• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Bunlar İsmeti Koruma Kanunu da ister
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit’in torunu Nilhan Osmanoğlu’nun İsmet İnönü ile ilgili iddiaları Kemalist mahallede infiale neden oldu.

2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün Türkiye'ye dönmek isteyen Osmanlı hanedanı üyelerine 'Bunun bir bedeli var' dediğini ve ellerindeki mücevherlerini aldığını iddia eden Nilhan Osmanoğlu, Osmanlı hanedanın Fransa’da yaşadığı zorluklardan bahsetti.

Konuşmasında Osmanlı hanedan üyelerinin Fransa’da 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile görüştüğünü ve ülkelerine geri dönmek istediklerini belirten Osmanoğlu, şu ifadeleri kullandı:

 “Şadiye Sultan mektubunda İsmet İnönü bize geldi ve biz ondan ülkemize geri dönmeyi ve hiçbir talepte bulunmayacağımızı söylediğini yazıyor. İsmet İnönü’de diyor ki; Bunun bir bedeli var, kolay değil. Ve bütün değerli mücevherleri çıkarıp İsmet İnönü’ye teslim ediyor. Mektubunda ondan sonra bir haber alamadığını yazıyor. Ta ki bir gün Türkiye gazetelerini takip ediyorlar, İsmet İnönü’nün katılmış olduğu bir toplantıda hanımının üzerinde kendi broşunu görene kadar.”

Osmanoğlu bir iddiada bulunurken kaynak belirtmekten kaçınmıyor ve hanedan üyelerinden Şadiye Sultan’ın mektubundan bahsediyor. Normal şartlarda bu mektubun ve içerikteki iddianın tartışılması gerekirken Kemalist basın ve yazarlar adeta bir linç kampanyası başlattı. Amaçları Osmanoğlu’nu susturmak.

Nilhan Osmanoğlu’nun eskiden başörtülü olmamasından tutun, katıldığı yarışma programındaki ifadelere, THY’nın Osmanoğlu’nun konuşmalarına sponsor olması iddiasına kadar yığınla tezvirat…

Hakaretler, mahkemeye vermeler, (bu iddialar için) Cumhuriyete saldırı diyenler bile var… Anlayacağınız 28 Şubat linçokrasisine benzer bir bastırma süreci yaşanıyor.

Asıl konuşulması gerekeni bastırmak için inanılmaz bir atraksiyon…

Hani biraz daha cesur olsalar “İsmet’i Koruma Kanunu” isteyecekler.  Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki Man Adası iddialarına balıklama atlayanların bir başka cumhurbaşkanı hakkında en ufak bir iddiayı “tartışılamaz” kılmaya çabalaması garipsenmiyor. Zira bu ülkede jakoben/üsttenci ve sadece ben konuşmalıyım kafası zaman zaman (takiyye yaparak) gerilemiş görünse de aslında “ben sizi konuşturtmam korusu” hep zinde ve formda kaldı.

Elbette bu yazı elbette bir Nilhan Osmanoğlu’nu savunma yazısı değildir. Kaldıki bu konuda geri atmayacağını söyleyerek kendisini yeterince savunuyor.

Bu yazı neden İsmet İnönü hakkındaki bir iddiaya bu kadar sert dalıyorsunuz? Neden sürgün edilen hanedan üyelerinin iddialarını araştırmaya bile değmez buluyorsunuz? Tarihi meseleleri ya da iddiaları “Eleştirilemez, sorgulanamaz, araştırılması teklif bile edilemez” kategorisine sokarak yaptığınız hayali tarih kaçakçılığı artık kabul edilemez boyutlardadır yazısıdır.

Bırakın İsmet İnönü hakkındaki iddialar da karşı cevaplar da konuşulsun, tartışılsın…

Bu haberler de ilginizi çekebilir