• DOLAR 32.375
  • EURO 34.974
  • ALTIN 2325.621
  • ...
Rektör Çelik: Şanlıurfalıların üniversiteyi sahiplenmesi çok zayıf
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik, göreve başlamasının 100'üncü gününde basın mensupları ile bir araya gelerek yaptığı çalışmaları ve ileriye dönük projelerini slayt eşliğinde basın aracılığı ile kamuoyu ile paylaştı.

Harran Üniversitesi Osmanbey Kampüsünde düzenlenen toplantıya Harran üniversitesi Rektör yardımcıları Prof. Dr. Esra Siverekli, Prof. Dr. Recep Çiğdem, Prof. Dr. Ahmet Oymak, Genel Sekreter Abdülhalim Dündar ve Rektör Baş Danışmanı M. Hayri Bilim katıldı.

Şanlıurfalıların Harran Üniversitesi’nin sahiplenmesi noktasında zayıflık gördüğü belirten Rektör Çelik, bunun sebebinin sosyolojik olduğunu kaydetti.

YÖK’ün yayınladığı Üniversitelerin başarı sıralamasında Harran Üniversite’sinin 68'inci sırada yer almasının kendisini üzdüğüne dikkat çeken Çelik, başarı çıtasının yükselmesi için çalışmalarına tüm hızıyla devam ettiklerini söyledi.

Osmanbey Kampüsü’nün yerleşke olarak dünyada bir numara olduğunu belirten Çelik, buna mukabil üniversitenin yaşam merkezi olmaktan uzak olduğuna vurgu yaptı.

Üniversiteyi Şanlıurfalıların sahiplenmesi gerektiğini ifade eden Çelik, "Vahim bir problemimiz aidiyet kültürüdür. Bu çok önemli bir konudur. Şanlıurfalılar olarak geldiğim günden beri sorguladığım en önemli soru budur: Acaba halk üniversiteyi ne kadar sahiplenmiş? Bunun çok zayıf olduğunu gördüm. Bunun nedenleri tabii ki sosyolojik bir vakadır. Nedenlerini siz basın mensupları daha iyi bilirler. Gerçekten aidiyet duygusu bir üniversitenin, bir bilim yuvasının kök salmasında çok önemli bir kriterdir. Bunun geliştirilmesi ve bu konuda acil tedbirler alınması gerekiyor. Bunun için de elimizden geleni yapacağız. Bunlar için biraz önce de bahsettiğim gibi kurumsal bir yapı kurulması katılımcı ve adil bir yönetim sergilememiz lazım. Zaten bu işe hemen başladık ve bir çalışma barışı sağlamak için bütün adımları atmaya başladık. Bu konuda da elimizden gelen her şeyi yapmaya kararlıyız; çünkü bu olmadığı müddetçe İnan ki hiçbir şekilde bir başarı sağlayamayız. Bu 60'ıncı sıralardan 20'inci sıralara yükselemeyiz." dedi.

"Harran Üniversitesi YÖK’ün yaptığı sıralamada 68'inci sırada bulunuyor"

Üniversitesi için belirlediği başarı kriterleri olduğunu aktaran Çelik, "Benim şahsi stilim şu şekildedir: Bir referans nokta tespit ederim, biraz önce dediğim gibi 2018'de Harran Üniversitesi YÖK’ün yaptığı sıralamada 68'inci sırada bulunuyor. O zaman benim başarım acaba 4 yıl sonra ne olacak? Ona bakarım. Bunu bir başarı kriteri olarak görürüm. Aynı şekilde AR-GE alanında da başarı kriteri ne? 2018'deki kişi başına AR-GE gideri veya gelirinden bahsediyorum. Bu 2018'de 5 bin liradır. Ben bunu 2022'de 20 bin liraya çıkarmayı planlıyorum. Yani kişi başı her bir hocamız 1 yılda 20 bin lira harcama yapabilecek. Tabii bu herkesi içine alıyor. Hocalarımızın bir kısmı AR-GE yapmıyor, bir kısmı yapıyor, bunların hepsini birlikte dikkate alıyoruz." diye konuştu.

"Eylül ayından itibaren yeni eğitim modelini uygulayacağız"

Öğrencilerin başarılarını artırmak için yeni uygulamalara geçtiklerini anımsatan Çelik, "Bizim üniversitenin 68'inci sırada olmasına neden olan neyse bütün bu zafiyetleri ortadan kaldırıp, Türkiye ve Dünya standartlarında bir üniversite nasıl eğitim –öğretim yapar bunun şartlarını oluşturuyoruz.  Zaten bu işe başladık, son 2 aydır sürekli konuşuyoruz. Bir eğitim modeline doğru gidiyoruz ve eylül ayından itibaren bu yeni eğitim modelini uygulayacağız çünkü başka çare yok. Bu üniversitenin bir ciddiyetinin olması gerekiyor. Artık öğrenci buraya geldiği zaman burada ciddi bir eğitim-öğretim faaliyetinin olduğunu bilmesi gerekiyor. Bunun için merkezi öğrenci birimini kuruyoruz. Bütün fakültelerdeki öğrenci işlerini merkezi bir yere alıp buradan otomasyonla birlikte yönetmeyi planlıyoruz. Bunun için Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) bazı yeni bölümlerin açılması için teklifler gönderdik. Yine 2 hafta önce organize sanayi bölgesinde bir meslek yüksekokulu açılışını yaptık." ifadelerini kullandı.

Çelik, sözlerine şöyle devam etti: "Harran Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (HARÜSEM) Yenişehir kampüsümüzde, bizim dışarı bakan pencerelerimizden bir tanesidir Onlar da orada önemli faaliyetler yürütüyorlar. Son zamanlarda ‘Uzaktan Eğitim Sistemimizi’ yeniliyoruz. Yepyeni bir sınav yöntemi geliştirdi arkadaşlarımız. Bunu da önümüzdeki ay sunacağız."

"Uluslararasılaşma misyonunu geliştirmemiz lazım"

Dünyadaki üniversitelerin başarısındaki en önemli rolün "uluslararasılaşma" olduğunu vurgulayan Çelik, "Bir üniversitenin özellikle dünya sıralamasında yer alabilmesi için en önemli kriterlerden bir tanesi ‘uluslararasılaşma’dır. Mesela bir Harvard Üniversitesi dünya sıralamasında birinci ise elemanlarının yüzde 50’sinin yabancı olmasından kaynaklanıyor. Böyle bir bağlantı var. Bir üniversitede eğer elemanlarının önemli bir kısmı yabancı öğrenci ve yabancı hoca ise bu üniversite dünya sıralamalarında önemli bir yer alıyor. Dolayısıyla bu uluslararasılaşma misyonunu mutlaka bir şekilde elimizden geldiği kadar geliştirmemiz lazım. Tabii bunun için de öncelikle bu üniversitenin bir yaşam merkezi haline gelmesi lazım." diye konuştu.

"Üniversitemiz bir yaşam merkezi olmalı"

Uluslararasılaşmanın olabilmesi için yaşam merkezi ve bağımsız bir şehir kurulması gerektiğine dikkat çeken Çelik, "Çocuklarımız için kreşler ve lojmanlar gerekli; bunu çok önemsiyorum. Biraz önce bahsettiğim uluslararasılaşmanın olabilmesi, dünya üniversitesi olabilmemiz için kaliteli hocaların buraya gelebilmesi için burada bir yaşam merkezinin, bağımsız şehir olması lazım. Dünyadaki bütün örneklerine gidin bakın. Bizim kampüs gibi Türkiye'de ne de dünyada eşi benzeri yok. İçerisinde lojmanı olmayan, içerisinde yeteri kadar yurdu olmayan bir yerleşke göremezsiniz. İnanın ki dünya sıralamasında da belki bu bir numaradır. Bundan gurur mu duymamız lazım bilmiyorum. Dünyanın en güzel kampüsü dedim ama maalesef yaşam merkezi olarak dikkate aldığınız zaman burada bir yaşam yok. Tabii neden 25 kilometre ötede bir adada böyle bir yerleşke kurulmuş bu tabii ayrı bir meseledir. Bunun içinde daha dün Ankara'daydım. TOKİ'ye gittik, arkasından Kızılay'a gittik, sürekli arayış içerisindeyiz. Acaba buraya nasıl lojman yaptırırız? Burada nasıl bağımsız bir şehir kurabiliriz? Şanlıurfalıların gelip rahatça ziyaret edebileceği, rahatça burada yaşayan hemşirelerini ziyaret edebileceği bir ortam nasıl tesis edebiliriz? Bunu sağlamadığımız sürece buradaki o bahsettiğin sıçramalar çok daha yavaş bir şekilde gidecektir. Onun için bunu mutlaka kurmamız lazım. Yani buranın her şeyi ile gurur duyacağı lojmanları, yurtları, alışveriş merkezi, bütün yaşam donatılarının olduğu bir yer ve buradan bilim ve diğer teknoloji fışkıran bir yer." ifadelerini kullandı. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)







Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir