• DOLAR 32.369
  • EURO 34.971
  • ALTIN 2325.405
  • ...
Hani biz kardeştik!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Arakan`da Müslümanlara hayat hakkı hatta ölümden kaçış hakkı bile tanınmıyor. Müslüman kardeşlerimiz kimsesizcesine `ölümün vaktini` beklerken Türkiye ve dünya müslümanları ise `iftar vaktini` bekliyor.

Müslümanlık bu mu? Hani biz kardeştik! Tek sığınıkları da artık yok

Arakan`da soykırımdan kaçan Müslümanların tek sığınağı da artık yok! Arakan`ın sınır komşusu Bangladeş, Budist zulmünden kaçan Müslümanlara kapıları kapattı. İslam dünyası Arakan`da yaşanan vahşete sessiz kalmayı sürdürürken, Bangladeş de sınırı kapatarak mezalime ortak oluyor. Yakaladıklarını da geri gönderiyor.

Naf Nehri mezarları oluyor

Bangladeş`in bu tutumu mültecileri illegal yollardan ülkeye girmeye zorluyor. Ülkeden kaçan Arakanlılar ölümü göze alarak Naf nehrini geçmeye çabalıyor. Bu maceranın sonunda ise çok azı hayatta kalabiliyor. Yaralı geçenlerin ise hayatta kalma şansları azalıyor. Sınırdışı edilenlerin yüzde 80`inin ise öldürüldüğü söyleniyor.

Batının büyük destek verdiği Myanmar`da Müslümanlar katledilirken, Müslümanların yaşadığı ülke olarak bilinen Bangladeş ise Budist zulmünden kaçanlara karşı bütün kapılarını kapatmış durumda. Arakan`da dram giderek büyüyor. Budist zulmünden kaçmaya çalışanların çoğu Naf nehrinde hayatını kaybederken, nehri geçebilenler de Bangladeş polisi tarafından yakalanarak Myanmar`a geri gönderiliyor. Geri gönderilenlerin yüzde 80`inin Budistler tarafından öldürüldüğü belirtilirken, Bangladeş polisine yakalanmadan ülkeye girebilenler Arakanlılar ise aç, susuz, kaçak bir şekilde yaşama tutunmaya çalışıyorlar.

Arakan`da yaşanan insanlık dramını yerinde görmek ve buradaki Müslümanlara Türkiye`deki hayırseverlerin yardımlarını ulaştırmak için geçtiğimiz günlerde Bangladeş`e giden Cansuyu gönüllüleri, `ölüm sınırını` gazetemize anlattı. Bütün Müslümanları öncelikle Arakanlı Müslümanlar için dua etmeye çağıran Cansuyu gönüllüsü Bilal ve Yunus, burada işlenen insanlık dramına karşı gerekli kamuoyunun oluşturulması için herkesin hareke geçmesini istedi. Bu insanların maddi destekten de mahrum bırakılmaması gerektiğinin altını çizen Bilal ve Yunus, "Elhamdülillah bize emanet edilen emanetleri yerine ulaştırdık.

Bu yardımları daha da artırmamız gerekiyor" dedi. Diğer yandan Bangladeş hükümetinin baskılarına maruz kalan Cemaati İslami`nin üyelerinden de mesajlar getiren Cansuyu gönüllüleri, Cemaat-i İslami`nin 89 yaşındaki Genel Lideri Gulam Azam başta olmak üzere üst yöneticilerinin tamamına yakınının cezaevinde bulunduğunu hatırlattı. Ülkede Bangladeş hükümetinin Müslümanlar üzerindeki baskılarını daha da artırmak için Ramazan Bayramından sonra Cemaati İslami`nin üst düzey yöneticilerinden bazılarını idam edileceği yönünde kaygıların bulunduğunu bildiren Cansuyu gönüllüleri, bundan dolayı Bangladeş`in Türkiye`den beklentilerinin büyük olduğunu vurguladı.

Zulümden kaçacak bir yerleri dahi yok

Myanmar`ın batısında bulunan Arakan`da Müslümanlara büyük bir soykırımın uygulandığına dikkat çekerek devlet olarak Türkiye`nin burada işlenen insanlık suçuna karşı biran önce harekete geçmesi gerektiğini kaydetti. Bangladeş yönetiminin de Budistlerin zulmüne maruz kalan Arakanlı Müslümanları sırtından vurduğuna dikkat çeken Bilal ve Yunus, Arakan`da yaşanan insanlık vahşetini `kaçacak bir yerleri dahi yok` sözleriyle anlattılar.

Türkiye`deki hayırseverlerin yardımlarını burada zulüm altında yaşam mücadelesi veren Arakanlı Müslümanlara ulaştırdıklarını ifade eden Cansuyu gönüllüleri, "Cansuyu`nun dışında Türkiye`den bu bölgeye yardım götürmek isteyen yardım kuruluşları var. Ancak Bangladeş hükümetinin yasak ve engellemelerinden dolayı kimse Arakanlı Müslümanların yaşadığı mülteci kamplarına yardım götüremiyor" dedi. AK Parti Hükümeti`nin bu konuda da gerekli girişimlerde bulunarak en azından Bangladeş`teki mülteci kamplarında yaşayan Müslümanlara yardımların ulaştırılması gerektiğini vurguladı.

Suriye`den Filistin`den daha vahim.

Bu bölgede yaşanan insanlık dramının bugün Suriye, Filistin ve Somali`deki zulüm, işkence ve yoksulluktan daha vahim bir duruma geldiğinin altını çizen Cansuyu gönüllüleri, "Oradaki Müslümanlar, şu anda Filistin`den Suriye`den, Somali`den çok daha vahim durumda. Bu Müslümanların en büyük sorunu bilinmiyorlar. Bugün Filistin`de bir şey yapıldığındı televizyon ve gazetelerden görebiliyoruz.

Ama Arakan`da insanlar katlediliyor ama maalesef kimsenin bu durumdan bile haber yok" dedi. Arakanlı Müslümanlara Türkiye`deki hayırseverlerin yardım elini uzatmalarına vesile olan Cansuyu gönüllüleri Bangladeş`ten döner dönmez bu bölgede yaşanan insanlık dramını gazetemize değerlendirdiler. İki hafta önce Türkiye`den hareket ederek Bangladeş`e giden Cansuyu gönülleri Yunus ve Bilal, "Arakan`da Müslümanlara uygulanan şiddetten kaçarak Bangladeş`e sığınmış olan Müslümanlara yardım etmek için bu ülkeye gittik" dedi.

Bangladeş`ın sınır komşusu olan Myanmar`a giriş ve çıkışların kesinlikle yasak olduğunu, bundan dolayı Müslümanların yaşadıkları Arakan bölgesine girmelerinin mümkün olmadığının altını çizen Cansuyu gönüllüleri, "İnsanlık dramının yaşandığı bölgeye bırakın yardım kuruluşu olarak bizim girmemizi, Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere insan hakları örgütleri, Sınır Tanımayan Doktorlar dâhil hiç kimse buraya giremiyor" diye konuştu. Bölgedeki zulüm ve işkencelerden dolayı son bir ay içinde 10 binlerce müslümanın hayatını kaybettiğini dile getiren Cansuyu gönüllüleri, 1 milyondan fazla insanın resmen soykırıma maruz bırakıldığının altını çizdi.

Gerekli önlemlerin alınmaması durumunda Batı tarafından çok iyi desteklenen Myanmar`ın Arakan`daki Müslümanlardan tamamen kurtulmanın hesabını yaptığı uyarısında bulunan Cansuyu gönüllüleri,şunları kaydetti: "Uzun zamandır Arakanlı Müslümanların, sistematik halde bu bölgeden çıkarılması için işkenceye maruz bırakılıyorlardı. Ama son bir aydır, çok ciddi bir şekilde provokasyon yapıldı ve bu insanlar şimdi canlı canlı yakılıyorlar, suya batırılıp öldürülüyor. Yaralanan insanlar ölüme terk ediliyor. Otobüsteki insanlar toplu halde katlediliyor. Kadınlara tecavüz ediliyor. Yaşanılan insanlık dramını buradan kaçabilenler insanlardan dinledik.
 

Tek kaçış yolları Naf nehri

Burada öyle bir dram yaşanıyor ki, insanların kaçabilecekleri bir yerleri dahi yok. Bangladeş devleti özellikle Arakanlı Müslümanlara ve Arakanlı Mültecilerle ilgili kesinlikle her hangi bir girişimde bulunmadığı gibi buradan kaçan Müslümanları da ülkesine kabul etmeyerek geri gönderiyor. Bundan dolayı da Müslümanlar yağmurun çok yağdığı gecelerde Bangladeş sınırındaki güvenlik zaaflarından yararlanıyorlar. Naf nehrinden geçerek Bangladeş`e geçmeye çalışıyorlar. Zaten birçoğu nehirden geçerken hayatını kaybediyor, birçoğu da yaralı bir şekilde bu kıyıya geçiyorlar. Yaralı geçenlerin de hayatta kalma imkânları çok az.

Bangladeş polisine yakalananlar da Myanmar`a geri gönderiliyor. Geri gönderilenlerin de yüzde 80`inin öldürüldüğü söyleniyor. Bundan dolayı Bangladeş`e geçebilenler kesinlikle mülteci kamplarına kabul edilmiyorlar. Kaçak bir şekilde bir yerlerde, ormanlarda aç, gıdasız bir şekilde yaşıyorlar. Bu şekilde 2 binin üzerinde Arakanlı müslümanın Bangladeş`te kaçak bir şekilde yaşadığı tahmin ediliyor. Mülteci kamplarında ise 100 bin üzerinde müslümanın yaşadığı söyleniyor. Bunların da 30 bininin yardım alma hakkı var diğerlerinin ise kayıtdışı olmalarından dolayı hiçbir yardım alma hakkı bulunmuyor.

Cansuyu olarak bütün engellemelere rağmen Türkiye`deki hayırseverlerin yardımlarını elhamdülillah buradaki insanlara ulaştırdık. Yardımları nasıl bir yöntemle ulaştırdığımızı açıklayamayacağız. Çünkü bu yöntemi açıkladığımız an bu yardım kapısının da kapanma tehlikesi bulunuyor. Bangladeş hükümetine Türkiye`nin kesinlikle baskı kurarak en azından zulümden kaçan insanlara sığınma hakkını vererek, bu insanlara yapılacak yardımların ulaşmasına izin vermeleri gerekiyor. Kendileri yardım yapamaya bilir ama en azından yardım götürmek isteyenlere de engel olmamaları gerekiyor.
Cemaati İslami`nin üst düzey yöneticileri idam edildi

Diğer yandan Bangladeş hükümetinin baskılarına maruz kalan Cemaati İslami`nin üyelerinden de mesajlar getiren Cansuyu gönüllüleri, Cemaat-i İslami`nin 89 yaşındaki Genel Lideri Gulam Azam başta olmak üzere üst yöneticilerinin tamamına yakınının cezaevinde bulunduğunu hatırlattı. Bangladeş`te hükümetin başında bulunan Şeyh Hasina`nın 1,5 yıl sonra ülkede yapılacak seçimler öncesinde Cemaati İslami`ye karşı yok etme kampanyası düzenlediğini bildiren Cansuyu gönülleri, Hindistan`ın etkisinde kalan mevcut hükümetin baskıları daha da artırmak için Ramazan Bayramı`nın ardından Cemaati İslami`nin üst düzey yöneticilerinden bazılarını idam edileceği yönünde kaygıların bulunduğunu anlattı. Cansuyu gönüllüleri, bundan dolayı Cemaati İslami üyelerinin Türkiye`den yardım beklediklerini bildirdi.

Milli Gazete

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir