BATMAN - Cuma namazında Batman`daki camiler, cemaatin yoğun katılımıyla dolup taştı. Hutbelerde ise, "Cami-Çocuk Buluşması" Eğitimine Önem Vermek" konusu ele alındı.

 

Hutbede Peygamberimizin (sav), amcasının oğlu Abdullah`ı bineğinin arkasına bindirip yol alırken, bir yandan onunla sohbet ettiği ve ona, "Yavrum, sana bak ne öğreteceğim: `Allah`ın hakkını koru ki, O da seni korusun. Allah`ın hakkını koru ki, O`nu her daim yanında bulasın. Bir şey isteyeceğin zaman Allah`tan iste; yardım dileyeceğin zaman Allah`tan yardım dile. Şunu bilmelisin ki, bütün varlıklar sana bir konuda yardım etmek üzere bir araya gelseler, Allah`ın senin hakkında karar verdiğinden başka yardımda bulunamazlar. Yine sana bir konuda zarar vermek üzere elbirliği etseler, Allah`ın senin için takdir ettiğinden başka bir zarar veremezler` dediği hatırlatılarak, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) küçük bir çocuğa ibadetin, kulluğun özünü anlattığı ve şartlar ne olursa olsun, Rabbi ile arasındaki bağı koparmamayı öğütlediği anlatıldı.

 

Peygamberimizin, meclisinde ve mescidinde çocukların bulunmalarına izin vererek onlara kendisini dinleme ve örnek alma fırsatı tanıdığı dile getirilen hutbede, "Kutlu Nebi, dini öğretmek ve ibadet etmek gibi ciddi işlerle meşgulken bile, çocukların bu ciddiyeti bozması endişesini taşımamış, onları ilim ve ibadet ortamının dışında bırakmamıştır. Onların çocukça davranışlarını hoş görmüş, hataları sebebiyle onları mescidin dışına çıkarmamıştır" denildi.

 

Onların Yüreklerine İman Mayası Çalalım
Peygamber Efendimizin bu tavrı, çocuklar ile kurduğu sevgi ve merhamet dolu ilişkiyi ibadet eğitiminde de benimsediğinin görüldüğüne dikkat çekilen hutbede, "Çocuğun horlanarak kovulduğu, sesi çıktığında azarlandığı, soru sorduğunda terslendiği bir mescide tazecik gönlünün ısınması nasıl mümkün olabilir ki? Çocuğun ibadeti sevmesi ve benimsemesi, öncelikle ibadet eden büyüklerle aynı ortamı paylaşması ve orada bulunduğundan dolayı taltif görmesi ile mümkün olacaktır" ifadeleri kullanıldı.

 

Çocuklarımızın Allah`a kulluk bilinci, ibadet aşkı ve mescit sevgisiyle büyümesi için cemaate şu çağrı yapıldı: "Geliniz; hem gönüllerimizi hem mescitlerimizi onlara açalım. Onların yüreklerine iman mayası çalalım. Yavrularımızın ruhunu camide doyuralım. Kalplerine Allah`ın ve Resulü`nün sevgisini koyalım. Kuran`ı öğretelim, İslam`ı sevdirelim. Cennet çiçeği çocuklarımızı, adeta birer cennet bahçesi olan camilerimizle buluşturalım. Onları dinî terbiye ile yetiştirelim."

 

Hutbenin sonunda, Resulullah Efendimizin (s.a.s.), "Hiçbir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir hediye vermiş olamaz" sözünü hatırımızdan çıkarmamız tavsiye edilerek, "Peygamberimiz döneminde çocukla cami arasındaki bu sıcak ilişkinin tekrar yoğun bir şekilde yaşamamız gerekir. Bu noktada tüm görevlilerimizin ve cemaatimizin duyarlılığını beklemekteyiz. Unutmayalım ki; camilerimizin imarı, sahip olduğumuz çocuklarımızın manevi imarıyla gerçekleşebilir" çağrısı yapıldı. (Veysi Demir - İLKHA)