Tek parti dönemindeki gazetelerde ve tarih kitaplarında yer alan bilgilere göre CHP, 1930 yılından 1950`ye kadar bırakın din dersi vermeyi Arapça ezan başta olmak üzere camilerin kapatılması, dini törenler, dini kelimeler ve yayınları bile yasakladı. CHP, Demokrat Parti`nin yükselişini durdurmak için ise din konusunda kontrollü bir yumuşama içerisine girdi.

DİNDAR İNSANLARIN OYLARINI ALMAK İÇİN TAKTİK YAPTI

CHP, özellikle 1946 yılındaki seçimlerde Demokrat Parti`nin önemli bir başarı elde etmesi üzerine paniğe kapıldı. Gittikçe halk desteğini kaybeden CHP, düşüşünü engellemek için bir taktiğe başvurdu. CHP dindar insanların oylarını almak için Meclis`te bir komisyon kurdurdu. Tartışmaların ardından 17 Şubat 1948`de toplanan On Yediler Komisyonu ilkokullarda din derslerinin seçmeli olarak verilmesini kabul etti.

BRANŞ YERİNE SINIF ÖĞRETMENLERİ

Buna göre ortaokulu bitirenlerin devam edebilecekleri 10 aylık İmam-Hatip Kursları açılırken, ilkokulların 4. ve 5`inci sınıflarına isteğe bağlı din dersleri konuldu. Ancak derslerin, “Branş öğretmenleri” yerine “Sınıf öğretmenleri” tarafından verilmesi kararlaştırıldı.

LAİK ÖĞRETMENLER “İSTERSEK OKUTURUZ” DEMİŞ

Dönemin Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Hamdi Akseki de “isteğe bağlı din dersi” eğitimini ve sonuçlarını eleştirmiş: “Mekteplere konmuş olan din dersleri de, hiçbir fayda etmemiş ve hatta bazı yerlerde öğretmenler için bir alay konusu olmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı`nca sınıf öğretmenlerine verilen emre karşı ‘Biz laik öğretmenleriz; hem de bu dersler ihtiyaridir; istersek okuturuz` denilmiştir.”

“DİN EĞİTİMİNİN KALDIRILMASI AHLAK BUHRANINA YOL AÇTI”

Tek Parti döneminde din üzerindeki baskılar, akademik çalışmalara da konu oldu. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü`nde “Basında Din Eğitimi- Öğretimi/Laiklik Tartışmaları (1945- 1960)” başlıklı yüksek lisans tezi hazırlayan Zeynep Nevzatoğlu, tezinde söz konusu dönemdeki din üzerinde baskıların ahlak buhranının doğmasına neden olduğu sonucuna varıyor. Söz konusu uygulamada laiklik ilkesinin benimsenmesinin rol oynadığı belirtilen tezde, şu ifadeler dikkat çekiyor: “Din adamı yetiştiren kurumların olmayışı dini meselelerin bilgisiz insanların eline kalmasına ve toplumda bir ahlak buhranının doğmasına sebep olmuştur.”

AYM İPTAL DAVASINI PERŞEMBE GÜNÜ GÖRÜŞECEK

Anayasa Mahkemesi, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanunun iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle açılan davayı Perşembe günü esastan görüşecek. CHP, kanunun şekil yönünden iptalinin ardından esastan iptali istemiyle de Anayasa Mahkemesi`ne başvurmuştu. Kanunun, şekil yönünden iptal istemini reddeden Yüksek Mahkeme, esas yönünden yapılan iptal başvurusunu 20 Eylül Perşembe görüşecek. Anayasa Mahkemesi`nin perşembe yapacağı gündem toplantısında, anamuhalefet partisi CHP ve çeşitli mahkemelerden gelen 16 başvuru ele alınacak. Mahkeme, başvuruların son sırasında zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanunun iptal istemini esastan görüşecek.

BİR BAŞVURU DA DANIŞTAY`A

Öte yandan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Milli Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları

Yönetmeliği`nin ``Ders Kitaplarının Nitelikleri`` başlığı altında yer alan 6. maddesinin ``Eksik Düzenleme`` nedeniyle yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle Danıştay`a başvurdu.

Yeni Akit