• DOLAR 32.555
  • EURO 35.056
  • ALTIN 2426.831
  • ...
Rafah Cinayeti, Peki Kime Yaradı?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mısır’ın doğu sınırında alçakça bir cinayet işlendi. Saldırıda 17 Mısır askeri hayatını kaybederken onlarcası da yaralandı. Şu ana kadar cinayeti üstlenen olmadı. Faillerini şu an itibariyle kestirmek de mümkün değil. Ancak bundan istifade eden tarafı da anlamamız zor değil. Bu zor, acı, üzüntü verici, tedirgin ve gergin havada söz ve safları birleştirmek gerekirken, bazıları duygusuz ve düşüncesizce hareket edip sorumsuzca evrakları karıştırmaya başlıyor; olayları başka bir tarafa kanalize etmeye çalışıyor.

Bulanık suda avlanmak

Söz konusu taraflar, ortamı daha da germek, gerginliği daha da artırmak, işleri birbirine karıştırmak ve ulusal dokuyu parçalamak için değişik taraflara ithamlarda bulunuyorlar:

Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin suçlanması: Bu çevreler yıllarca zindanlarda tutulun İslami cemaatlerin liderlerini serbest bırakan Cumhurbaşkanı Mursi’yi suçluyor. Bunlar Mısır’ın yeni liderinin ülkenin doğu sınırını korumaktan aciz kaldığını iddia ediyorlar. Doğrusu bu iddia asılsızdır. Ancak bunlar bu tür iddia ve suçlamaları siyasi hesaplaşma için kullanıyorlar.

Mısır istihbaratıyla askeri çevrenin suçlanması: Bu çevreler, Mısır istihbaratının siyasi konulara boğularak ülkenin güvenliğiyle ilgilenmediğini, Siyonist istihbaratın günlerdir Siyonist turistlerden Sina’yı terk etmelerini istediği bir sırada Mısır istihbaratını bir şey yapmamakla suçluyorlar. Bu suçlamalarla Mısır askerinin konumu zayıflatılmak isteniyor.

Hamas ve Filistinlilerin suçlanması: Karanlık çevreler Gazze’deki Filistin halkıyla Mısır halkı arasına fitne tohumlarını ekmek istiyor. Son günlerde zehirli bazı kalem ve ağızların Gazze’ye yönelik yoğun bir anti propaganda yapması, bazı Filistinlilerin vizesiz bir şekilde Gazze’den Mısır’a geçtiğini iddia etmesi bunu gündemde tutması bu çevrelerin karanlık niyetini gösteriyor.

Müslüman Kardeşlerin suçlanması: Çok gergin geçen seçimlerin ardından Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin koltuğuna oturması ve kurulan hükümetle birlikte Mısır’da suların durulacağına dair kanaatlerin oluşmaya başlamasıyla bu çevreler Müslüman Kardeşler’le siyasi hesaplaşmayı daha ileri boyuta taşımada bu olayı bir malzeme olarak kullanıyor.

Peki bu olaydan kim kârlı çıktı?

Kuşkusuz bu olaydan kârlı çıkan tek taraf sadece işgal yönetimidir. İşgal yönetimi bu olayı kullanarak Mısır içinde krizin derinleşmesini, buradaki İslamî akımların gündeme gelmesini, dini ve radikal düşüncenin tartışılmasını sağlamaya çalışacak. Kuşkusuz bazı siyasilerin de bu dili iyi kullandığı bir gerçek.

Bu olayın ardından Mısır’daki yeni liderlik kadrosu ile Mısır halkı var olan sorunların yanında bu konuyla da ilgilenecek ve zaman kaybı yaşayacak.

Filistin uzlaşısı ve kuşatma konusunda yoğun bir çaba gösteren ve rüştünü ispatlayan Mısır ile Gazze arasında sorun yaratmak isteyen işgal yönetimi iki tarafı birbirinden uzaklaştırmaya çalışacak.

Sina’daki saldırının arkasındaki işgal yönetimi Mısır için önemli bir gelir kaynağı olan turizm sektörüne de darbe indirmek istiyor.

Sözün özü: Devrim sonrası Mısır hem devrilen Mübarek rejimi hem de Siyonist işgal yönetimiyle onun şer cephesinde yer alan tarafların komplo, tuzak ve baskılarıyla karşı karşıya. O nedenle düşmanın komplo ve tuzaklarına birlik, beraberlik ve ihtilafları bir kenara bırakarak tek saf olarak karşılık vermek durumundayız. Bundan önce de elbette ki sınırları korumak için gereken tedbirleri elden bırakmamamız gerekir.

 

Muhammed Es-Serruci

filistinhaber

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir