Mescid-i Aksa’yı bu kadar değerli ve kutsal kılan neydi? Bu soruya verecek yanıtlarımız vardır her birimizin. Onun ilk kıblemiz olduğunu, Hz. Süleyman (a.s.) tarafından inşa edildiğini, Resulullah’a (sav) “yeryüzüne konulmuş olan ilk mescit hangisi” diye sorulduğunda “birincisinin “Mescidi Haram” sonrakinin ise "Mescidi Aksa" olduğunu” buyurduğunu ve onun Beytullah’tan sonra yeryüzündeki ikinci mabedimiz olduğu konusunda mutmainiz.

Ve yine Peygamberimizin "Yolculuk ancak şu üç mescidden birine olur; benim şu mescidime, Mescidi Haram`a ve Mescidi Aksa`ya. " şeklindeki hadisi ile Mescidi Aksa`yı harem mescitlerin üçüncüsü saydığını, ayrıca Rabbimizin Kuran’da Mescidi Aksa için “çevresini mübarek kıldığımız” şeklinde buyurduğunu okumuşuzdur.

Biliriz ki Kudüs sıradan bir şehir değil. Filistin toprakları da İsrail’in kanlı ayaklarıyla umarsızca ve pervasızca cirit atacakları kadar değersiz değil! Kudüs tüm Müslümanlara hz Süleyman (a.s) dan beri miras kalan ve bir çok peygamberin ibadetgâhı olan Yüce Mevlâ’nın kutsadığı mukaddes bir mekândır.

Okumuşuzdur; Mescidi Aksa hz Süleyman (a.s) ın duasıdır. Tıpkı Mescidi Haram’ın hz İbrahim (a.s) ın duası olduğu gibi…Ahmed ibnu Hanbel, Nesâi ve Hakim`in Abdullah ibnu Ömer (r.a.)`den rivayet etmiş oldukları bir hadisi şerife göre de Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: "Süleymân (a.s.) Mescidi Aksa`yı yaptığında Rabbinden üç şey istedi. Rabbi ona ikisini verdi. Ben üçüncüsünü de vermiş olmasını ümit ediyorum: Kendisine, kendi hükmüne denk gelecek hüküm vermesini istedi, (Rabbi) bu istediğini verdi. Kendisinden sonra hiç kimsenin ulaşamayacağı bir saltanat vermesini istedi, bu istediğini de verdi. Bir de her kim, bu Mescid`de -yani Mescidi Aksa`da- namaz kılmak amacıyla evinden çıkarsa anasından doğmuş gibi günâhlarından sıyrılsın istedi. Biz Allah`ın bu istediğini de ona vermiş olmasını ümit ediyoruz." Bu hadise binaen biliriz ki Mescidi Haram’ın kutsiyeti gibi Mescidi Aksa da bizlerin vazgeçilmezidir.

Mirac olayıyla ilgili ayette, Resulullah (s.a.s.)`ın Mescidi Aksa`ya getirilmesiyle bağlantılı olarak: "Kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için..." denmesindeki hikmeti de duymuşuzdur. Allah dileseydi Resulullah (s.a.s.)`ı Mescidi Haram`dan da miraca yükseltebilirdi. Ancak kendisine birtakım ilâhi âyetlerin gösterilmesi amacıyla önce Mescidi Aksa`ya getirilmiş ve oradan miraca yükseltilmiştir. Demek ki, burası da Allah`ın yeryüzündeki ilâhi âyetlerinden bir âyettir.

Tüm bunlara mukabil Yüce Mevlâ’nın KAHHAR sıfatına duçar olan Yahudiler bugünkü Mescidi Aksa`nın yerinde daha önce, Süleyman Heykeli diğer adıyla Siyon Mabedi adını verdikleri bir mabedin bulunduğunu ve bu mabedden bugün geriye kalan tek şeyin Ağlama Duvarı adını verdikleri duvar olduğunu ileri sürdüklerini de biliriz. Ki bu duvarı bizler Burak duvarı olarak isimlendiririz. Bu yüzden yahudiler Mescidi Aksa`nın mevcut şeklini yıkarak daha önce yerinde bulunduğunu ileri sürdükleri Siyon Mabedi`ni inşa etmeyi amaçladıklarını, bu niyetlerini gizlemediklerini de görmekteyiz.. Netanyahu iktidara gelmesinden sonra bu mukaddes mabedi yıkma amacına yönelik çalışmalarını açıktan yürütmeye başladı. Ancak doğrudan bu mescidi yıkma amacı taşıdığını söyleyerek değil daha başka kılıflar uydurarak. Yol bahanesiyle tünel kazıları gibi.

Evet yeryüzünün üçüz kulesi misali gibidir bu mescitlerimiz. Lakin her ne hikmetse tüm bildiklerimize rağmen Mescidi Haram’ı görmek, ziyaret etmek için yanıp tutuşan bizler Mescidi Aksaya üvey evlat muamelesi yapmaktan geri durmamaktayız. Her sene Mescidi Harama koşan hacılar! Mekke şehrini ihramlarıyla beyaza boyayan hacılar! Mescidi Aksa’nın kana boyanmasına, santim santim yok edilmesine neden göz yumarlar.

Her sene olduğu gibi bu sene de dünya Müslümanları akın akın lebbeyk nidalarıyla Kâbe`ye Yüce Mevla`nın evine, müminlerin kıblegâhında buluşmakta. Mescidi Harama koşmakta. Peki ya Mescidi Aksa… ? Peki ya ilk kıblegâhımız.?

Her sene Mina’da sembolik olarak şeytan taşlayan Müslümanlar! Üçüncü kulemizde cirit atan şeytanı görmezler mi? Minada’ ki o taşların İsrail’i taşlayabileceğini bilmezler mi?

Ayşegül YILDIZ / doğruhaber