ABD'nin fonladığı PYD'ye karşı sınıra asker yığılırken LGBT-İ'ye karşı ne yapılıyor?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, " Dünya'nın en önemli devletlerinden bir tanesi yani Amerika, bir taraftan PYD'ye yardım ediyordu. Ama size yardım yaptığı bir yer daha söyleyeyim mi? LGBT'ye yardım yapıyor. Ankara'daki bir LGBT derneğine Amerika Birleşik Devletleri 22 milyon dolar yardım yapıyor" şeklindeki açıklamasından sonra İçişleri Bakanlığı’nın ne yapacağı merak konusu oldu.
DOĞRUHABER / FARUK KUZU / HABER-YORUM
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “ ABD'nin Ankara'da LGBT-İ derneklere 22 milyon dolar yardım ettiğini” açıkladı. Elbette ki bu yardımlar ne ilktir ne de son olacak. Uzun zamandır bu derneklerin Soros Vakıflarınca fonlandığını ve bunun büyük bir projenin uzantısı olduğunu yazdık durduk. Nihayet devlet de (çok iyi bildiği) bu gerçeği ikrar etti.
İlke Haber Ajansı’nın güzel bir çalışmayla ortaya koyduğu bazı verileri aşağıya alarak George Soros’a ait vakıfların hangi derneklere ne kadar yardım yaptığını bir kez daha hatırlamakta fayda var:
“Soros’un fonladığı dernekler arasında çok sayıda LGBT derneğinin olması dikkat çekiyor. Toplumun genetiğiyle oynanmasına yönelik bir proje olarak görülen derneklere Açık Toplum Vakfı tarafından binlerce liralık fon akışı sağlandı. Soros’un fonladığı derneklerden bazıları şöyle;
* İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği – Trans Hakları Projesi,
* Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği
* LGBTİ’lerin İnsan Haklarının İzlenmesi Programı,
* Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği
* Trans-İzleme: Türkiye’de Translara Yönelik Hak İhlallerinin Savunuculuk Perspektifiyle İzlenmesi,
* Pembe Hayat Lgbtt Dayanışma Derneği
* 5. Pembe Hayat Kuirfest,
*Adaletin T Hali,
* Sosyal Politikalar, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD)
* LGBT Eşitliğinin Altyapısını Oluşturmak.”
Bu liste sadece resmi kurumların denetimiyle yapılan yardımlar.
Bunlar dışında farklı şekillerde yapılan nakdi veya reklam tarzı yardımların ise haddi hesabı yok.
İçişleri Bakanının ifşa edici bu açıklaması tabii ki güzel bir gelişme.
Ancak bu açıklama yapılırken Türkiye’nin bir oyuna getirilerek imzaladığına inandığım, “İstanbul Sözleşmesi’nde” LGBT-İ hakların korunmasına yönelik bir maddenin bulunması ve bu sözleşmeye hiçbir atfın yapıl(a)maması da düşündürücü değil mi?
"1.4. LGBTİ BİREYLER : İstanbul Sözleşmesi, LGBTİ bireylerden açıkça söz etmemesine rağmen, Taraf devletlerce sözleşmede öngörülen korumanın (toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği dahil), hiçbir ayrıma yer vermeksizin bütün gruplara sağlanması gerektiğini öngördüğünden (m.4/3)[37], ev içi şiddet mağduru LGBTİ bireylerin de, sözleşme’nin sağladığı korumanın kapsamında olduğunun kabul edilmesi gerekir.”
İçişleri Bakanı’ndan “İstanbul Sözleşmesi”ni objektif bir bakışla gündeme getirmesini; “Türkiye’nin insan kaynağına, aile bütünlüğüne ve cinsiyet haritasına tehdit olan” bu anlaşmanın fesh edilmesi için aynı yürekliliği gösterme çağrısında bulunmak hakkımız değil mi?
Madem LGBT-İ gibi yapılar dış bir güç tarafından fonlanıyor onun tarafından kullanılması da beklenmelidir.
Yakında LGBT-İ üyelerinin oluşturduğu örgütlenmelerin anarşist-terörist faaliyetlere başlamaları hiç de yabana atılmamalıdır!