• DOLAR 32.551
  • EURO 34.972
  • ALTIN 2425.675
  • ...
Salah’ın secdesi ve Mursi’nin şehadeti
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DOĞRUHABER / HASAN IŞIK / HABER-YORUM

Mısır denilince dünyada hemen herkesin aklına “Piramitler” ve piramitleri yapan “Firavunlar” gelir.

Ve Mısır, binlerce yıl sonra bile yine zulmün sembolü ”Piramitler” ve bu zulmün baş mimarı olan “Firavunlar” ile anılıyor…

Sahnede bir “yamyam” var. Bilirsiniz kendi cinsini yiyen canlılara “yamyam” denilir.

Düşünün hem Müslüman olduğunu iddia eden hem de Şehid Mursi ile aynı milletten olan “sisi” alçağı yamyam değil de nedir?

Sadece ülkesinin imarını, özgürlüğünü ve mutluluğunu hedefleyen bir camia olan “İhvan-ı Müslimin” camiasından onlarca yıldır kaç bin kişi katledilip kanları içildi.

Bu yamyamlık değil de nedir?

Bu yamyamlıktan daha aşağıda iğrenç bir çirkefliktir.

Sisi denen alçak hatta “yamyam altı” bir çukurdadır. Çünkü hadi diyelim yamyamlık yapanlar cahildir, medeniyet görmemişlerdir ve kendi cahili kültürleri sonucu bunu yapıyorlar…

Peki “sisi” ve avanesi öyle mi?

Onlar kendilerini herkesten çok Müslüman göstermeye çalışmıyorlar mı?

İşte El-Ezher’in düştüğü zillet ortada! Sözüm ona Ümmetin bir çok alimlerini yetiştirmediler mi? Bunlara cahil diyebilir miyiz?

O zaman bu tayfanın yaptığını “yamyamlık altı” iğrenç bir kategoride değerlendirmek gerekir.

Bugün Mısır, işte böyle eli kanlı yamyamların idaresi altındadır. Dolayısıyla böyle bir ülkede normal standartlarda bir Müslüman olarak yaşayabilmek ne kadar mümkün olabilir siz tahmin edin…

Kaldı ki bu ülkede, hem milli futbolcu olmak hem de Müslüman olmak ne kadar mümkündür ve sürdürülebilir?

İşte bugün dünyanın en iyi 5 futbolcusundan biri olarak gösterilen Muhammed Salah böyle bir ortamdadır.

İki gün önce İslam Ümmet’nin ciğerlerine bir hançer saplandı. Mısır’ın meşru Cumhurbaşkanı büyük İslam önderlerinden Muhammed Mursi şehid oldu.

Gözlerimizden yüreğimize acı ve öfke yüklü damlalar hücum etti.

Müminlerin bir vücut olması nedeniyle İslam Ümmeti küresel tepkiler gösterdi.

Evet, “müminler bir vücut gibidir” ve o vücuda bir acı isabet edince tüm vücut bu acıyı hisseder, amenna… Fakat unutmamak lazım ki bugün bu vücutta yaralar ve kırık uzuvlar var.

Nasıl ki bacakları kırık ve yaraları olan, yatakta kıpırdamadan yatması gereken bir vücuda bazen iğne yapsanız ya da daha farklı acı veren bir müdahale yapsanız o vücudun sahibi kıpırdayamazsa işte bugün de yeryüzünde Ümmetin hali çoğunlukla bu durumdadır.

Ümmetin hilafet iskeleti kırılalı hep bu durumdadır…

Evet, dünyanın bir diğer ucunda zulüm gören Müslüman kardeşi için “içi yanıyor” ama “kıpırdayamıyor “ bir şey yapamıyor. Çünkü ortamı ve şartları buna el vermiyor… Hasılı kırıklar yaralar var…

Gelelim Şehid Muhammed Mursi ve futbolcu Muhammed Salah ilişkisine.

Muhammed Salah kimdir iyi midir kötü müdür? Bilmem… Birçok kişi de bilemez. Bildiğimiz; gol atınca secde ediyor, İslami değerlere saygısı ön plana çıkıyor… Hepsi bu…

Fakat bu da güzel değil mi? Bu kadarı bile bizi sevindirmiyor mu? İşin doğrusu evet…

Şimdi, bir ülkenin Cumhurbaşkanı ve değerli İslami bir önderi vefat etmiş, hatta şehid olmuşsa; normal olan ve olması gereken nedir? O ülkedeki tüm Müslümanlar bu acıyı hissetmeli bu acıya sahip çıkmalı ve bu duruma sebep olanlara en şiddetli duruşu sergilemelidir… Değil mi? Evet ama…

Evet, ama Mısır’da iseniz bu normal duruşun sonu çok karanlık ve kanlı olabilir. Çünkü orada “sisi” adında bir canlı yaşıyor ve “yamyam altı” bir varlık.

Şimdi, “olsun Müslümana yakışan ne ise öyle davranmalıdır” şeklinde doğal bazı düşünceler olabilir. Ve düşünce sahipleri sonu şehadette olsa bu şekilde hareket edebilecek bir imana da sahip olabilirler. Burasına bir şey diyemeyiz hatta güzel olan da budur.

Fakat herkesten da bu kahramanca duruşu beklemek haksızlık olur. Çünkü her Müslümanın imanı gücü ve takati aynı olamayabilir.

Mısır’da iki milli futbolcu: Mısır tarihinin en ünlü futbolcularından Muhammed Ebuterike ve Mısır’ın son dönem yetiştirdiği dünya çapındaki Liverpool’un oyuncusu Muhammed Salah. Mursi’nin şehadetinde bu iki futbolcu aynı tavrı göstermediler.

Muhammed Ebuterike, Twitter hesabından Muhammed Mursi’nin şehadetinden dolayı üzüntüsünü dile getireni bir taziye mesajı yayınlarken, Muhammed Salah ise sustu… Salah, sosyal medya hesabından Liverpool ile ilgili başarıları ve tatil fotoğraflarını paylaşmayı tercih etti.

Muhammed Ebuterike ise 2017 yılında Müslüman Kardeşler üyesi olmakla suçlanmış, Mısır tarafından terör listesine alınmış, pasaportu iptal edilmiş ve mal varlığı dondurulmuştu. Avukatı ise suçlamaları reddetmişti. İşte bunlara rağmen zulme karşı susmadı.

Peki Salah’ın üzerini hemen çizmek mi lazım?

Yukarıda anlattığım durum ve şartları göz önüne alarak: ”Hayır”

Evet, tabiki Salah, Ebuterike gibi olamaz, yani aynı derecede sevgi ve saygımızı kazanamaz ama bu izzetli duruşu gösteremedi diye de hemen nefretimizi kazanmamalı.

Belki bu şehadetler ve bu izzetli duruşlar onun da onun gibi bu zulme seyirci kalan diğer Mısırlı Müslümanların da uyanışına vesile olur inşaallah…

Bugün bizler, Cumhurbaşkanından çocuklarımıza varıncaya kadar, ülke olarak bu zulme karşı durabiliyor ve “Zalimler için yaşasın cehennem” diyebiliyorsak bu nimet için Rabbimize şükretmeli ve daha da güçlenmek için gayret göstermeliyiz.

Fakat unutmayalım ki; bir zamanlar ülkemizde de “Tanrı uludur, Tanrı uludur” diye uluyanlara karşı ses çıkaramayan, “Allahu Ekber” diyen başbakanlarının idam sehpasına çıkışına engel olamayan kolu kanadı kırık Müslümanlar vardı. Onlar bu acılarını yüreklerinde büyütürken, yetiştirdikleri evlatlarının yüreklerine de bu acıyı aşıladılar.

Ve o evlatlar 15 Temmuz günü zulme karşı “Allahu Ekber”sesleri ile kıyam ettiler.

Diyeceğim o ki bugün de Şehidimiz Muhammed Mursi için belki içi bizden daha çok yandığı halde ses çıkaramayan yeryüzünde nice mustaz’af Müslüman var. Bu büyük ama sessiz bir güç; bize ait, yani İslam’a ve Müslümanlara ait bu gücü iyi okumak gerekir.

Bu haberler de ilginizi çekebilir