Suikastı 1974 yılında Fetih hareketinden ayrılan Sabri El-Benna (Ebu Nidal) Hareketi üstlendi. Mısır olaydan FKÖ’yü sorumlu tuttu. Mısır öfkesini sadece FKÖ ve Ebu Nidal grubundan değil bütün Filistin halkından aldı. Ceza bunlarla sınırlı kalmadı; bütün Filistin halkını kapsayacak kadar genişledi. Cemal Abdunnasır’ın katkılarıyla verilen ve başta sağlık ve eğitim olmak üzere pek çok alanda Mısır’da ikamet eden binlerce Filistinlinin istifade ettiği imtiyazlar bir anda yok oldu.

Benim gerilere gidip bir suikasttan ve bu suikastın yarattığı olumsuzluklardan bahsetmem, Fetih lideri Muhammed Dahlan ve diğer Fetih liderlerinin, Sina’da iftar yemeğine oturmakta iken yapılan ve 16 asker ve subayın ölümüyle sonuçlanan korkunç cinayeti değerlendirirken yaptığı sorumsuz açıklamalar sebebiyledir. Bu kişiler, Mısır’da yapılan soruşturmalar daha sonuçlanmadan olayı Gazze’ye yıkmak ve Mısır’ı ona karşı kışkırtmak için kolları sıvadılar. Kanal On televizyonuna telefonla konuşan Ahmed Assaf utamadan “Bunlar Gazze’de olup bitenin doğal bir uzantısı ve sonucudur” derken, Fetih’in Avrupa sözcüsü Cemal Nezzal Filistin Press’e verdiği demeçte, Hamas hareketinden Mısır topraklarına göz dikmekten derhal vazgeçmesini ve bu konuda Mısır halkına toprak bütünlüğü konusunda güven vermesini isteyebilmiştir. Sanırım Nezzal Gazze tarihini iyi okumamıştır. O nedenle ona tarihi bir olayı hatırlatmak istiyorum. Olay 1953 yılında meydana gelmiş. Dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnasır, BM Filistinlilere Yardım ve Çalışma Örgütü UNRWA ile Filistinli mültecilerin Sina Yarımadasında yerleştirilmesi konusunda uzlaşıya varır. Proje 1955 yılında hayata geçirilmek istenir. Ancak projeyi öğrenen Gazze halkı buraya yerleşmeyi reddetmek için ayağa kalkar; gösteri ve yürüyüşlerle böyle bir şeyi kabul etmeyeceğini ilan eder. Gösterilere Filistin Sosyalist Partisi ile Filistin’deki Müslüman Kardeşler Cemaati yoğun bir şekilde katıldı. Onların yanında diğer İslami ve ulusal parti, örgüt ve cemaatler de katıldı. Göstericiler UNRWA’nın merkezini ateşe verip, araçlarını da yaktılar. Gazze hiçbir zaman kendini Filistin dışında görmemiştir. Gazze büyük Filistin’in önemli ve asli bir parçasıdır. CBC televizyonuna çıkan ve Lemis El-Hadidi’ye konuk olan Fetih liderlerinden Muhammed Dahlan ise Mısır halkından bu olayı sadece kendilerine karşı yapılmış bir tecavüz olarak görmemelerini, olayın aynı zamanda Filistin halkına karşı da bir saldırı olduğunu, bunun sorumlusunun ise terör gruplarını himaye eden Hamas liderlerinin olduğunu söylemesi, Fetih liderlerinin tavırlarını ve saflarını açıkça belli ediyor.

Bu tür açıklama ve değerlendirmeler Mısır halkıyla Filistin halkı arasındaki stratejik ilişkileri mutlaka etkileyecektir. Bu tür açıklamalar sorumsuzcadır. Bu açıklamalar Filistin davasına, direniş sürecine ve ulusal çıkarlarına aykırıdır. Bu açıklamalar belki de siyasi bölünmenin bir sonucudur. O nedenle siyasi bölünmeyi sonlandıracak bir çaba içine girmek, dış baskı ve tehditlere karşı durabilmek için ulusal ve İslami akımları bir arada toplayacak yeni bir süreci başlatmak ve Filistin ulusal projesini başarıya taşıyacak siyasi birliği sağlamak gerekir.

Husam Ed-Ducni

filistinhaber