Zafer İnananlarındır
Ancak takva ehli onlara bir daha gösterdi ki, kimse bu Ortadoğu coğrafyasında yaşayan insanların göğsünden bu sevdayı söküp atamaz.
Dün hicretler bizimdi
Bugün yollar bizim
Dün zindanlar bizimdi
Bugün alanlar bizim
Dün şehadet bizimdi
Bugün şehirler bizim
Ve nihayet
Yarın zafer inananların
Elbet inananların olacaktır
Kutlu Doğum etkinliklerine kör sağır ve dilsiz muamelesini reva gören bir takım kesimlere söylenebilecek en güzel sözlerin bu olacağı kanaatindeyim. Kendi kısır döngüleri içerisinde dönen ve etrafına kör gözlerle bakanlar ne yazık ki kulaklarına gelen tekbir seslerini çıkardıkları ıslık sesleri ile bastırmaya kalkışmaktadırlar. Ancak Allah’ın dilemesi ile arşı alaya çıkan tekbir sesleri, duymak istemeyenlerin kulak zarlarını patlatmış ve kendi seslerini bile duyamayacak hale gelmişlerdir. Öyle ki işi, iffetli Müslümanlara komplolarla, iftiralarla lekeleme gayretine girme alçaklığına bile vurmuşlardır. Lakin takdiri ilahi gösterdi ki ellerindeki çamur güneşi sıvamaya yetmemiştir. Tezgahlarında yoğurdukları çamuru kendi elleri ile yüzlerine sürmüşlerdir.
Aslında onları rahatsız eden Müslümanların iffeti değildi. Onları rahatsız eden tekbir sesleriydi. Onları rahatsız eden Müslüman yüreklerden samimiyetle çıkan Kelime-i Tevhid’ti. Onları rahatsız eden, başına oturdukları diyalog masalarında yok etmek istedikleri Muhammedi (s.a.v.) sevda idi.
Ancak takva ehli onlara bir daha gösterdi ki, kimse bu Ortadoğu coğrafyasında yaşayan insanların göğsünden bu sevdayı söküp atamaz. Afganistan’da, Çeçenya’da Filistin’de, Irak’ta, İran’da ve nihayetinde Kürdistan’da kimse insanları inançlarından vazgeçirtemez. Dün birileri bu coğrafyada yaşayan insanların göğsündeki Muhammedi (s.a.v) sevdayı sökmeye kalkıştı, Allah oyunlarını başlarına yıktı. Bugünde aynı oyunları farklı argümanlarla sergilemeye kalkışıyorlar. Ve İnşallah Allah oyunlarını yine başlarına yıkacaktır. İnananların bundan şüphesi olmasın.
Bugün kimin ne dediğinin pekte önemli olmadığı gündeyiz. Dün olduğu gibi bugün de –ve inşallah yarın da- tek düşüncemiz bizi sayısız nimetlerle donatan yüce Rabbimizin bizim için ne dediğidir. Çünkü O (c.c.) razi ise tüm dünya düşmanda olsa pek mühim değildir. Biz insanların gönlündeki yerimizi değil, Allah huzuruna nasıl bir yüzle çıkacağımızın derdindeyiz.
Muhammed-i (s.a.v) Sevdanın doruk noktasını yaşadığı şu günlerde bize düşen, tekbir seslerimizi daha bir yükseltmek olmalı. Hz Resulullah’ı insanlara daha fazla anlatmalı, O’na daha çok selat ve selam etmeli, evlerimizi, sokaklarımızı, yollarımızı, şehirlerimizi O’nun isimleri ile donatmalı, O’nu tanımayan herkese O’nu anlatmalıyız. Çünkü umulur ki anlattığımız kişiler O’nu bizden daha çok sahiplenirler.
Gün şehirlerimizi Medine yapma günüdür, Gün Resulullah’ı sahiplenme günüdür, gün sevdiğimizi insanlara haykırma günüdür, gün gizli mekanlarda öğrendiğimizi alanlarda haykırma günüdür…
Yusuf Kenan / Şırnak
Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.
Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfadan az olsun. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.