• DOLAR 32.603
  • EURO 34.841
  • ALTIN 2494.651
  • ...
​Kayıp aşiret üyelerini bir araya getirmeye çalışıyorlar
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

1914-18 yılları arasında ağırlıklı olarak Ermenistan'ın Başkenti Erivan ve Iğdır'da ikamet eden Redki aşireti, Ermenilerin baskı ve katliamları sonucu Türkiye'nin farklı bölgelerine göç etmek zorunda kaldı.  

Baskı ve katliamların ardı arkası kesilmeyince burada bulunan Müslümanlar, aşiret aşiret kafileler halinde göç ederek yeni hayatlar kurmaya çalışırlar. Göç eden aşiretlerden biri olan Redki aşireti mensupları da kafileler halinde Aras Nehri'nin batı kısmına göç eder ve göç sırasında, sonrasında birçok aile akrabalarını kaybeder.

Yıllar sonra Redki aşireti üyesi ailelerinden 3 kişi kayıp akrabalarını bulmak ve bir araya için yaptıkları çalışmalar ve oluşturdukları platformlarla görüştükleri ailelerin bilgilerini kayıt altına alıp, soy ağaçları, göç hikayeleri ile kayıp akrabalarını bulmaya gayret ediyorlar.

3 arkadaş gerek gidip birebir aileleri ziyarette bulunuyor ve gerekse çeşitli sosyal medya hesapları ile ailelere ulaşıyorlar. Bütün sosyal medya hesaplarında Êla Redkan - Redki Aşireti isimleri ile açtıkları hesaplar üzerinden hem ailelere ulaşmaya çalışıyor, bilgilerini paylaşıyorlar ve hem de aşiretin geçmişi, tarihi öneme sahip görsel ve videoları paylaşarak çalışmalarını yürütüyorlar.

Çalışmaları ortak yürüten 3 arkadaş Ağrılı Avşin Öner, Iğdırlı Salih Timar ve Karslı Doğukan Çamurlu 6 yıldır çalışmalarını sürdürdüklerini ve şu ana kadar 150 ailenin kayıp akrabalarını bulduklarını belirtiyorlar.

Kayıp akrabalarını bulmak için çalışma yürüten 3 arkadaştan biri olan Salih Timar ile yaptığımız röportaj şöyle;

"Şu an Redki aşiretinde kayıp akrabaları olmayan aile sayısı çok nadirdir"

-Kayıp akrabalarınızı bulmanız için yaptığınız çalışmaları görüyoruz. Sizleri böylesi bir çalışmanın içine sevk eden sebepler nedir?

Biz üç kişiyiz; Ağrı, Iğdır ve Kars illerinden Ağrılı Avşin Öner, Iğdırlı Salih Timar ve Karslı Doğukan Çamurlu ile çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ağrılı Avşin Öner bu fikri ortaya attı ve çalışmalara başladı. Sonra çalışmalara dahil olarak çalışmamızı genişlettik. Esasında hepimiz Iğdır ilinden dağılmışız. Redki aşireti 1914-18 yıllarına kadar ağırlığı Erivan’da, Erivan ve Iğdır’da yaşardı. Bu yıllarda bugün ki Türkiye ve farklı bölgelerden Ermeniler, Erivan çevresine göç edince, buranın yerli halkı olan Müslüman Kürtlere baskı uygulayıp, köylerini basarlar. Baskınların, öldürmelerin ardı arkası kesilmeyince, aşiretimiz Aras Nehri'nin batısına kafileler halinde göç eder. Göçten sonra birçok aile akrabalarını kaybeder. Şu an Redki aşiretinde kayıp akrabaları olmayan aile sayısı çok nadirdir. Bizim de böyle bir çalışmaya başvurmamızın en büyük sebebi, bu kayıp ailelerdir. İmkanlar dahilinde aileleri ziyaret eder bilgilerini alırız. Sosyal medya aracılığıyla ulaşıp, bilgilerini kayıt altına alıyoruz. Soy ağaçları, göç hikâyeleri ile kayıp akrabalarını buluyoruz. Yaklaşık 6 yılda, en az 150 ailenin kayıp akrabalarını bulduk."

"Türkiye'de 331 köyde aşiret mensuplarımız yaşamlarını sürdürüyor"

-Araştırmalarınız sonucundan biraz bahsedebilir misiniz?

Erivan göçü, Redki aşiretini parçalamıştır ve aşiret mensupları çok geniş bir alana yayılmışlar. Eski Sovyet ülkeleri ve İran'a dağılanlar hariç, sadece Türkiye'de 331 köye dağılmışlar. En kalabalık oldukları şehirler, Ağrı, Iğdır ve Kars’tır. Bizim tespit ettiğimiz kadarıyla; Kars'ta 87, Ağrı'da 84, Iğdır'da 49, Muş'ta 32, Erzurum'da 31, Ardahan'da 10, Van'da 20, Edirne'de 2, Bitlis, Erzincan, Diyarbakır, Hatay, Maraş, Ankara ve Kayseri'de birer, Bayburt'ta dört, Eskişehir'de üç, Manisa'da da iki olmak üzere, Redki aşireti Türkiye'nin toplam 331 köyünde yaşar ve yine bizim tespitimize göre Türkiye’de 956 soy isim almışlar. Kesin nüfuslarını bilmiyoruz ama, bir milyonun üzerinde olduklarını tahmin ediyoruz. Şu ana kadar 331 köyden, 956 soy isim bize ulaşıp, bizimle hikayelerini paylaştılar ama araştırmalarımız devam ediyor. Henüz bizim bilmediğimiz, bize ulaşmayan çok aile var diye tahmin ediyoruz.

-Aşiretin geçmişte liderliğini yapmış isimleri sayabilir misiniz?

Redki aşiretine; Rus Devleti döneminde Guli Cewer Ağa, Eleşref Beg, Hacı Cibir, Elyaz Ağa, Evdekolk Ağa, Halife Hacı İsmail ve Hacı Yusuf gibiler liderlik, kanaat önderliği yapmışlar. Son zamanlarda ise Esat Malgaz (Esê Beko), Hıdır Aslan (Xıdırê Evle), Halit Aslan (Xalıtê Eso), Hacı Ömer Şark (Eme Topal) ve Mehmet Şerif Bulan liderlik ve kanaat önderliği yapmışlar. En son Iğdır’da Hacı Ömer’in, Ağrı'da ise Hacı Mehmet Şerif'in vefatları ile şu an bir liderleri yoktur.

"Bizim için en büyük arşiv, büyüklerimizdir"

-Bu kadar bilgi ve arşive, tarihi belgelere nasıl ulaştınız?

Bizim için en büyük arşiv, büyüklerimizdir. Onların her birinin hafızası, onlarca kitaba eş değer bilgiler barındırmaktadır. Tarihi bir olayı merak ettiğimizde, bu konuda bilgili birini mutlaka bulabiliyoruz. Tarihi olaylardan, bilgileri geçmiş kuşaklardan günümüze, anlatıla anlatıla sözlü olarak gelmiştir. Biz bu zinciri sürdürmek için bu bilgileri yazı ile buluşturuyoruz. Çünkü sözlü tarih artık eski kuşaklar gibi sürdürülemiyor. Bizim amacımız; hem tarihimizi öğrenip, öğretmek hem de birbirlerinden kopmuş ve bir babadan gelmiş akraba bir topluluğun tekrar birbirleri ile tanışıp kaynaşmalarını sağlamak. Ama, en büyük hedefimiz; yukarıda da değindiğimiz gibi ailelerin kayıp akrabalarını bulup, birbirleri ile kavuşmalarına aracılık etmektir. Redki aşiretinde, her ailenin kayıp akrabalar ile ilgili çok trajedik hikayeleri var. Ölüm döşeğinde bile çocuklarına, kayıp akrabalarının bulunmasını vasiyet eden binlerce insan var. Bizlerde çok geç olmadan, henüz bazı büyüklerimiz hayattayken, akrabalarını bulup onları mutlu etmek için çabalıyoruz.

"Osmanlı arşivinden yararlandık"

Sözlü tarih haricinde, yazılı kaynaklardan da faydalanmaya çalışıyoruz; yukarıda değindiğim gibi biz üç kişiyiz ama, bizlere araştırmalarımız konusunda yardımcı olan onlarca gönüllü akrabalarımız var. Mesela birisi okuduğu bir kitapta, kaynakta Redki aşireti ile ilgili bir bilgiye rastladığında, hemen bunu bizimle de paylaşır. Bizler İstanbul Fatih’teki Osmanlı Arşivinden kısmen yararlandık. Bunun haricinde, tarihte yaşadığımız Iğdır ve Erivan daha çok Rusların elinde bulunduğundan, Rus arşivlerinde bizlerle ilgili birçok belge ve bilgiye ulaşabiliyoruz. Araştırmalarımızı daha çok internet üzerinden, dijital arşivlerden yapıyoruz. Bazen de oralarda olan gönüllü akrabalarımız bizler için araştırma yapıyorlar. Ayrıca Fransız ve farklı ülkelerin arşivlerinde de bizler hakkında bilgiler buluyoruz. Belgeler ve görsel materyaller haricinde, şu ana kadar Redki aşiretinden bahseden 130 küsur kitap tespit ettik. Araştırmalarımız devam ediyor. İleride yeterli bir başarı elde ettikten sonra, maddi imkanlar da el verirse elimizdeki bilgileri bir kitapta bir araya getirip, bunu gelecek nesillere taşımayı planlıyoruz. (Ömer Adıgüzel - İLKHA) 

Bu haberler de ilginizi çekebilir