• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Guatr Biyopsisi ile Gereksiz Ameliyatlara Son
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Her guatr rahatsızlığı ameliyat gerektirmiyor.

Tiroid bezi içerisinde oluşan hastalıklı bölgeye yapılan guatr biyopsisi ile gereksiz ameliyatların önüne geçmek mümkün...

Guatr, her üç kişiden birinde görülebilen yaygın bir rahatsızlık.

Kansere de yol açabilen hastalıkta, tiroid bezi içinde oluşan nodüller önem taşıyor.

Dr. Gökhan Yazıcıoğlu, "Tiroid nodülleri genetik ve daha sıklıkla iyot eksikliğinin neden olduğu, bunun dışında birçok dış etkenin neden olabildiği, tiroid bezi içinde oluşan yuvarlar oval oluşumlardır." dedi.

Tiroid nodülleri kanserojen olup olmamalarına göre adlandırılıyor.

Yazıcıoğlu, "Soğuk nodüllerin düşük de olsa kötü huylu olma potansiyeli mevcuttur. Sıcak nodüllerin pratikte kötü huylu olma olasılığı yoktur ama onların da halk arasında zehirli guatr dediğimiz tiroid bezinin fazla çalışmasına ya da fazla hormon üretmesine neden olma durumudur." dedi.

Tedavisinde nodüllerin özelliğinin belirlenmesi önem taşıyor.

Hastalığın ileri evrelerinde bunun en sağlıklı yöntemi guatr biyopsisi.

Yazıcıoğlu, "Enjektörle yapılan 3-5 dakika kadar kısa süren ve biyopsi işleminden sonra hastanın günlük ihtiyacını işlerini devam ettirmesine engel olmayan bir durumdur." dedi.

Biyopsi sayesinde gereksiz ameliyatların önüne geçiliyor.

Guatr Nedir

Tiroid bezinin kanser olmayan büyümesine guatr denir.

GUATR’IN TÜRLERİ

Tiroid bezinin gereğinden daha fazla hormon salgıladığı guatr türüne “zehirli guatr” denir. Halk arasında bu tür guatra “iç guatr” da denilmektedir.Hormon düzeyi normal olan guatr türüne de “basit guatr” denir. İçinde nodül bulunan guatr’a “nodüllü guatr” denir.Nodüllü guatr, tek nodüllü veya çok nodüllü olabilir. Nodüller; soğuk, normal  ve sıcak olarak 3 gruba ayrılır. Soğuk nodüllerde kanser riski daha yüksektir.

İÇ GUATR-DIŞ GUATR

Halk arasında yaygın olarak kullanılmasına rağmen tıbbi tanımlamada iç guatr veya dış guatr deyimlerini kullanmıyoruz.

NODÜL NEDİR ?

Tiroid bezindeki sınırları belli şişliklere nodül denir. Tiroid nodülleri sanıldığından çok yaygındır; Batı ülkelerinde erişkin toplumun yaklaşık %40-50’sinde nodül olduğu bilinmektedir. Tiroid’de nodül olup olmadığı, ölçüleri ve içeriği en iyi ultrasonografi ile yapılmaktadır. Nodüller de katı, yarı katı ve sıvı içerikli olmasına göre üçe yarılır. Nodüllerin sınırları çoğunlukla net olarak sağlam tiroid dokusundan ayrılabilir; ancak bazı nodüllerin sınırlarını ayırt etmek güç olabilir.

Nodül her zaman elle muayene ile ve dışarıdan farkedilemeyebilir. Bazı hastalarda nodül büyükçe olur ve dışarıdan gözle  görülebilir.

Fonksiyon açısından nodüller:

1.     soğuk nodüller,

2.     sıcak nodüller,

3.     nötr nodüller,

olarak üçe ayrılır. Nodülün fonksiyonu en kesin olarak sintigrafi ile değerlendirilir. Katı içerikli soğuk nodüller en ciddi ameliyat  gerektiren guatr çeşididir. Zira bu nodüllerin küçük bir kısmı kanser riski taşırlar. Tamamen sıvı içerikli soğuk nodüllerde kanser çıkma olasılığı sıfıra yakındır. Soğuk nodül hastada hiç bir şikayet oluşturmayabilir.

SICAK NODÜL

Sintigrafi çekiminde kullanılan ilacı en çok tutan, bölgesel görünümlü, sınırları net olarak ayrılan alan , sıcak nodül olarak tarif edilir. Sıcak nodül, hastada genellikle şikayet oluşturarak kendini belli eder. Sıcak nodül genellikle zehirli guatrla birliktedir

Nötr  NODÜL

Sintigrafi sırasında kullanılan ilacı, tiroid bezesinin geriye kalan bölümleri ile aynı derecede tutan nodüllere nötr nodül denir. Bu nodül, hastalarda daha az şikayet oluşturur.

Kanser Açısından Tehlikeli Nodüller

·         Soğuk Nodüller (özellikle tekli soğuk nodüller)

·         Kireç Oturmuş (kalsifiye) Nodüller

·         Erkeklerdeki Soğuk Nodüller

·         Gençler ve Çocuklardaki Nodüller

Zehirli guatr’ın sintigrafide görünümü

ZEHİRLİ GUATR (Hipertiroidizm)

Tiroid bezinin gereğinden daha fazla hormon salgıladığı guatr türüne “zehirli guatr denir. Zehirli guatr, nodüllü veya nodülsüz olabilir.

Zehirli guatr’da çarpıntı, ellerde titreme, vücutta titreme, ani kilo kaybı, saçlarda dökülme, kaşıntı, boğazda dolgunluk hissi, aşırı iştah dolayısıyla çok yemek yeme ve çok su içme, aşırı terleme, çabuk yorulma, aşırı sinirlilik sık görülen şikayetlerdir. Bazı hastalar, bulantı, ishal, kusma ve çok sık dışkılamadan yakınır.Bunların hepsi birlikte olmak zorunda değildir.

TİROİD HORMONU YETERSİZLİĞİ (Hipotiroidizm)

Tiroid bezesinin yetersiz çalışması sonucunda veya diğer bazı nedenlerle tiroid bezinin salgıladığı hormon vücudun ihtiyacını karşılamayabilir. Bu duruma “hipotiroidizm” denir. Doğuştan veya genellikle bir tiroidit sonrasında ortaya çıkabilir. En sık karşılaşılan tiroid hormon hastalığıdır.   Başlıca şikayetler; saçlarda kabalaşma ve  matlaşma, ciltte kuruma, pullanma ve dökülme, istemediği halde kilo alma, rejime rağmen kilo verememe, kabızlık, çarpıntı, isteksizlik, cinsel isteksizlik,  sık sık bunalıma girme, bel-omuz-sırt ağrısı, çabuk yorulma.

TİROİDİT

Tiroid bezinin “cerahatli olmayan” iltihabıdır. En sık karşılaşılan şekli Hashimato (Haşimato) tiroiditidir. Bu tiroiditin başlangıcı genellikle hasta tarafından hissedilmez. Hastaların bir kısmında erken dönemde kısa süren bir “yüksek tiroid hormon” dönemi vardır. Hastaların çoğu, bu yüksek hormon döneminden sonra düşük hormon dönemine (hipotiroidzm) girerler.

GEBELİKTE GUATR VE DİĞER TİROİD HASTALIKLARI

Hamilelerde hormonal sistemlerin tümünde ciddi değişim izlenir. Tiroid de bu değişimlerden nasibini almaktadır. Bu çerçevede vücudun iyot ihtiyacı ve tiroid hormonu ihtiyacı artmaktadır.

ADET DÜZENSİZLİĞİ VE GUATR

Guatr’lı hastalarda adet düzensizliği oldukça yaygındır. Bu hastalarda tedavi ile tiroid hormonları normale dönene kadar kadınlık hormonları ile yapılan tedaviler genelde adet düzensizliğini çözmez. Adet düzensizliklerinin tetkikinde tiroid hormonları ölçülmelidir. Bu hastalardaki adet düzensizliği ve kısırlıkta Hipofiz-Tiroid-Yumurtalık ilişkisindeki bozulmanın rolü olduğu düşünülmektedir.

VÜCUT AĞIRLIĞI (KİLO) VE GUATR

Vücut ağırlığı ile guatr arasında ciddi bir ilişki vardır. Zehirli guatr’da hastaların ilk farkettiği şey ani ve hızlı kilo kaybıdır.Tiroid hormon yetersizliğinde ise kilo alma söz konusudur. Yeterli tiroid hormonu ile tedavi yapılmadığı sürece ne kadar rejim yapılırsa yapılsın bu kilo almanın önüne geçilemez. Rejim ve zayıflatma tedavisine başlanan her hastada tiroid hormonları ölçülmelidir.

SAÇ DÖKÜLMESİ VE GUATR

Kandaki tiroid hormonu yüksek olduğu durumlarda, örneğin zehirli guatrda kadınlarda saç dökülmesi ciddi bir şikayet olarak kendini gösterir. Hasta saçlarının “tutam tutam” döküldüğünden bahseder. Günde ortalama her kadında 150-200 saç kaybı doğaldır ancak bu sayı zehirli guatrda çok daha fazladır. Tiroid hormon yetersizliğinde (hipotiroidizm), doktor tarafından verilen tiroid hormonu dozu yüksek olduğu zaman da saç dökülmesi görülür. KALP RİTMİ VE GUATR Başta zehirli guatr olmak üzere, guatrın birçok türünde kalp atımı artar (taşikardi) ve ritmi bozulur(aritmi). Zehirli guatr tedavisinden sonra hastanın ilk farkettiği şey kalp çarpıntısının hızla normale dönmesidir. Bu hastalara genellikle uzun süre ritm düzeltici tedaviler uygulanır ancak sonuç almak pek mümkün olmaz zira asıl neden olan tiroid hastalığı tedavi edilmeden bu ritm bozukluğu normale dönmez.

TİROİD HASTALIKLARINDA TAKİBİN ÖNEMİ

Guatr, türü ne olursa olsun, hangi tedavi uygulanırsa uygulansın, tedavi ne kadar başarılı sonuç verirse versin “kronik” yani uzun süren bir hastalıktır. Yüksek tansiyon ve şeker hastalığı gibidir. Seyrek aralıklarla da olsa devamlı kontrol ve takip gerekir. Eğer takip bırakılırsa bir süre sonra guatr kendini “hissettirir”.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir