Siyasi çekişmeler, kavmiyetçilik, particilik, adamcılık, futbol, magazin vs. vs. şeklinde listeyi uzatabiliriz. Kim neyi seviyorsa ondan bahsediyor, onu konuşuyor ve onu anlattıkça tatmin oluyor. Lezzetlerin en güzelini ilgi alanına giren, taraftarı olduğu konudan bahsederek tattığına inanıyor. Gerçekten en önemli en birinci gündemimizin, bir Müslüman olarak, ne olması gerekiyor bunu kendimize, vicdanımıza hakikaten sormalıyız. Bizi yaratan, bize değer veren, her şeyi hizmetimize sunan yüce Rabbimizin bizden istediği gerçek gündem nedir ve rağbetimizin kime olması, ilgi alanımıza neyin girmesi gerekmektedir. Birkaç sene önce şahit olduğum bir manzara beni düşüncelere itti. Paylaşmak gerekirse, bir fırında gece sistemiyle çalışan normalde ekmek pişirme işleminin taa öğle namazına bazen de onu geçecek şekilde çıkıyordu. Bundan dolayı işçilerin bazılarının cumaya yetişemediklerini, o saatte çalıştıklarını görüyordum. Beni üzen, beni düşündüren, cumaya göre zamanlarını ayarlayamamalarıydı. Ama bir siyasi partinin genel başkanının mitingine katılmak için öğle namazından 1.5 ya da 2 saat önce işini bitirmişlerdi. Yani Cuma namazına göre kendini ayarlama, ama bir partinin genel başkanı gelecek diye kendini ayarla ve hazırla. Aslında herkes kendine göre kıyaslama yaparak bazı şeylerin farkına varabilir veyahut mesajını alabilir. Seçimler, futbol, İslami etkinlikler ya da kim neye duyarlıysa bi yoklasın kendisini. Kendisini en çok heyecanlandıran, kalbini küt küt ettiren, gözlerinin içi güldüğü veyahut kıpır kıpır olup içinin içine sığmadığı, kesinlikle şuraya rağbet edeceğim dediği konu, ilgi alanı hangisi. Desteklediği, savunduğu partisi mi? Adamı mı? İçinde bulunduğu kavmini, ırkını kayıtsız şartsız sahiplemesi mi? Tuttuğu takımın durumu mu? Sevgilisiyle buluşması mı? Ya da Peygamberimize ve İslami etkinliklere mi?
 

Biz Müslümanlar olarak Allah’ı, Resulünü, İslamı, vahyi gündem yapmalıyız. Fatihadan önce okuduğumuz veccehtunun ikinci bölümünde ve bir ayeti kerimede yer alan “benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm Alemlerin Rabbi olan Allah içindir.” Ayetini iyi tefekkür etmemiz gerekiyor. Kendimizi yeniden programlamamız gerekiyor. Formatımızı değiştirerek ilahi rızayı en öne alarak kula kulluktan, tek olana kulluk formatına geçmeliyiz. Dikkat edin Peygamberlerin ilk söylediği, ilk davet ettiği değişmez gerçek Allah’tan başkasına kulluk etmeyip tek olan Allah’a kulluk etmek olduğunu göreceksiniz. İşsizlik, yolsuzluk, yoksulluk, maddi ilerleme, insan hakları, özgürlük şartların daha iyileşmesi gibi bir dertleri yok.
Demem o ki; önce sağlam sarsılmaz temelimizin olması lazım. O da Allah inancıdır ve O’nun yoluna olan rağbetimizdir. Temelimizi muhkemleştirmeden bir binanın boyasının hangi renk olduğu veya nasıl dekor verileceğinin hiçbir kıymeti yoktur.
Ya Rabbi sana, senin yoluna olan rağbetimizi artır. Onu kamilleştir. Senin yoluna, Senin davana her şart ve ortamda sahip çıkanlardan eyle. (Amin)

Ayhan Erkmen / Bingöl (Solhan)

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.