• DOLAR 32.331
  • EURO 35.052
  • ALTIN 2284.383
  • ...
Myanmar Elçisinden Irkçı İtiraf!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Myanmar`ın Hong Kong elçisi Arakan Müslümanlarına karşı diplomasi tarihinin belki de en ırkçı ve çirkin ifadelerini kullanırken, "barışsever" Budist rahipler de yardımları engelliyor!

Myanmar`daki (Burma) Arakan halkının karşı karşıya olduğu zulüm ve katliamlar sonunda dünya kamuoyunun gündemine gelirken, Burma yönetiminin Müslüman halka yönelik ırkçılık yüklü nefreti de açıkça gün yüzüne çıkıyor.

Geçtiğimiz günlerde yapılan Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği toplantısında, diğer ülke yetkililerine bir mektup gönderen Hong Kong`daki Myanmar elçisinin ifadeleri ırkçılığın en keskin halini yansıtıyor.

Kendi ülkesinin halkını aşağılayan Başkonsolos Ye Nane Aung, Rohingyalılar`ın aslında Myanmarlı olmadığını iddia ederek, "ciltleri yumuşak ve pürüzsüz, yakışıklı Myanmarlılar`ın aksine" "fotoğraflarından onların teninin `koyu kahverengi` olduğunu görüyorsunuz" dedi!

Kendi teninin tipik bir "Myanmar beyefendisini" temsil ettiğini söyleyen elçi, diğer diplomatlardan gazetelerde Rohingyalıların "Dev gibi çirkin" resimleri ile "yakışıklı arkadaşları" arasındaki farkı görebileceklerini de iddia etti.

Üstelik elçinin bu mektubu gönderdiği diğer Asyalılar arasında aşağıladığı "kahverengi tenli" olan halkların temsilcileri de var.

"Irksal saflık" meselesni cilt rengine ve Budist olmaya bağlayan bu ırkçılık yüzlerce yıldır Arakan`da yaşayan Müslümanların çektiği zulmün ana dayanaklarından biri.

"BARIŞSEVER BUDİST" RAHİPLERDEN TOPLAMA KAMPI ÇAĞRISI

Müslüman topluma karşı tavır, batının barış ve hoşgörü dini diye pazarlamaya çalıştığı Budizm`in çirkin yüzünü de gün ışığına çıkarıyor.

Burma`daki rahiplerin Arakan halkına yönelik yardımları engelleme çabaları ve Müslümanlara karşı başlattıkları kampanyalar birçok gözlemciyi ve yardım görevlisini şok etti. Rahiplerin hazırladıkları bir broşürde "vahşi doğalı" olarak nitelenen Arakan Müslümanlarının diğer etnik grupları "imha etmeyi planladığı" iddia edildi.

Arakan Projesi isimli sivil toplum örgütünün yöneticilerinden Chris Lewa, "son günlerde rahipler siyasetçilerin ifadelerini destekleyerek Müslümanlar için insani yardımları engelleme konusunda öncü bir rol almaya başladı" diyor. Rahiplerin bazı yardım kampları önünde nöbet tutaarak, yardıma gelen insanları engellediği bildiriliyor.

Yardım çalışanları, milliyetçi ve dini gruplar tarafından sürekli tehdit ve müdahale altında olduklarını rapor ediyor.

Budist rahiplerin lideri Ashin Htawara Londra`da geçtiğimiz günlerde düzenlenen bir toplantıda hükümetinden Arakan Müslümanlarını "doğdukları topraklara geri öndermesini" istedi. İngiltere`deki Burma Kampanyası başkanı Mark Farmaner, Htawara`nın Rohingyalılar için toplama kampları kurulmasını teklif ettiğini, bu teklifle "şok olduklarını" açıkladı.

`ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI`NDAN TIK YOK!

Öte yandan, Batının "özgürlük savaşçısı" olarak gördüğü ve desteklediği Myanmar muhalefet lideri Aung San Suu Kyi herkesi savunurken Müslümanları es geçmeye devam ediyor.

Uzun yıllar yasaklı olduğu Myanmar`da geçen seçimlerle meclise giren Suu Kyi, meclisteki ilk konuşmasında azınlıklara karşı ayrımcılığın sona ermesi için çağrı yaptı, "gerçek bir demokratik ülkenin ortaya çıkması" gerektiğini söyledi.

Suu Kyi ülkede bulunan Shan, Karen ve Kaçin gibi etnik azınlıkların haklarını savunurken, Müslüman Rohingyalılar`a atıf yapmıyordu. Çünkü Myanmar`da son dönemde yaşanan katliamlarla bir kez daha dünya gündemine gelen Arakan halkı Bangladeşli sürgünler olarak niteleniyor ve etnik azınlık olarak bile görülmüyor.

Birleşmiş Milletler Myanmar`da yaklaşık 800 bin Arakan Müslümanı olduğunu belirtirken, onları dünyanın en fazla zulüm gören insanları arasında kabul ediyor.

Haziran ayında Rohingya halkının Burma vatandaşları olup olmadıkları sorusuna “bilmiyorum” cevabını veren muhalefet lideri, vatandaşlık yasalarının aydınlığa kavuşturulması gerektiğini savunmuştu.

İnsan hakları grubu Uluslarası Af Örgütü’nün geçtiğimiz hafta yayınladığı rapora, Rakhine eyaletinde yaşayan Müslümanların devletin “temelsiz ve taraflı” olarak açıkladığı şiddet iddialarından beri saldırı ve nedensiz tutuklamalara maruz kaldığını kaydetti.

Bu haberler de ilginizi çekebilir