• DOLAR 32.51
  • EURO 34.782
  • ALTIN 2427.862
  • ...
Zaferin Tadı Ne Kadar da Güzeldir!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Ben hayatımda her türlü tadı ve zevki tatmış biriyim. Başarı, göreve atanma, evlilik, başarılı olma, kazanç, sağlık, esaretten kurtulma, Allah’ın evini ziyaret etme gibi hayatımın birçok önemli olayında sevinmişimdir. Ancak hiçbiri bana zafer kadar haz vermemiştir. Hele hele bize karşı zafer kazanmaya alışan, suskunlukla hezimetin acısını sindirelim diye çabalayan, başımızı öne eğelim diye onurumuzu ayaklar altına almaya alışan, bize ikram ettiğiyle yetinelim diye kalan topraklarımızı gasp etmeyi adet edinen, kendisinden merhamet dilenelim diye bizi zindanlara doldurmaya alışık olan, iş imkânlarını kendisinde arayalım diye bize her türlü zulmü reva gören, sınır kapılarını açması için önünde diz çökelim diye bizi kuşatan, hastanelerinde bizi tedavi ettiğinde kendisine teşekkür edelim diye bize ateş açan azgın bir düşmana karşı kazanılmış bir zaferse bunun sevinci daha da büyük oluyor.

Bu, işgalci Siyonistlere karşı kazandığımız ilk siyasi ve askeri zaferdir. İlk kez irademizi düşmana dayattık ve savaştan ilkeli ve başımızı dik tutarak çıktık. İlk defa düşman açık bir şekilde hezimete uğradı. Hem de şahitlerin huzurunda. İlk defa Filistin toprakları bize bu kadar yakınlaştı ve bu topraklar üzerindeki işgalin kalıcılığı uzaklaştı.

Gazze sokaklarının, caddelerinin ve meydanlarının zafer nedeniyle sevinç gösterilerine şahit olması Gazze halkının hakkıdır. Direnen evlerin süslenmesi haklarıdır. Gazze insanı kadar Gazze ağaçları, denizi ve taşları da sevinmeyi hak ediyor. Kalbi Filistin için atan herkesin düşmana verilen bu hezimet nedeniyle sevinmesi ve ümmetin başını kaldıran, onur ve izzetini koruyan direnişçilerin ayaklarını öpmesi gerekir.

Siyonist rejim açıkça hezimete uğradı. 1948 yılında yedi Arap ordusuna karşı zafer kazandığını ve 1967 yılındaki savaşlarda Arap ordularıyla alay ettiğini ve 1973 savaşlarını da büyük bir zaferle kazandığını iddia eden, bununla iftihar eden ve bunu siyasi zafere dönüştüren rejim hezimete uğradı. 1982 yılında Lübnan’a girip Filistinli devrimcileri dünyanın değişik ülkelerine dağıtan ordu hezimete uğradı. 2008 yılında Gazze’ye karşı savaş açan, onu boğazlamak için elinden geleni yapan, 2009 yılında beyaz bayrak kaldırması için her yola başvuran ordu hezimete uğradı. Ancak Gazze direndi, yaraları sardı, karşılığını Allah’tan bekledi ve gelecek savaşa hazırlandı. O an geldiğinde düşman 2012 yılında Gazze sınırlarına yaklaşamadı. Zafer kazanan Gazze düşmana darbe üstüne darbe indirdi. Aldığı darbeler kadar ona da darbeler indirdi; çektiği acılar kadar ona da acılar tattırdı.

2009 yılında işgalciye karşı durma dönemiyle, 2012 yılında düşmanın saldırılarına karşılık verme dönemi artık kapandı. Bundan sonra toprakları geri alma dönemi başlayacak. Onların bizi değil, bizim onları vurma dönemimiz başladı. Beyler, artık buna hazırlanın!

Dr. Fayiz Ebu Şemmale

filistinhaber

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir