• DOLAR 32.579
  • EURO 35.03
  • ALTIN 2428.678
  • ...
Saldırıyı Anlattılar
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi`nce davanın kabul edilmesinin ardından, Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi`nde olay anında gemide bulunan ve sanıklardan şikayetçi olan 12 kişinin ifadesi alındı.

İfadesi ilk alınan Latif Selvi, Mavi Marmara gemisinde Filistin`de mağdur durumda olan insanlar için insani yardım götürmek amacıyla bulunduğunu, kendisinin aynı zamanda Konya Sivil Toplum Kuruluşları Başkanı ve Memur-Sen Konya Temsilcisi olduğunu söyledi.

Gemideyken saat 04:00-04:30 civarında İsrail`e ait gemiler ve helikopterler ile saldırı düzenlendiğini belirten Selvi, üzerlerine lazerli ve gerçek mermili silahlarla ateş edildiğini bildirdi.

Yaralananların olduğunu, kendisinin de sırtında hafif sıyrık oluştuğunu dile getiren Selvi, yanında bulunan para ve cep telefonuna İsrail askerlerince el konulduktan sonra, kendisine iade edilmediğini ifade etti.

Selvi, ``Sorgulamalarda baskı uygulandı. Konsolosluk yetkililerinden destek almamıza izin verilmedi. Israrla detayı bize bildirilmeyen evraklar imzalatılmak istendi. Sağlığımız açısından ciddi sıkıntılar yaşadık. Yalnız bırakılarak korku oluşturulmaya çalışıldı. Tehdit ve hakaretlerde bulunuldu`` diye konuştu.

Gemide gazeteci olarak bulunan Bilal Çalıkuşu ise sis ve ses bombalarının atıldığı saldırıda gerçek mermi kullanıldığını söyledi. Kullanılan plastik kelepçelerden dolayı bileğinde sıkıntı yaşadığını anlatan Çalıkuşu, havasız ortamda saatlerce bırakıldıklarını aktardı.

Ahmet Sami Uysal da sabah namazını kılarken saldırıya uğradıklarını, silah, bomba ve gemidekilerin çığlıklarının adeta birbirine karıştığını anlattı. Uysal, şunları kaydetti:

``Gözümüzün önünde bir gazeteci arkadaş alnından vuruldu. Ben de el ve ayak parmaklarımdan yaralandım. Fiziki ve psikolojik işkencelere maruz kaldık. 10 saat boyunca ellerimiz arkadan plastik kelepçelerle bağlanıp, dizlerimiz üzerinde bekletildik. Sıcakta bekletilirken, helikopterlerle üzerimize su döküldü. Sıcak ve soğuk işkencenin yanı sıra tuvalet ihtiyacımıza bile izin verilmedi. Altına kaçıran arkadaşlarımız oldu. Klimalar ve havalandırmalar kapatılarak havasız bir ortamda yolculuk yaptırıldı. ``
Doktor Mustafa Asım Sarıgüzel ise yaralananlar ve ölenler olduğunu, ellerindeki imkanlarla yaralılara müdahale etmeye çalıştıklarını vurguladı. Sarıgüzel, yaralılar arttığında ise artık müdahale etme şanslarının iyiden iyiye ortadan kalktığını dile getirdi.

Alınan ifadelerin İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi`ne gönderileceği öğrenildi.




 

Bu haberler de ilginizi çekebilir