Rehber TV`ye telefon bağlantısıyla katılan İHH Başkan Yardımcısı Hüseyin Oruç, canlı yayında Yunus Emiroğlu`nun sorularını yanıtladı.

Gazze`nın son durumu ve İHH`nın bu durum karşısında beklentileri ve neler yapacakları sorusuna karşılık Oruç, şunları söyledi:

"Bütün saldırılar naklen yayınlanıyor. Öldürülen, kan içindeki çocukları hepimiz seyrediyoruz.
2008 sonundaki saldırılarla beraber Gazze`de ofisimizi açtık. Daha öncesinde de oradaydık. Ama savaş öncesi ve sonrası daha yoğun şekilde devam ettik. Şuanda da orada devam eden çok önemli projelerimiz var.

Saldırıya uğrayanlardan bir tanesi de Türkiye`dir

Aslında saldırıya uğrayanlardan bir tanesi de Türkiye`dir.  Çünkü Türkiye`deki insanların ceplerinden ailelerinden keserek gönderdikleri paralarla yaptırdıkları binalar israil tarafından bombalanıyor, yıkılıyor.
Bütün hepsi saldırı altında ve Gazze gerçekten çok ciddi bir sıkıntı altında. Büyük bir insan kaybı var. Bunlar tabiî ki hepimizin canını acıtıyor. Bunun yanında Gazze`nın son 3-4 yıldır tamir etmeye çalıştığı telafi etmeye çalıştığı altyapısı yeniden yok ediliyor. İsrail hiç bir ayrım yapmıyor, hiç ayrım yapmadan her tarafı bombalıyor.
Bugün ateşkes olacağını söyledi hiç bir şekilde bombalama olmayacağını söyledi ama Mısır Başbakanı ziyareti sırasında da bu saldırılarına devam etti. Bu bir şekilde de devam edecek gibi gözüküyor. İsrail bununla alakalı uzun bir süredir hazırlık yapıyordu. Uzun süredir Gazze`ye yönelik bu saldırıları planladı. Bunlar hatta Mavi Marmara yola çıkmadan önce planlanan şeylerdi. Bugün söylemekte gayet biraz daha rahatım Mavi Marmara`nın çıkma sebeplerinden bir tanesi de bu tip zamansız bir saldırıyı önlemekti. Tabi bu sefer geçen 2008 gibi değil İsrail elinde çok büyük bir güç var. Çok büyük bu güçle bir sürü insanı bir sürü altyapıyı yok etme imkanı var. Bunu da şuan sonuna kadar kullanıyor.

Şimdi o tepeye çıkacak cesarette bir İsrail`li yok

Ama biz bunu da çok iyi biliyoruz Gazze`de ki kardeşlerde hazırlıksız değiller ilk defa İsrail`de savaşı kendi topraklarında hissediyor. Tel Aviv`dekiler de hissediyor. Topraklarının tamamında da insanlar birebir izliyorlar. Bir önceki 2008 savaşında manzarayı hatırlarsınız sınır kapısına hakim bir tepede durmuşlar ve İsrail uçaklarının Filistin`li çocukları bombalamasını büyük bir keyifle izliyorlardı. Dürbünler kurulmuştu tepelere ve binlerce insan gelip o katliamı izliyorlardı. Şimdi o tepeye çıkacak cesarette bir İsrailli yok."

Fiili olarak Filistin`in yanında durmak gerekiyor.

Türkiye`nin tavrını nasıl buluyorsunuz yapılan açıklamalar yeterlimi sorusuna Oruç, şöyle devam etti:

"Elbette siyasilerin söylemesi gerekenler var. Biz Başbakanımızın, Filistin`le, Gazze`yle alakalı hassasiyetini çok yakından biliyoruz. Ama bu durumda artık söylemek yetmiyor mutlaka fiili olarak birşeyler yapılması lazım. Fiili olarak Filistin`in yanında durmak gerekiyor. Herkesin yapabilecekleri var. Devletlerin yapabilecekleri var. Devlet düzeyinde yardımlar yapılmalı devam etmeli. Bizim üzerimize düşende buradaki kardeşlerimizin acılarını hafifletebilecek günlük ihtiyaçlarında şuanda acil ihtiyaç duydukları şeylerde onların yanında olabilmek ilaç, tıbbi malzemeye ihtiyaçları var. Yeme, içme, barınmaya ihtiyaçları var. Bizim bunlarla alakalı çok yoğun bir şekilde çalışmamız lazım.

Geçmişte olduğu gibi şimdi de İsrail oradaki evleri vururken şimdiden şunun sözünü vermemiz lazım. İsrail ne kadar vurursa vursun biz Gazze`nin yanındayız Filistin`in yanındayız. Filistin`in davası bizim kendi öz davamız. Onlar yıkarlar biz gider yeniden yaparız, onlar yine yıkarlar biz gider yeniden yaparız. Ta ki  bütün dünya bunun bir daha tekrarlanmayacak bir noktaya geldiğini görene kadar inşallah. onun için biz hızlı bir şekilde çok hassas bir şekilde Gazze insanının yanında durduğumuzu göstermemiz gerekiyor. Bizim ekiplerimiz Gazze`deler çalışmalarına devam ediyorlar Gazze`de bizim 9 bin çocuğumuz, yetimimiz var. Bu 9 bin yetimin Türkiye`de aileleri var. Biz bu çocukları yalnız bırakmamaya söz vermişiz onların yanında durmaya devam edeceğiz. Yoğun bir şekilde Gazzelilerin ihtiyacını karşılayacak kampanyalar düzenliyoruz. Bundan sonrada bunun dozunu daha da arttırmaya çalışacağız." (Hürseda Haber)