ŞANLIURFA - Faaliyet bölgelerinde ve alanlarında halkın büyük teveccühünü kazanan 13 STK`dan oluşan İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu, son günlerde Kürt halkına yapılan baskı, dindar kesimlere yapılan saldırı ve Kürt coğrafyası eksenindeki önemli gelişmelere ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı.

PKK/BDP Kendisini Dev Aynasında Görmeye Başlamıştır
Açıklamada seçim süreciyle birlikte halkımızın çok yönlü terör faaliyetlerine maruz kaldığı, ifade edilerek, Bunlar:
"1)Derin yapıların taşeronluğunu yapan BDP/PKK`nın tırmandırdığı şiddet sarmalı.
2) Basın ve medyanın bu faaliyetleri teşvik ederek taraflı yayın yapması.
3) Siyasi kirlenmişlik ile liderlerin üslup ve ahlaki çöküntüleridir." denildi.

Açıklamada, "Hükümetin ve basının BDP/PKK`yı " Kürt halkının temsilcisi" olarak lanse etmelerinden de cesaret alan bu güruh kendisini dev aynasında görmeye başlamış ve bu halka görülmemiş bir şiddet uygulamıştır. Her şeyden önce şu bilinmelidir ki; BDP/PKK Kürt halkının temsilcileri değildirler ve olamazlar da bu söylemi geliştirenleri şiddetle kınıyoruz." İfadelerine yer verildi.

"Derin Güçler, Marksist örgüt Eliyle Halka Şiddet Uyguluyor"
"Kürt halkı; Müslüman, dindar, namuslu ve dürüsttür" ifadelerine yer verilen açıklamada, Devletin yıllardır Kürtlere terör ve şiddet uyguladığı. Dersim de, Zilan da, Şeyh Sait ve arkadaşlarına karşı katliamlar yaptığı, köyleri yaktığı belirtilerek, "Şimdi de devletteki derin güçler bu şiddet ve katliamları Marksist, Leninist, Allah`ı inkar eden bir örgüt eliyle yaptırıyorlar. Son zamanlarda BDP/PKK Kürtlere şiddet uyguluyor ve şiddetin içine çekmeye çalışıyor." denildi.

Hak ve Özgürlükler Platformu tarafından yapılan açıklamada, "Yüksekova`da amaçları sadece halkın inancını öğrenmelerine ve yaşamalarına yardımcı olmak, mağduriyetleri gidermek için halka yardım dağıtmak ve gençliğimizi ahlaki çöküntülerden kurtarmak olan STK yöneticisi Ubeydullah Durna`yı şehid ettiler. Derneği yaktılar, kitap evlerini yaktılar, talan ettiler ve kutsal kitabımız Kur`an-i Kerimi yırtarak ayaklar altına aldılar. Zorla esnafımızın kepenklerini kapattırıyorlar, işyerlerini yağmalıyorlar, halkın araçlarını yakıyorlar, esnafın camlarını kırarak mallarını talan ediyorlar. Halkı tehdit ediyorlar, korkutuyorlar baskı ve şiddete maruz bırakıyorlar. Kürtlerin huzuru kalmamış, güvenliği kalmamış. Halk tamamıyla bir korku ve şiddet sarmalına alınmış. Derin yapıların eliyle ısrarla inançlı insanlar da çatışma ortamına çekilmeye çalışılıyor." İfadesi kullanıldı.

BDP`ye Sesleniyoruz! Yaptığınız Zulümlere Sessiz Kalınmayacak
Açıklamada, "Yaptığı hizmetleri ile halkımızın sevgisini ve teveccühünü kazanan iffet ve ahlak timsali Ubeydullah Durna`yı şehit etmenize, halkımızın kepenklerini zorla kapatarak molotoflarla saldırarak zarara uğratmanıza şiddet ve tehditlerle halkımızın huzurunu bozmanıza sessiz kalınmayacak." denildi.

"Siz Kürt Halkının Temsilcisi Değilsiniz Derin Yapıların Piyonusunuz"
BDP/PKK`ya sert tepki gösterilen açıklamada, Siz Kürt halkının temsilcileri değilsiniz. Belki olsa olsa derin yapıların piyonu ve temsilcilerisiniz. Bu tavrınızı şiddetle kınıyoruz. Bu tavrınızdan vazgeçin ve gelin Kürt`lerden özür dileyin. Kürt halkı sizi istemiyor, sizi sevmiyor, zorla güzellik olmaz. Sizler bu halkın hiç dostu olmadınız, onların mutluluğu ve kurtuluşu için hiçbir şey yapmadınız. Sizler bu halkın namusunu kirlettiniz, ahlakını bozdunuz.Söyleyin bakalım yıllardır Korku, tehdit, baskı , şiddet, kan ve gözyaşından başka ne verdiniz bu halka.Hangi özgürlüğü getirdiniz;Hangi gün Kürt halkının yüzünü güldürdünüz." İfadesi kullanıldı.

"Sosyal Faaliyetler adı Altında Namus Mefhumunu Ortadan Kaldırdınız"

Sosyal faaliyetler adı altında PKK/ BDP`lilerin gençleri yozlaştırıp, Namus mefhumunu ortadan kaldırdığı belirtilen açıklamada, PKK/BDP`ye atfen, "Bölgemize yapılan her yatırımı engellediğiniz gibi belediyelere gelen ödenekleri de bazı feodallara peşkeş çekerek ve ahlaksızlıklarda kullanarak hiçbir hizmet ve yatırım yapmadınız. Namaz kılmadığınız,namaza karşı olduğunuz halde sivil itaatsizlik bahanesiyle Cuma namazlarını protesto ederek sokaklarda abdestsiz Cuma namazı kılarak halkın inancıyla alay edip hakaret ettiniz. Dine ve dindarlara o kadar düşmansınız ki; İmam hatip okudukları için çocukları dahi Molotoflarla yaralıyorsunuz, inanca karşı olan bu saygısızlığınızı şiddetle ve nefretle kınıyoruz." denildi.

Hükümet, BDP/PKK`lılara "Dindarlara Saldırmada Serbestsiniz" Tavrını Sergiliyor

Açıklamada, "Hükümet yetkilileri Cizre`deki BDP/PKK`nın saldırısı sonucu yaralanan öğrenciler için art arda kınama mesajları yayınlarken Yüksekova`da Ubeydullah DURNA`nın şehid edilmesi, derneğin yakılması, taziyenin engellenmesi ve köyün suyunun kesilmesine sessiz kalmaları, bu üzücü olayı görmezden gelmeleri adeta BDP/PKK güruhuna dindar insanlara saldırmakta serbestsiniz, dercesine bir tavır sergilemelerini şiddetle kınıyoruz.

Biz insani hak ve özgürlüklerin önünü açacağız" diyen bu hükümet halen başörtüsü nedeniyle ilköğretim okullarından uzaklaştırılan kız çocukları konusunda sessizliğini korumaktadır." denildi.

"STK`lar Üzerindeki Baskıyı Kaldırın!"
Açıklamada, "Tehdit yolu ile esnafımızın kepenklerini zorla kapattıran.Balici ve sokak serserileri ile halkımızın araçlarını yakan esnafın işyerlerini tahrip eden BDP/PKK`cılara gıkını çıkarmayan hükümet, tek amacı fakirlere ve mazlumlara yardım etmek olan, ahlak ve erdem sahibi her türlü şiddetten uzak duran ve hiçbir yasadışı faaliyetleri bulunmayan STK yönetici ve gönüllülerine yönelik ev baskınları ve sebepsiz, suçsuz, delilsiz tutuklamalar yaptırmıştır. Telefon dinlemeleriyle teknik ve fiziki takiplerle, şantajlarla ajanlaştırmayla adeta STK`ların yasal faaliyetlerini durdurma yoluna gitmiştir. Hükümetin ve yöneticilerinin bu tavrını şiddetle kınıyoruz. STK`ların üzerindeki bu baskıyı kaldırın onların yasal faaliyetlerini engellemekten vazgeçin. Hükümet yetkililerine kendinize gelin diyoruz. Zalimin zulmü varsa mazlumun da Allah`ı vardır." İfadesi kullanıldı.

Açıklamada, "Yine bu hükümetin eliyle SODES projeleri ve yerel yöneticilerin organize ettiği faaliyetler adı altında yapılanların tamamı gençliğin şehevi duygularını galeyana getirip toplumu ahlaksızlaştıran ve beraberinde yozlaştırmayı getiren bu tür programları derhal durdurmalarını ve bunun yerine halkımızın geleneklerine ve inancına ters düşmeyen, eğitim ve kültürel faaliyetler düzenlemelerini istiyoruz." denildi.

"Basın ve Medyayı Tarafsız ve İlkeli Olmaya Çağırıyoruz"
Basın ve medyaya objektif, ilkeli, tarafsız, ahlaki ve insani yayın yapmaları konusunda uyarılarda bulunan açıklamada; Basın ve medyaya diyeceğimiz şudur: Nedim Şener ile Ahmet Şık için kıyametleri koparırken Doğru Haber Gazetesi yazarlarından Fikret Gültekin, Mehmet Eşin ve Sait Şahin için tek bir haber bile yapmadınız.Yoksa onlar kırmızı gömlekli bunlar ise yeşil gömlekli oldukları için midir?Hani herkese eşit davranıyordunuz?Hanı tarafsız idiniz?Bu yaptığınızın neresi eşitliktir?Neresi insanidir?Ve neresi objektiftir?On kişi bir araya gelip bir miting veya protesto gösterisi yaptığında anlata anlata bitiremiyorsunuz ama inançlı insanların Diyarbakır`da Kutlu Doğum münasebetiyle bir milyon insanı bir araya getirmelerini görmezden geliyorsunuz. `Cizre`de molotoflarla yaralanan öğrencilerin görüntüsünü saatlerce yayınlarken Yüksekova`da Ubeydullah Durna`nın şehid edilmesini STK`ların yakılmasını görmezden gelip hiç yayınlamamanız hangi insani değerle bağdaşıyor. Çıkıp insanların gözlerinin içine bakarak "Biz tarafsız!! İlkeli !! vs haber yapıyoruz" diyorsunuz. O zaman niye taraflı davranıyorsunuz. İslami STK`larla ilgili haberleri ya yayınlamıyor görmezden geliyorsunuz ya da iftira atarak kötüleyerek, karalayarak yayınlıyorsunuz ki bu da vicdanları rahatsız ediyor ve yaralıyor. BDP/PKK ile ilgili haberler yaparken adeta uyguladıkları şiddeti meşrulaştırıyorsunuz. Bölge ile ilgili haber yaparken Diyarbakır`da yaşayan vatandaş normal hayatını sürdürdüğü halde, yaptığınız haberlerde sanki şehrin tamamı bir savaş meydanı imiş gibi yayın yapmanız bilerek veya bilmeyerek şiddeti teşvik etmektir. Bu tutumunuzu kınıyor ilkeli ve tarafsız yayın yapmanızı tavsiye ediyoruz." İfadesine yer verildi.

 "Siyaseti Kaset Skandallarıyla Dizayn Etmeyi Ahlaksızlık Olarak Değerlendiriyoruz"
Son günlerdeki kaset skandallarına değinilen açıklamada, "Politikacıların yerine getirmedikleri vaadlerde bulunmalarına halk olarak alışmıştık. Ancak siyasi kirlenmişlik, politikacıların ahlaki çöküntü içine girmelerine hiç alışık değiliz. Kasetlerle insanların mahremiyetlerini ortaya çıkararak şantaj yoluyla siyaseti dizayn etmek isteyenleri kınıyor ve yapılanların insanlıktan uzak ahlaksızca çirkin bir davranış olarak değerlendiriyoruz. Ama 50- 60 yaşlarında halkı temsil noktasında bulunan yaşlı başlı insanların zina yapmaları ahlaki çöküntü içinde olmaları, liderlerin ağızlarını bozarak birbirlerine hakaret etmeleri birbirlerini yalanlamaları çocuklarımıza kötü örnek olduğu için şiddetle kınıyor ve halkımıza, çocuklarınızı bu politikacıların görüntü ve haberlerinden uzak tutmalarını tavsiye ediyoruz." İfadelerine yer verildi.

PLATFORMA ÜYE OLAN DERNEKLER
ŞANLIURFA MUSTAZAF-DER GAZİANTEP RAHMET-DER
KAHTA MUSTAZAF-DER GAZİANTEP İLİM-DER
GAZİANTEP MUSTAZAF-DER ADIYAMAN VAHDET-DER
ŞANLIURFA YARDIM ELİ DERNEĞİ GAZİANTEP UMUT-DER
HİLVAN SELAM-DER BİRECİK UHUVVET-DER
CEYLANPINAR ENSAR-DER VİRANŞEHİR CAMİ-DER
CEYLANPINAR BİL-EĞİTİM DER

Mehmet Demir-İLKHA