DİYARBAKIR- Diyarbakır Gavsi Geylani Cami İlim Yayma Derneği Kur`an Kursunda eğitimlerini tamamlayan 10 öğrenciye düzenlenen büyük bir törenle icazetleri verildi. Saat 10.00`da Kur`an-ı Kerim tilaveti ile başlayan icazet töreni merkez Diyarbakır Kayapınar ilçesinde bulunan Gavsi Geylani Camisinde yapıldı. İcazet törenine Diyarbakır Müftüsü ile merkez ilçe müftülerinin yanı sıra Diyarbakır`ın tanınmış pek çok kanaat önderi, alim ve halktan da yoğun bir katılım oldu.

 

Sunuculuğunu Araştırmacı Yazar Necat Özdemir` yaptığı icazet törenine Diyarbakır`ın tanınmış alimlerinden , Seyda Molla Abdurrahman bir açılış konuşması yaparak, toplumun medreselerin önemini pek bilmediğine dikkat çekti. Molla Abdurrahman, medreselerin kendini ispatladığını ifade ederek hem maneviyat adamı, hem ıslahat adamı, hem komutan, hem de liderler yetiştirdiğini söyledi. Molla Abdurrahman Selhaddin-i Eyyubi`yi örnek göstererek Selhaddin-i Eyyubi`nin "Müslümanların ilk kıblesi ve 91 yıl Haçlıların elinde olan Mescidi Aksa`yı, medrese ilmiyle ferasetiyle kurtarmıştır. Unutmayalım bu komutan ve lider şahıs medrese mezunu ve medrese ehlidir. Selhaddin-i Eyyubinin durumu bile medrese ehli için büyük bir meziyet, özellik, ve şereftir. Medreseler maneviyat ve ıslah alanında da hepimizin iftihar ettiği Üstad Bediiüzzaman Said Nursi gibi şahsiyetleri çıkarmıştır. Üstad`ta fikir alanında, düşünce alanında, mana aleminde büyük bir şahsiyet olarak küfrün kalelerini yıkmış ve onları mağlup etmiştir. Bu örneklerle anlaşılıyor ki medreselere kasıtlı olarak yapılan eleştiriler yersizdir" dedi

 

Seyda Molla Abdurrahman son olarak, toplumun İslami, medreselerde mezun olan alimlerden öğrendiklerini belirterek, onlara çok saygı gösterilmesi gerektiğini söyledi.

 

Seyda Molla Abdurrahman`dan sonra bir konuşma yapan bölgenin tanınmış alimlerinden Molla Enver Kılışarslan ise medreselerde mezun olan alimlerin toplumun ıslahı ve hidayeti için çalıştıklarını ve bu uğurda bedeller verdiğini belirtti. Molla Enver, Peygamberlerden sonra alimlerin geldiğine işaret ederek şöyle devam etti: " Allah Peygamberlerin görevini Peygamberlerin varisi olan İslam alimlerine vermiştir. Çünkü Allah alimleri emin gördüğü için bu görevi onlara vermiştir. Bundan dolayı da alimler bu vazifelerini hakkıyla yerine getirebilmesi için zalim ve fasık sultanlarla işbirliği içinde olmamalıdır."

Bütün baskı ve sindirmelere rağmen alimlerin direndiğini ve görevlerini yerine getirdiğini dile getiren Kılıçarslan toplum olarak, Seyda ve alimlere borçlu olduğumuzu vurguladı. Türkiye`deki alimlerin elinde büyük bir fırsat olduğunu belirten Kılıçarslan alimlere de seslenerek bu fırsatların değerlendirmesi gerektiğinin altını çizdi.

 

Molla Enver Kılıçarslan son olarak, Türkiye`de alimlerin birlik beraberlik ve ittifak içinde olması gerektiğini söyleyerek, toplumun İslami konularda alimlere itibar etmesi için Alimler Birliği`nin olmasının şart olduğuna vurgu yaptı. Kılıçarslan son olarak, " Bütün İslam Aleminde, İslam Alimleri Birliği diye bir teşkilat ve oluşum vardır niye Türkiye`de olmasın. Şayet bu coğrafyamızda da Alimler Birliği diye bir teşkilat veya bir oluşum olursa bu Alimler Birliği`nde çıkacak olan fetvalara halkımız hüccet ve delil gözü ile bakacak ve sağdan soldan yersiz konuşmalarla kafaları da bulanmaz ve istikrar içinde olduklarını göreceklerdir."

 

Kısa bir konuşma yapan alim ve kanaat önderlerinden Molla Said Taxikî` de en büyük kötülüğün İslam Dini`nin topluma hakim olmaması olduğunu dikkat çekti. Ümmetin en hayırlıların iyiliği emreden ve kötülükten sakındıranların olduğunu ifade eden Taxikî son olarak, "Evet yeryüzünde en büyük kötülük küfrün toplumlara hakim olmasıdır. Bundan dolayı, her Müslüman İslam`ın hakim olması için iyiliği emretmeli ve kötülükten sakındırma görevini titizlikle yerine getirmelidir" dedi.

Yapılan konuşmalardan sonra,
M. Remzi Uçar, Nazım Şimşek, M. Cihad Şanlı, M. Hüseyin Sudan, Neytullah Keklik, , Osman Çelik, Ali Özaslan, İbrahim Kaya, Mevlit Eminoğlu ve Ebubekir Üzen icazet belgelerini alimlerin ellerinden aldı.

 

İcazet töreninden sonra katılımcılara Gavsi Geylani Caminde öğle yemeği verildi.