Bir kitap tanıtımında basın mensuplarının Akit`te yayınlanan haberle ilgili sorularına maruz kalan Alaton, kaçak yaptığı villalar ve işgal ettiği 130 metrekarelik alanla ilgili hiçbir şey konuşamadı. Yüzme havuzunu denizden çektiği kaçak su ile dolduran Alaton, dozerlerle yıkılan mezarlıkla ilgili sadece güzelleştirdiklerini söylemekle yetindi. Alaton`un sözde “güzelleştirme” iznini dergahın imamından aldığını söylemesi ise “skandal” olarak yorumlandı.

GÖZ GÖRE GÖRE YALANI SÜRDÜRDÜ
Önceki gün katıldığı bir kitap tanıtımı toplantısında basın mensuplarının Yahya Efendi Dergahı`ndaki işgali, kaçak villaları ve yıkılan Osmanlı kabirlerine ilişkin yoğun sorularına maruz kalan Alaton, göz göre göre yalan söylemeyi sürdürdü. İnşa ettirdiği kaçak yapılar nedeni ile Beşiktaş Belediyesi`nden imar ve iskan izni almayan Alaton, bu konuya açıklama getirmek yerine, mezarlıkları güzelleştirdiklerini iddia etti.

“Bir inşaat yaptık. Yüzme havuzu da yaptık. Ancak yaptığımız binalardan dergahın yanındaki mezarlık da görünüyordu. Bunun için de mezarlığın güzel olması gerekiyordu. Yeni ağaçlar diktik, yollar açtık, temizledik, bazı taşları değiştirdik. Bugün bakımlı, güzel bir mezarlık var” diyen Alaton, “bazı taşları” nasıl değiştirdiğini, kamuya ait bir alanda yüzlerce yıllık kitabelerin bulunduğu bu taşları söktükten sonra ne yaptığını açıklamadı.

HİÇBİR YETKİSİ OLMAYAN İMAMIN İZNİ İLE ORTALIĞI TALAN ETMİŞ
Alaton, Yahya Efendi Dergahı ve bahçesinde yaptığı tahribatın yetkisini de dergahın imamından aldığını söyleyip bir skandala daha imza attı. Yahya Efendi Dergahı`nın yanında satışa çıkarılan araziyi şirketinin 1972 yılında satın aldığını anlatan Alaton, “Bir inşaat yaptık. Yüzme havuzu da yaptık. Ancak yaptığımız binalardan dergahın yanındaki mezarlık da görünüyordu. Bunun için de mezarlığın güzel olması gerekiyordu. Dönemin cami imamıyla temasa geçtik. İmama mezarlığın durumunu düzeltmek istediğimizi söyledik. İmamın da “Allah senden razı olsun İshak bey, gel istediğin gibi yap, ben de sana yardım ederim” dediğini iddia etti.

DENİZDEN SU ÇALIP KAÇAK EV YAPAN ALATON AKİT`E İFTİRAYLA KENDİNİ SAVUNDU
Denizden su çaldığını, kaçak ev yaptığını, kabir yıktığını belgeleyen haberimizle ilgili hiçbir evrak ve tapu kaydı gösteremeyen Alaton, sözde liberal kesimin son günlerde sık sık ardına saklandığı “nefret söylemi” iddiasıyla kendini savundu. Alaton “Bu o kadar çirkin, nefret dolu, beni isyana sevk eden bir şey ki... Bu gibi nefret yüklü mesajların, insanların kanını zehirlemeye doğru yol almakta olduğunu idrak etmemiz lazım” diye konuştu. Ermenilerden özür dilenmesi ve sözde Ermeni soykırımının tanınması ile PKK`nın taleplerinin dillendirildiği Akil Adamlar Grubu`nda İshak Alaton`da yer alıyordu. Mezar tahribatını “Güzelleştirdik” diye yorumlayan Alaton`un akilliğinin de tartışmalı olduğu ifade ediliyor.

İŞTE ALATON`UN O İŞGALLERİ
İshak Alaton`un villasının bulunduğu arazideki bazı villalara 2 katlı yapı imarı izni aldığı, ancak imar iznine sadık kalınmayıp ek yapılar inşa edildiği, bu da yetmezmiş gibi 130 metrekarelik alanın da işgal edildiği belirlenmişti. Alaton`un Müslüman mezarlarının üzerine yapılan kaçak yapılara ek bir de yüzme havuzu inşa edildiği ortaya çıkmıştı. Akit, özel bir boru düzeneği ile Boğaz`dan tuzlu su çekilip havuzun doldurulduğunu, bu işlem için de hiçbir kurumdan izin alınmadığı belgelemişti. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi döşenen 700 metrelik boru sisteminin kayıtlarda görünmediğini belirtiyor.

VAKIFLAR: “KONUNUN MUHATABI BELEDİYE”
Vakıflar Genel Müdürlüğü ise, konunun muhatabının belediye olduğunu vurguluyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü`nden yapılan açıklamalarda; “Yahya Efendi Külliyesi etrafındaki parsellerin mülkiyeti idaremize ait değildir, ruhsatsız ek yapılanma ya da sınır mülkiyet ile ilgili sorun ilgili belediye tarafından çözümlenmelidir” ifadeleri yer alıyor. Öte yandan Beşiktaş Belediyesi yetkilileri “imar ve iskan izni olmamasına rağmen Alaton`ların yapılaşması” ile ilgili sorularımızı cevaplamıyor.

1972 YILINDA TÜRBE ALANI YAHUDİLERE SATILMIŞ
1972 yılında Boğaz`a hakim bir tepede kurulu Yahya Efendi Camii ve Türbesi`ne ait olan alan, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Musevilere satıldı. 1976 yılında söz konusu alanın imar plan tadilatı yapıldı. Anıtlar Yüksek Kurulu, Prof.Dr. Semavi Eyice`nin de katıldığı toplantıda, Yahudilere satışı yapılan alanın imara açılmasını oy birliği ile reddetti. Prof.Dr. Semavi Eyice`nin katılmadığı bir sonraki toplantıda ise, söz konusu alanın imara açılmasına uygun görüş verildi. 1976 yılında bakanlık planı onaylayıp dağıttı.

YENİ AKİT