• DOLAR 32.598
  • EURO 34.785
  • ALTIN 2404.927
  • ...
Hasta yatağında Siyer Sınavı'na girdi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Türkiye genelinde düzenlenen "O'nu Oku, 'O'nu Yaşa" ödülü Siyer Sınavı'na birçok yerde olduğu gibi Bingöl genelinde yoğun katılımla gerçekleştirildi.  7'den 70'e her yaşta insanın girdiği sınavda renkli görüntüler oluşurken, engelli ve hastaların sınava katılması görenleri duygulandırdı.

Şehir merkezinden, ilçe ve köylerden yaklaşık 6 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen Siyer Sınav'ına hastalıkları sebebiyle sınav merkezlerine gelemeyip de katılmak isteyenlere bulundukları yerde sınava girme hakkı tanındı.

Bunun için Bingöl Merkez Sarıçiçek Köyünde ayağı kırılan ve Siyer Sınavı'nın yapıldığı merkeze gidemeyen Abdullah Arslan adlı vatandaş, sınava evde katılma istediğini Peygamber Sevdalıları Vakfı yetkililerine bildirdi. Bunun üzerine harekete geçen Peygamber Sevdalıları Vakfı Bingöl Temsilciliği, Arslan'ı evinde sınava tabi tuttu.

"Her yıl ailecek Siyer Sınavı'na katılıyoruz"

Ayağı kırık diye evinde Siyer Sınavı'na katılmak zorunda kalan Abdullah Arslan, sınav ile ilgili duygularını anlatarak, ailece her yıl siyer sınavına katıldıklarını belirtti.

Arslan, "Birkaç gün önce ayağım kırıldı ondan dolayı siyer sınavının yapıldığı noktaya gidemedim. Allah razı olsun Peygamber Sevdalıları Vakfı yetkilileri tarafından evde sınava katılma hakkını tanıdılar. Onlara teşekkür ediyorum." dedi.

"Gaye hediye değil Hazreti Peygamberin hayatını okuyup yaşamak gerekir"

"Herkese ailecek olarak sınava girmeyi tavsiye ediyorum." diyen Arslan, "Kendim kitabı 4 sefer okudum. Her akşam düzenli olarak ailecek bir iki saat okuyoruz. 3 çocuğum da sınava girdi, iyi hazırlandılar. Hazreti Peygamberin hayatını okuyup yaşamamız gerekir. Sınava sadece hediye için girilmez o da bir teşviktir. Buradaki gaye hediye değil, söz konusu Hazreti Muhammed'in (sallallahu aleyhi vessellem) hayatını okuyup yaşamaktır." ifadelerini kullandı.

"Bu yarışmanın kaybedeni yoktur"

Siyer Sınavı'na her yıl düzenli olarak giren Abdullah Arslan'ın kızı Zehra Arslan da "8'ci sınıfa gidiyorum 2. kategoride sınava girdim. Sınava her akşam kitap okuyarak hazırlandım. Bu yarışmanın kaybedeni olmayan bir yarışmadır. Burada söz konusu hediye değil, Hazreti Peygamberin hayatını okuyup öğreniyoruz. Kitabı 6-7 defa okudum." dedi.

"Herkesin Peygamberimizin hayatını öğrenmesini istiyorum"

Arslan'ın küçük kızı Ayşe ise şunları söyledi: "4'ncü sınıfa gidiyorum. Siyer sınavına ilk kez giriyorum. Kitabı 10 defa okudum. Yaşıtlarım olan herkesin sınava katılmalarını istiyorum. Peygamberimizin hayatı çok güzeldi. Herkese Peygamberimizin hayatını öğrenmesini istiyorum. Bunun için herkesin siyer sınavına katılmasını da tavsiye ediyorum."

"Siye Sınavı'nda iki kez Türkiye birincisi oldum"

Arslan'ın oğlu Malik Arslan da "6'ncı sınıfa gidiyorum. 11 yaşındayım. Bu yıl ikinci, geçen yıl birinci kategoride katıldım. Bu yıl biraz daha zor geldi. Sınava girmeyen tüm yaşıtlarıma sınava girmelerini tavsiye ediyorum. Buradaki kazancımız Hazreti Muhammed'in hayatını okuyup öğrenmek ve yaşamaktır. Efendimiz bizim için en güzel örnektir. Geçen yıllarda iki kez Türkiye birincisi oldum. Kitabı 5-6 kez okuyup sınava hazırlandım. Herkese sınava girmeyi tavsiye ederim." ifadelerini kullandı.

"Peygamber sevdasına engel yoktur"

Peygamber Sevdalıları Vakfı Bingöl Temsilcisi Ömer Aşkın, Arslan ailesinin düzenli olarak her yıl siyer sınavına girdiğini hatırlattı.

Aşkın, şunları söyledi: "Abdullah Bey ve ailesi peygamber aşığı örnek bir ailemiz. Her yıl ailesiyle birlikte sınava giriyor. Bu yıl da çocuklarıyla birlikte sınava hazırlandı. Birkaç gün önce bir kaza sonucu ayağı kırıldı. Sınav vakti gelince ayağı kırıldığı için sınav yerine gelemedi. Duyarlı bir peygamber aşığı olduğu için biz de duyarlı davranarak siyer sınavından mahrum etmedik. Evinde sınava girmesini sağladık. Bu konuda diyoruz ki peygamber sevdasına engel yoktur.  İman varsa imkan da vardır diyoruz. Elimizden geldiğince gayret gösteriyoruz. Bunu biliyoruz ki, inanıyoruz ki yıllar ilerledikçe, bu sınavlar çoğaldıkça, toplum duyarlı oldukça, teknik ve fiziki şartlar olgunlaşınca her yere gideceğiz.  Bu sevdayı her yere götüreceğiz inşallah." (Nihat Kanat-İLKHA)













Bu haberler de ilginizi çekebilir