Gürbüz Çapan`ın kardeşi Zeki Çapan, 11 Nisan 2001`de JİTEM tarafından gözaltına alınıp sorgulandığını iddia ederek, "İşkenceye tabi tutuldum. Bu sorgulama ve işkenceyi kayda aldıklarını ve üst makamlara ileteceklerini söylediler. Benim kanaatimce davaya konu edilen olayların tamamı JİTEM`in yazdığı senaryo ve bunun sonu oluşan operasyondur. Ben Esenyurt`un ilçe olması için iktidar partisinin il başkanı ile görüşmeye gittim. İki gün sonra iş yerim kurşunlandı. Hakkımdaki suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Bizim kimsenin hakkını yeme gibi bir aile yapımız yok. Kamuoyunda bizi yıprattılar. Beraatimi istiyorum." dedi.

Duruşmaya katılan diğer sanıklar da haklarında beraat kararı verilmesini talep etti. Davayı karara bağlayan Mahkeme heyeti, sanık Gürbüz Çapan`ın davada `Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve rüşvet almak` suçundan 5 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Mahkeme, Çapan hakkında `İhaleye fesat karıştırmak` suçundan açılan davanın da zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verdi.

17 SANIĞA 3 YIL 4 AY HAPİS CEZASI

Sanıklardan Fetin Kazancı ile Osman Yener`i `rüşvet vermek` suçundan 3 yıl 4 ay hapisle cezalandıran mahkeme, 15 sanığın da `Rüşvet almak` suçundan 3 yıl 4 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Mahkeme sanıklar Zeki Çapan, Günay Çapan ve Çetin Çapan hakkında `Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, özel evrakta sahtecilik, ihaleye fesat karıştırmak` suçlarından açılan davaları zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırdı.

Dava ilk olarak Mayıs 2009`da karara bağlanmıştı. Sanıklar, karara itiraz etmiş ve dosya temyiz için Yargıtay`a gitmişti. İtirazın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin hükmünü açıkladığı 25 Mayıs 2009, bir kısım sanıkların sorgularının yapıldığı ve bir kısım müştekilerin beyanlarının alındığı 5 Nisan 2002 ve 20 Aralık 2002 tarihli oturumlara ait duruşma tutanaklarının Mahkeme Başkanı tarafından imzalanmadığını belirtmişti. Kararda ayrıca 5 Eylül 2003 tarihli duruşma tutanağının 77, 78 ve 79. sayfalarının zabıt katibi ve 14 Mayıs 2004 tarihli duruşma tutanağının son sayfasının üye hakim tarafından imzalanmadığını da ifade edilmişti. Bu durumun CMK`nın 219. maddesindeki `Duruşma için tutanak tutulur. Tutanak, mahkeme başkanı veya h`kim ile zabıt k`tibi tarafından imzalanır` hükmüne aykırı olduğunu belirtilen kararda, esası incelenmeyen hükümlerin bozulmasına karar verilmişti.