Arakan`da Müslüman Olmak
Şöyle bir hayal edelim. Biz doğduğumuzda gözlerimizi Arakanda açmışız. Ve biz artık Arakanlıyız.
Şöyle bir hayal edelim. Biz doğduğumuzda gözlerimizi Arakanda açmışız. Ve biz artık Arakanlıyız. Tüm hayatımız artık orada geçecek. Orası bizim memleketimiz olacak. Oranın havasını teneffüs edip, oranın suyunu içeceğiz ve artık orada yaşamak zorunda kalacağız. Çünkü gidecek başka yerimiz yok artık. Aslında oradaki hayatımız gayet güzel. Namazlarımızı kılabiliyor, tüm İslami faaliyetlerimizi gönül rahatlığıyla yerine getirebiliyor, çoluk çocuğumuzun rızkını temin edebiliyoruz… V.s. rahatımız yerinde.
Ama bunlardan rahatsız olanlar var. Yani Müslümanların böyle mütevazı yaşamlarından bile rahatsızlık duyan, Müslümanları gördüğünde kırmızı görmüş boğaya dönüşen, koyun postuna bürünmüş kurtlar var. Ve bir gün bu sözde iyilik havarileri diye kendini tanıtan, turuncu elbiseleriyle, bizim karıncaya bile zararımız dokunmaz diyen fakat Müslümanlara bir karıncaya verdiği değeri vermeyen vahşi budistler tarafından saldırıya uğruyoruz.
Genç yaşlı demeden, çoluk çocuk demeden, önüne geleni katleden, gördüğü her eşyayı kendi malıymış gibi talan eden, yamyamları bile hayrette bırakacak insanlar(!) tarafından memleketimiz harap edilmeye başlanıyor. Tabi bunlar yetmiyor. Çünkü bunlarda azdır biz Müslümanlara. Ve artık bizden bu topraklarımızı bile terk etmemiz isteniyor. Başka yerlere gitmemizi, ne halimiz varsa görmemizi istiyor vahşi yaratıklar.
Çıkıyoruz yola. Belki diyoruz, yanıbaşımızdaki komşu Müslüman ülkedeki kardeşlerimiz alır bizi bağırlarına basarlar. Ve yola çıkıp oraya gidiyoruz. Ama bir de ne görelim. O çok güvendiğimiz kardeş ülkemizde bizi istemiyor. Kusura bakmayın diyor, biz kendi halkımızı bile geçindiremiyoruz, sizi nasıl geçindireceğiz diye başlıyor havadan sudan nedenler söylemeye. Ve artık biz bir başımızlayız. Yardıma muhtacız. Beçareyiz. Kimsesiziz.
Dünya bizi izliyor. Eyvah eyvah ediyor. Ama kimsenin kılı bile kımıldamıyor. Sadece akşam ana haberlerde ah vah edip, biraz üzüldükten sonra, herkes kendi işine bakmaya devam ediyor. Ve bizler yine dert ve kederimizle baş başa kalıyoruz. Ve biz Arakanlı kardeşleriniz olarak diyoruz ki: ‘Hiç olmazsa bu mübarek Ramazan ayı hürmetine kıldığınız namazlarda bizlere dua edin. Hiç olmazsa bizi dualarınızda unutmayın ve bizlere dua edin…’
Allah Ramazanın hürmetine tüm Müslümanları zalim ve müstekbirlerin zulmü altından kurtarsın. (ÂMİN)
HAFTANIN YAZISI
KAMİL DEMİRAL / ADIYAMAN (KAHTA) - YAŞ: 24
KAMİL DEMİRAL / ADIYAMAN (KAHTA) - YAŞ: 24