• DOLAR 32.603
  • EURO 34.811
  • ALTIN 2498.603
  • ...
Unutturulan Libya
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Libya, Kuzey Afrika’da bulunan diğer Arap ülkeleri gibi ayağa kalkıp başındaki zalim ve diktatörü rejimiyle birlikte yıkmak için çabalayan Arap ülkelerinden birisidir. Libya halkı, 17 Şubat 2011’de diktatör Kaddafi’nin hâkimiyetini sona erdirmek için ülke çapında kıyam başlattı. Libya’daki değişiklikler her ne kadar Mısır, Tunus, Suriye, Ürdün, Yemen, Arabistan ve Bahreyn’dekilerden farklı olsa da, bütün bunların içinde göze çarpan bir değişiklikle öne çıkmaktadır. Bu da halkın protestolarla birlikte silahlı mücadeleye başlaması ve Batı ülkelerinin Libya halkını savunma iddiasıyla hava saldırıları başlatmasıydı.

Yemen, Bahreyn, Arabistan ve Suriye halkının çektiği acı ve sıkıntıları görmezden gelip sükûtu tercih eden Batılı ülkeler, Libya halkının kıyamıyla birlikte insani sözler sarf etmeye başladılar. Nihayetinde 1973 numaralı Birleşmiş Milletler kararıyla Libya hükümetine karşı askeri operasyon başlatıldı.

Batılı ülkeler Kaddafi’nin hâkimiyetine son vermek için askeri ve istihbarat alanındaki imkânlarından bütünüyle istifade ettiler. Diktatör Kaddafi’nin ıslahı ya da bir şekilde ülkeyi terk etmesi için pazarlığa bile yanaşmadılar. Batının burada kendisi için tayin ettiği tek hedef Kaddafi’nin yok edilmesiydi. Sonunda Kaddafi’nin öldürüldüğü haberi duyulunca Batılı ülkelerin saldırıları sona erdi. Bu aşamadan sonra kıyamın bir sonraki adımı için şartlar uygun hale getirildi.

Aynı şekilde çokları Libya’nın uygun bir coğrafik alana sahip olması, zengin petrol yataklarının üzerinde bulunması ve dünyanın değişim merkezinde yer almasından dolayı Batının hiçbir yerde yapmadığını burada yapıp doğrudan saldırıya geçtiğine inanırlar. Ancak Kaddafi’nin öldürülmesinden sonra Libya, gazı tükenmiş bir lamba gibi gittikçe sönükleşmeye başladı. Batı medyasında ve siyasi arenasında bile fazla gündem oluşturmadı. Her ne kadar Kaddafi’nin yıkılmasından hemen sonraki günlerde Avrupalı ve Amerikalı makamlar Libya’da bazı görüşmeler gerçekleştirseler de bu sürecin de gittikçe azalma gösterdiği, basın organlarının bundan bahsetmediği ya da çok az değindiği görüldü.

Bugünlerde dünya medyası dikkat çekici şekilde Libya’yı gündem etmemeye çalışmaktadır. Libya’da emniyetin kâmil şekle getirildiği ve işlerin rayında olduğu görüntüsü verilmektedir. Ancak Suriye ve Mısır, Batılı siyasilerin ve basının ilgi merkezleri olmaya devam etmektedir.

Oysa bu günlerde hiç kimse Libya’da sükûnetin yaşandığından söz edemez. Bu ülkenin farklı alanlarında halk arasında kanlı çatışmalar yaşanmaktadır. Bazı kaynaklar Libya’nın Doğu, Batı, Kuzey ve Güney şeklinde dörde bölündüğünü bile haber veriyorlar.

Batılı haber kaynaklarının bu ülkeden en küçük bir haber geçmemesi dikkat çekicidir. Libya’nın iç şartları araştırıldığı zaman bu ülkenin ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu ve büyük sıkıntılar yaşadığı görülür.

Birleşmiş Milletlere göre Libya’nın onarılması için 480 milyar dolara ihtiyaç var. Bu ülkede parlamento seçimlerinin nasıl yapılacağı, hükümetin nasıl kurulacağı, ülkedeki silahlı grupların saldırılarının her geçen gün gösterdiği artış, Libya’yı birkaç parçaya bölmek isteyen kabile ve grupların ayrılık isteklerini farklı şekillerde dile getirmeleri… bu ülkedeki sorunlardan bazılarını oluşturmaktadır. Bütün bunlar, Libya’nın önemli noktalardan birini oluşturduğunu ve burada işlerin hiç de yolunda yürümediğini göstermektedir. Her şeye rağmen Batının Libya’yı görmezden gelmesinin hiçbir geçerli tarafı yoktur.

Batı ülkelerinin Libya ile ilgili tutumu incelendiğinde, Libya’ya yönelik birkaç hedef izlediği görülür. Avrupa’ya yakın olduğu için petrol kaynaklarını kontrol altına alma, Afrika ve İslam Âlemini Balkanize etme projesi çerçevesinde federalizm iddiasıyla Libya’yı parçalara ayırma ve Afrika’ya daha fazla nüfuz için Libya’dan istifade etme bunlardan birkaçıdır.

Libya’ya yönelik bu tutum incelendiğinde Batılı ülkelerin Libya’daki gelişmelere medyasal boykot uygulayıp bu ülkedeki ortamı emniyetli göstermeye çalışarak siyasetlerini icra etmek için çabaladıkları görünmektedir. Diğer önemli nokta ise, kamuoyunun dikkatlerini dünyanın başka yerlerine yönlendirip NATO’nun Libya’da işlediği cinayetlerin üstünü örtmeye çalışmaktadırlar.

Bugün Libya, büyük sorunlar ve devasa sıkıntılar arasında zor bir dönem geçirmektedir. Batı, kendi menfaatleri uğruna kamuoyunun zihinlerini bunlardan uzak tutmak için çabalarken, bu arada nüfuzunu arttırmaya ve ülkenin servetini yağmalamaya devam etmektedir. Libya’nın güvenlikli olduğunu, işlerin yerli yerinde seyrettiğini yansıtarak, Kaddafi’yi devirmek için yaptıklarının bu ülke halkının menfaatleri gereği olduğunu göstermeye çalışmaktadır.

Batılı ülkeler, Libya’yı diğer ülkeler için model olarak hazırlamaya çalışıyorlar. Suriye’ye Batının olası askeri müdahalesi bu noktadan ele alınabilir. Oysa Libya, Batının müdahalesi sonucu çok büyük güvenlik sorunlarıyla ve aşılması güç problemlerle karşı karşıya getirildi. Bu ülkenin parçalandığıyla ilgili haberlerin kulaklarımıza ulaşması hiç de uzak bir ihtimal değildir.

Yazan: Kasım Ğaffuri
Kaynak: Jamejam Gazetesi
Çeviren: Hanefi Aydın / doğruhaber


Bu haberler de ilginizi çekebilir