• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Hizb-ut Tahrir`den Asparagas Haberlere Cevap
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hizb-ut Tahrir/Türkiye Vilâyeti Medya Bürosu’nun medyada çıkan haberlerle ilgili yaptığı açıklamalarda şu hususlara dikkat çekilmiş:

"1. Haberde "13 Temmuz Cuma günü Hizb-ut Tahrir yöneticilerinin ve üyelerinin de aralarında bulunduğu 120 sanık Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi`ne çıktı" denilmektedir, oysa bunun gerçekle hiçbir alakası yoktur ve böyle bir duruşmanın bu minvalde icra edilmediği mahkeme kayıtlarından rahatlıkla görülebilir. Aynı anda 120 Hizb-ut Tahrir üyesinin mahkemeye çıkması söz konusu olmadığı gibi, farklı davalardan yargılanan 120 kişinin aynı duruşmada bir araya getirilmiş olması da yargılama usulü açısından imkânsızdır.

2. Haberde bir yandan hükümlülerin serbest bırakılmasının hukuka aykırı olduğu ifade edilirken diğer yandan tutukluların serbest bırakıldığı söylenerek hukuki bir çelişkiye düşülmüştür. Üstelik yayınlandığınız savcılık belgesinde, bırakıldığını söylediğiniz herhangi bir Hizb-ut Tahrir üyesi de yoktur. Belgede ismi geçen Fatih Demirci, halen Sincan F Tipi cezaevindedir.

3. İddia edilenin aksine, Hizb-ut Tahrir davası sanıklarından hiçbiri, 3. yargı paketinden yararlanmamıştır. Paketin yasalaşmasından sonra sadece 3 kişi tahliye olmuş, onların tahliyeleri ise cezalarının bitmesine altı ay kaldığı için daha önce çıkan denetimli serbestlik yasasından kaynaklanmıştır.

4. Ayrıca haberde delil olarak gösterilen belgede 120 kişinin değil, nedense sadece bir kişinin ismi geçmektedir. Üstelik o belgede de "Halen Başsavcılığımızca yakalamalı olarak aranan hükümlü" denilmesi, hukuken hatadır. Zira Sincan F-tipi Cezaevi`nde bulunan birinin "yakalamalı olarak aranan" olması nasıl mümkün olabilmektedir? Sırf bu belge bile göstermiştir ki böylesi çelişkiler barındıran bir belgeyi hazırlayan savcının da –ki o sizin iddianız- sizinle paralel bir zihniyete sahip olduğu açıktır.

5. Haberde belirtilen Yargıtay 9. Ceza Dairesi`nin 19.04.2004 tarihli kararının tamamen zorlama yorumlara dayalı hukuk dışı bir karar olduğu, Türkiye`nin önde gelen hukuk otoritelerinin hazırladığı bilimsel mütalaalarda net bir biçimde ortaya konulmuş, bu mütalaalar ayrıca ilgili mahkemelere de sunulmuştur.

6. Haberde “120 Hizb-ut Tahrir üyesinin tahliye edildiğini” belirtmeniz vahametin de ötesinde bir hatadır. Zira bu gün itibariyle tüm Türkiye genelinde Hizb-ut Tahrir davalarında tutuklu sayısı sadece 11’dir. Eğer gerçekten gazetecilik yapmış olsaydınız böyle bir yanlışa düşmez ve gerçeğe çok kolay ulaşırdınız.

7. "Yargı yandaş mahkûmlara ve katillere çalışıyor” iç başlıkla verdiğiniz haberde, yargının Hizb-ut Tahrir davasını Ergenekon, Balyoz ve KCK davaları ile aynı minvalde değerlendirmediğini belirtmişsiniz. Kurulduğu günden bu güne kadar hiçbir cebir, şiddet ve terör eylemine katılmayan aksine fikri ve siyasi bir çalışma yapan Hizb-ut Tahrir, buna rağmen yargı tarafından hukuki hiçbir dayanak olmadığı halde bazı zorlama yorumlarla “Terör Örgütü” kapsamında değerlendirilmeye çalışılmaktadır. 1967 yılından bu güne Hizb-ut Tahrir’e yönelik onlarca operasyon yapılmış, binlerce kişi gözaltına alınıp tutuklanmış, yüzlercesi cezaya mahkûm edilmiştir. Hatta bu operasyon ve yargılamaların %80’e yakını Ak Parti İktidarı döneminde yapılmıştır. Dolayısıyla Hizb-ut Tahrir ideolojisi gereği asla yandaş siyasi bir parti olmamıştır ve olmayacaktır."

Konuyla alakalı olarak Hizb-ut Tahrir davalarına da bakan Avukat Hacı Ali Özhan ile bir görüşme yaptık ve çıkan haberleri değerlendirmesini istedik.

Sayın Özhan, bu haberlerin asılsız ve maksatlı olduğunu dile getirerek doğru dahi olsa yani 120 Hizb-ut Tahrir üyesi bırakılmış dahi olsa bunun ancak yasaların uygulanması neticesinde gerçekleşeceğini, kimsenin yasalar karşısında ayrıcalıklı olamayacağını ve kimsenin bundan gocunmaması gerektiğini dile getirdi.

Kaynak: kokludegisim

Bu haberler de ilginizi çekebilir