin etkileri, Tunus, Mısır ve Libya’nın zalim diktatörlerinin halkları tarafından devrilmesine vesile olurken Yemen, Bahreyn ve özellikle Suriye’de devam eden özgürlük mücadelesinin de hayırlarla sonuçlanmasına vesile olur inşallah.

HAMAS’IN KURULUŞU
Filistin’deki hareketle birlikte aynı zamanda Hamas fiilen harekete geçti. Hamas’ın ilk temelleri Mısır’daki Müslüman Kardeşler cemaatinin kurucusu İmam Hasan el-Benna’nın Filistin’e gönderdiği mücahitler tarafından atıldı. Müslüman Kardeşler Cemaati’nin Filistin kanadı durumundaki, İslami Hareket’in içinden geniş tabanlı bir kitle hareketi niteliğinde ortaya çıkan Hamas, intifadayla birlikte bütün dünyaya sesini duyurmayı başardı. Aslında Hamas’ın geçmişi çok daha öncelere dayanır. Gerçekte Hamas’ın teşkilatlanma alanında temeli 1948’de atılmıştır. Potansiyel kökleri ise çok daha gerilere gitmektedir.

TEMEL İLKE VE PRENSİPLERİ
Hamas’ın birtakım temel ilkeleri vardır ki bu ilkelerinin başında, meselelerin çözümünü İslam’da aramak gelmektedir. Bu yöndeki ilkesini “Çözüm İslam’dır” sloganıyla sık sık vurgulamaktadır. Hamas’ın ikinci temel ilkesi de Filistin topraklarının bir bütün halinde İslam toprağı olduğu ve bu topraklardan hiçbir şekilde taviz verilmesinin söz konusu olamayacağı ilkesidir. Hamas’ın üçüncü temel ilkesi ise Filistin toprakları üzerindeki gayri meşru siyonist işgal sona erinceye kadar mücadele ve direnişin Filistin halkının meşru bir hakkı olduğu prensibidir.

LİDERLERİNİ ŞEHİD VERDİ AMA DİRENİŞTEN VAZGEÇMEDİ
İşgal güçlerinin karşısına sarsılmaz bir kaya gibi dikilen Hamas, siyonist işgalcinin ve işbirlikçilerinin türlü oyunlarına ve komplolarına karşı her geçen gün artan halk desteğiyle günümüze kadar dimdik ayakta kalmayı başardı. Kurucusunu ve önde gelen liderlerini birbiri ardına şehid vermesine rağmen yolundan dönmedi. Allah yolunda mücadeleden, direnişten geri kalmayan büyük insan, lider Şeyh Ahmed Yasin, 22 Mart 2004 tarihinde evinin yakınındaki camide sabah namazını kılmasının ardından, işgalci siyonistlerin helikopterleri tarafından fırlatılan füzelerle şehid edildi. Ki Şeyh Yasin, kafasından başka bütün vücudunun felçli olmasına rağmen işgal yönetimini endişeye sokmuştu. Dünyanın en acımasız işgaline karşı tüm gücüyle direnen Filistin halkı, başta Kudüs olmak üzere işgal altındaki her karış Filistin toprağını özgürlüğüne kavuşturma ve gasbedilen haklarını geri alma yolunda yürümeye ve direnişe devam ediyor.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir