Ancak yazıya başlamadan Kassam Tugayları komutanı Ahmed El-Caberi’nin şehit edildiği flaş haber olarak geçti. O anda önümde her şey kül olup gitti. O anda ömrünü inandığı dava uğruna feda edenlerle, inandığı ilkelere ihanetle ömrünü tüketen ve onurunu yitiren kişilerin portreleri gözümün önüne geldi.

Büyük komutan Ahmed El-Caberi’nin şehit olmasıyla Hamas hareketi vefalı olma, cihadı sürdürmek için hazırlık yapma ve sürecin sancılı geçmesine rağmen bu yolda yürüme kararlığının faturasını bir kez daha ödedi.

Siyonist işgal rejimi büyük komutanı şehit ederek Hamas liderlerinden birini ortadan kaldırma sevinciyle kısa bir süre için dört köşe olabilir. El-Caberi’nin safında bulunanların feryadu figan etmediklerini, üst başlarını yırtmadıklarını ve ağlamaktan yıkılmadıklarını herkes görecek. Tersine büyük bir güvenle hep birlikte “Biz de komutanlarımızın arkasında yürüyoruz. Ölüme, Mevla’ya doğru bir yarış içerisindeyiz” diye haykıracak.

Bu dünyadan suikastla gitmek Hamas liderlerinin bilmediği bir şey değil. Bu, direniş olarak isimlendirilen tercihe bağlı kalma sonucunda meydana gelen ve her seferinde direnişi yeni bir aşamaya getiren önemli istasyonlardandır. Bu, atılan adımların doğru ve yürüyüşün de sağlam olduğunun göstergesidir. Yine bu, özgürlüğe kavuşturduğu mübarek toprakların bir parçası üzerinde iktidar olduktan sonra bile ilke ve duruşunu değiştirmeyen hareketin de önemli işaretidir.

Suikastı, her seçim mevsiminde mücahitlerin kanıyla beslenen işgalcinin seçim yatırımı veya Gazze’ye saldırmak amacıyla yeni bir bahane bulmak için yapmış olmasının bir anlamı yok.

Daha önemlisi Filistin halkıyla bu topraklar, işgalle birlikte istikrarın olabileceği yalanını gündeminden çıkarmıştır.

Bu durumda samimi ve özgür insanların kalbinde bir korku bulunması mümkün değildir. Ne Gazze ne de Gazze kalesini himaye eden Hamas korkuyor. Gazze işgalciye karşı savaşta yolun sonuna kadar gitmeyi denemiş, kendisine karşı sürdürülen en barbar ve vahşi savaşa dayanmıştır. Yine Hamas büyük lider ve komutanlarının şehit edildiğini de görmüştür. O büyük zatların gidişiyle büyük acılar çekmiştir.

Ahmed El-Caberi gitti ama cihad durmadı. Alçaklığı kabul edenler susarken, iftira atanların kirli çamaşırları da ortaya çıktı.

Ey Ebu Muhammed bize gelince, hayatta kaldığı müddetçe Hamas hareketinin direniş korunu elinde tuttuğunu anlamak için üstümüzü başımızı yırtmayacağız. Senin sürdürdüğün devrimin rengini siperlerdeki murabıtların yüz hatlarında ve zindanlardan çıkanların tebessümlerinde gördük. Hainlerin yüzlerini, hayal kırıklıklarını ve aşağılanmalarını gördüğümüzde bu konudaki inancımız daha da artıyor. Sen Allah adına sana biat edenlerle birlikte kaldın hep ey şehid…

Lima Hatır

filistinhaber