• DOLAR 32.586
  • EURO 35.034
  • ALTIN 2421.655
  • ...
Değişen Kalıplar
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Son yılların en başarılı siyasetini kim yapıyor diye sorsak birçok insan AKP diyecek… Peki, niçin AKP? Baksana adamlar 3 dönemdir kazanıyorlar. Çıraklık dönemi bitti ustalık dönemi başladı. Bu halk bunların neyine güvenip de oy verdi. İlk başlarda İslami hassasiyetleriyle ve masum görüntüleriyle… Başta Başbakan olmak üzere parti içindeki bazıları da İslami kimliklerinden dolayı laiklerin, komünistlerin, sosyalistlerin yani bütün partilerin korkulu rüyası haline geliyordu. İrtica hortlarsa bu adamdan hortlar diyorlardı.

Bu çıraklık döneminde zindan kapısı göründü. Evet, bu zindan belki de Allah’u Teâla’nın ona ileriki hayatında yönetim kapılarının açılacağı zaman görmesi lazım gelen olaylar için bir ön hazırlıktı. Neleri görmesi gerekiyordu? Mazlumu, haksız yere hapse atılan insanları ve anneden babadan kardeşten, dava arkadaşlarından uzak kalışın ne olduğunu… Yani burada Allah’u Teâla’nın bir insana verdiği bir fırsatı ve mazlumları anlayabilmesi için başından bir benzer olayın geçmesinin önemi kendisine vurgulanmıştır bence…

Evet, 28 şubat mağduru sayın Başbakan! Birçok zindanda suçsuz yere ceza evine atılan kardeşlerimiz var… Onların aileleri de onlar kadar mazlum ve mağdurdurlar. Bakıyoruz ki toplumda hep kanla beslenenler; ırkçılık, laiklik adı altında birçok insanın ölümünden sorumlu komutanlar ve benzerleri hastaları olduğunda, taziyeleri olduğunda kendileri için çıkarıldığı gün gibi aşikâr olan yasalarla ziyaretlere ve taziyelere cezaevlerinden alınıp rahatlıkla götürülebiliyorlar. İzin belgelerini çıkarmak saatleri bile bulmuyor. Zindana zaten bunlar yüzünden girdiğinizi de hatırlatmak isterim.

Halkın sırtından yıllarca kan emici keneler gibi beslenenler ve halka her türlü zulmü reva görenler yargılanmaya başladılar diye ortalığı birbirine katanlar ve mahkemeleri basmaya kalkışanlar… Ve bunlara karşı en toleranslı tutumlar izleniyor.

Öte yandan uydurma gerekçelerle Sivas olaylarından dolayı yıllardır çekmedik çilesi, görmedik eziyeti kalmayan mazlum ve Mustazaf mahkûm kardeşlerimizin yürek yakan dramları ve onlara karşı körleşen vicdanlar… Bunları bu halkın görmediğini mi düşünüyorsunuz?

Kimse kusura bakmasın ama bizim aklımıza envai çeşit mesele geliyor bu ustalık dönemiyle ilgili. Anladığımız kadarıyla da yasaklar getirmedeki ustalığınızı konuşturuyorsunuz.

Şu an yapıldığına inandığım sinsi siyasetle ilgili olarak şöyle düşünüyorum.
28 Şubat`ta ve 2000’li yıllarda Müslümanlara zulüm yapanlar şu an Usta’ya şunu diyorlardır: “Sana yaptıklarımızdan dolayı pişmanız. Senden özür diliyoruz. Çünkü bakıyoruz ki yıllardan beridir uğraşıp bir çok çaba harcadığımız halde bir türlü başaramadığımız yasal yasağı yani başörtüsü yasağını uygulamaya sen koydun… Müslümanları zindandan zindana gönderiyorsun… Aileleri onları görmesin diye elinden geleni yapıyorsun… Bravo bravo eğer böyle devam edersen senin istediğin başkanlık sistem var ya onu da devreye sokarız. Bütün partilerimizi kapatıp seni başımıza başkan yaparız. Çünkü elimizi vicdanımıza koyarsak sen Müslümanlardan çok bizim hakkımızı korudun. Bırak halk özgür yaşasın… Açılsın saçılsın… Bu halkın içine aynı ABD, İsrail, İngiltere gibi silah pazarımız canlansın… Çökmek üzere olan ekonomiyi canlandırmak için peynir ekmek gibi onlara silah satalım ve eline silah alan sokaklardaki okullardaki insanları zevk için inançsızlıktan dolayı tarasın…”

Siz de onlar gibi bu halkı İslam’dan uzaklaştırıp içki serbest zina serbest faiz serbest derseniz, başörtüsü takılması yasak sadece imam hatiplerde serbest derseniz. Endişemiz bir gün gelecek ve diyeceksiniz imam hatiplere de başı açık mini etekliler girebilir ve orada da başörtüsü yasağı uygulansın.

Bu Müslümanlara yaptığınız, dinlerini yaşamalarının önüne koyduğunuz engeller ülkeyi büyük felakete götürebilir. İçlerinde dinden eser kalmayan halk her an ABD gibi cinnet geçirebilir… Kendi kazdığınız kuyuya düşebilirsiniz… Avrupa’yı, modayı ve İslam dışı bir yaşam modelini benimsetirseniz ve ekonominiz düzelsin diye onlarla her alanda daha fazla diyaloga girerseniz kendi silahlarıyla sizin çevrenizi sararlar… Şu an Türkiye’de kaç ilde NATO üssü var?

Dünya piyasasında bir iki serbest hamle yapmanıza izin verdiler diye ballı kaymaklı lokmaları size yedireceklerini mi sanıyorsunuz? Bakın bir parmak balı ağzınıza çalıp kırk yerde üs kurmuşlar ve bir de size Türkiye NATO toprağıdır dedirtiyorlar.

Kendi memleketinin batıllaşması yetmiyormuş gibi, burada üretilen ahlaksız diziler İslam ülkelerine ihraç edilerek orada da her türlü tahribat yapılıyor. Bunun farkında olmamanız mümkün değil…

Peki, size soruyoruz karşınızda öyle büyük bir dava varken dünyanız ve ahretiniz için iyi olan İslam dinini niçin model almıyorsunuz? Ecnebilere uyuyorsunuz. Bu ne gaflet! Kendi ülkesinde oturan insanları öldürmek için Türkiye’den kalkıp Filistin’e giden, mavi Marmara gemisindeki Müslümanları şehit eden beş Türk için ne diyeceksiniz? Bunlar hazin bir durum değil mi? Sakın bunun sebebi maneviyattan arındırılmış örtüsüz eğitim sisteminiz olmasın…

Korkarım Türkiye’yi kurtaralım derken bu ülkeyi ecnebilere kaptırabilirsiniz. Ama bunu da iyi bilsinler her zaman gemicinin istediği gibi rüzgâr esmez. Milli Eğitim Bakanı kalkıp şunu söylüyor. Biz başörtüsünü güvenlik için kaldırdık. Peki, soruyoruz bu ülkedeki okulların içindeki ahlaksızlığın önüne geçtiği için mi tehlike arz ediyor başörtüsü. Adam bıçaklama, esrar kullanma okullarda bu kadar yaygın hale gelmiş iken siz bunu bir güvenlik sorunu olarak görmüyor da aksine bunun önüne geçebilecek bir etken olan başörtüsünü mü güvenlik sorunu olarak görüyorsunuz?

Bu halka ne olduğunuzu açıkça anlatın. Tilki yürüyüşü gibi bir o yana bir bu yana sallanmayın. Bu halkın bedduası sizi tutmasın. Unutmayın ki tarih tekerrürden ibarettir ve tarihte bu halkın bedduasını alanların sonu umarım sizler için de bir ders olur…
 

FERHAT TASAN / doğruhaber

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir