Ergenekon Sanıkları Tahliye İstedi
Ergenekon davasının tutuklu sanıkları, yeni yasal düzenlemeyle ilgili tahliye taleplerinde bulunuyor.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen davanın bugünkü duruşmasında, ilk tahliye talebinde bulunan Semih Tufan Günaltay oldu. Daha sonra Danıştay saldırı ve Cumhuriyet gazetesine el bombası atılması olaylarına ilişkin sanıklar tahliye talebinde bulundu. İnternet andıcı davasının muvazzaf ve emekli subayları olan tutuklu sanıklarının da yeni yasal düzenleme ile ilgili olarak tahliye talebinde bulunmasının ardından duruşmaya 15 dakika ara verildi.
Sanıklar, yeni yasal düzenleme gereği tahliyelerine karar verilmesini isterken aksi halde uygun görülecek herhangi bir adli kontrol sistemi uygulanmasını talep etti. Şu ana kadar 15 tutuklu sanık, yeni yasadan faydalanmak için talepte bulundu.
SONER YALÇIN VE BARIŞ TERKOĞLU TAHLİYE İSTEDİ
Odatv davası kapsamında tutuklu yargılanan Soner Yalçın, Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan`ın, bugün yürürlüğe giren 6352 sayılı yasa kapsamında adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliye edilmesi talep edildi.
Çağlayan`daki İstanbul Adalet Sarayı`na gelen Yalçın, Terkoğlu ve Pehlivan`ın avukatı Hüseyin Ersöz, davanın görüldüğü İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi`ne dilekçe sundu.
Dilekçede, CMK`nın 109. maddesinin, bu sabah yürürlüğe giren 6352 Sayılı Kanun`un 98. maddesiyle değiştirildiği hatırlatılarak, değişiklikle adli kontrol tedbirinin 3 yıllık üst sınırının kaldırıldığı ve adli kontrol tedbirinin artık tutuklamanın alternatifi sayıldığı ifade edildi.
``Yasa koyucu, tutuklanmayı suçun niteliği ve önemine bakmaksızın geçici bir tedbir olarak saymakta ve tutuksuz yargılama yöntemini benimsemektedir`` ifadesi kullanılan dilekçede, söz konusu yasal değişikliğin, yasa koyucunun iradesinin açıkça özgürlük hakkının en geniş şekilde yorumlanmasından yana olduğunu gösterdiği vurgulandı.
Tutuklamanın artık son çare olarak görülmesi gerektiği savunulan dilekçede, daha önce çıkarılan elektronik kelepçe düzenlemesi ve adli kontrol sistemiyle yaptırımın infazının sağlanabileceği de dile getirildi.
``Katalog suç olsa da..``
Kanunda yapılan yeni değişiklikle, ``100. maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınmasına karar verilebilir`` denildiği hatırlatılan dilekçede, bu maddeyle, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgulara karşın adli kontrol hükümlerinin uygulanabileceğinin ve suçun katalog suç olmasına rağmen adli kontrol uygulanmasına engel olmayacağının anlaşıldığı anlatıldı.
Dilekçede, Soner Yalçın, Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan`ın öncelikle tahliyesine, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda ise 6352 sayılı kanun kapsamında değiştirilen CMK`nın 109. maddesine göre serbest bırakılmasına karar verilmesi talep edildi.
Bu arada, avukat Ersöz, KCK davasına bakan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi`ne de bir dilekçe sunarak, bu dava kapsamında tutuklu yargılanan gazeteci Çağdaş Ulus`un da CMK`nın değişikliğe uğrayan aynı maddesi kapsamında, adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliye edilmesini istedi.
İLKER BAŞBUĞ DİLEKÇE VERDİ
``Ergenekon`` davası kapsamında tutuklu yargılanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ`un avukatı İlkay Sezer, müvekkilinin, kamuoyunda ``3. Yargı Paketi`` olarak bilinen 6352 sayılı kanun kapsamında tahliyesini talep etti.
HABERAL MAHKEMEYE BAŞVURDU
``Ergenekon`` davası kapsamında tutuklu yargılanan CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal`ın avukatı Dilek Helvacı, müvekkilinin, kamuoyunda ``3. Yargı Paketi`` olarak bilinen 6352 sayılı Kanun kapsamında tahliyesine karar verilmesini istedi.
KARAR YARINA BIRAKILDI
``Ergenekon`` davasında sanıkların ve avukatlarının, kamuoyunda ``3. Yargı Paketi`` olarak bilinen 6352 sayılı yasa kapsamındaki taleplerinin alınmasının ardından duruşma yarına bırakıldı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi`nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi`nde yapılan duruşmada, emekli Albay Dursun Çiçek, gazeteci Tuncay Özkan ve İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek`in de aralarında bulunduğu 35 tutuklu sanığın, kamuoyunda ``3. Yargı Paketi`` olarak bilinen 6352 sayılı kanun kapsamındaki talepleri alındı.
Özkan, ``TBMM`nin açtığı kapıdan beyaz güvercini salmak istemiyorsanız, bu sizin sorumluluğunuz. 4 yıllık tutukluluğumun bitirilerek, tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum`` dedi.
İlker Başbuğ ve Hurşit Tolun`un avukatı İlkay Sezer de müvekkili Başbuğ`un tutuklanmasında, suçun vasfı ve kuvvetli suç şüphesinin gerekçe olarak gösterildiğini söyledi.
Sezer, ``Sayın Başbuğ`un tahliyesini talep ediyoruz. Mahkeme aksini düşünüyorsa, sosyal statü ve konumuna uygun adli kontrol ile serbest bırakılmasını istiyoruz. Diğer müvekkilim Hurşit Tolon`un ise tutuksuz yargılandığı sürede davaları nasıl takip ettiğini biliyorsunuz. Tahliyesini talep ediyoruz. Eğer mahkeme aksi kanaatte ise adli kontrol istiyoruz`` dedi.
Prof. Dr. Mehmet Haberal`ın avukatı Dilek Helvacı ise mahkemeye tahliye taleplerine ilişkin bir dilekçe sunarak, müvekkilinin mevcut delil durumu, tutuklulukta geçen uzun süre, halen kaçma ya da delilleri karartma şüphesi altında olmaması ve ağır sağlık sorunları dikkate alınarak tahliye edilmesini istedi.
6352 sayılı kanunun 98. maddesinde yer alan değişiklikle adli kontrol uygulamasındaki üst sınırın kaldırıldığını hatırlatan Helvacı, ``Türk milleti adına karar vermekle yükümlü mahkemelerin, milli iradenin tecellisine daha fazla engel olmamasını ve Türkiye`de 1950`den itibaren tutuklu iken tahliyelerine karar verilen milletvekilleri de göz önünde bulundurularak, tahliye kararı verilmesi gerektiğini düşündüğünü`` ifade etti.
Helvacı, yasa değişikliği de göz önünde bulundurarak, 3 yıl 3 aydan beri tutuklu olan Mehmet Haberal`ın tahliyesine karar verilmesini talep ettiğini bildirdi.
Diğer sanık avukatlarının da taleplerinin alınmasının ardından Mahkeme Heyeti Başkanı Hüsnü Çalmuk, duruşmayı yarına bıraktı.
Kaynak: Ajanslar