• DOLAR 32.506
  • EURO 34.57
  • ALTIN 2499.016
  • ...
Meryemler
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bir sevdaydı ilim o yüreklerinde. Bir umutla bağlanmıştı tertemiz kalpleri. Bir tek amaçları vardı: Yeryüzüne İslam’ı hakim kılmak. Sırf bu dava için nice bedeller ödenmişti. Önderlerimiz, alimlerimiz; asılmışlar, hapislere atılmışlar ve sürgün edilmişlerdi.

Nicelerini de karanlık dehlizlerde yok etmeye çalışmışlardı. Ama “Allah’tan ancak hakkıyla alimler korkar.” ayeti gereğince imanlarından taviz vermeden, dünya nimetlerinden yüz çevirerek takvaya bürünmüşler, doğru bildikleri yoldan vazgeçmemişlerdi. İşte onlar da bu önderlerini takip etmişlerdi. Nice meşakkatlerle ülkenin dört bir yanından sırf Allah’a adanmış bir Meryem’i olmak için bu ilme başvurmuşlardı. Evlerinde gözü yaşlı ama hiçbir zaman pişman olmayan Hanne’ler bırakarak. Belki de bu sabırla bir “Al-i İmran (İmran Ailesi)” olmayı hak ediyorlardı. Bir nefis mücadelesindeydi gönülleri.

Akranları gönüllerince eğlenirken; onlar Beyt-i Makdis’te küçük, karanlık odada Rabbine ibadet eden bir Meryem’i olmak için uğraşıyorlardı. Rablerinden üzerlerine sabır yağdırmasını diliyorlardı. Çünkü bir Meryem’i olmak hiç de kolay değildi. İman, ihlas, kitaplar takva gerekirdi. Her musibete karşı sabır... Omuzlarına yüklenen yükler ağırdı. Ama Rableri “Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.

Gerçekten her zorlukla beraber bir kolaylık vardır (İnşirah:5-6).” buyurmuştu ya bu yeterliydi anlayan gönüllere. Ve artık 4 yıllık maratonun sonuna gelinmiş, okunması gereken kitaplar bitirilmiş ve özlemini çektikleri icazet gelmişti. Meryemiler Beyt-i Makdis’den insanların arasına girmeye hazırlanıyorlardı. Bilge-Der’in ilk göz ağrıları ve bölgede ilk sayılan icazet töreninde muratlarına ermişlerdi. Allah onların yâr ve yardımcısı olsun. Geriye kalan Meryemilerin de icazetlerini almalarını nasip etsin.

Amin
 

Haftanın yazısı

Elif / Batman / Yaş: 20

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir