• DOLAR 32.627
  • EURO 34.865
  • ALTIN 2493.864
  • ...
Şeyh Said ve Susa Şehitleri Avusturya`da Yad Edildi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

AVUSTURYA-Kuran’ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Hasan Hoca’nın konuşmasıyla devam etti. Konuşmasını üç ana konu üzerine şekillendiren Hasan Hoca, öncelikle 16-17 Haziran günlerinde Yetimler ve Fakirler Yararına yapılan kermeste görev alan herkese camii yönetimi adına teşekkürleri dualar eşliğinde dile getirerek, yapılan hayırlı işlerde kardeşlik duygularının geliştiği ve birlikteliğin getirdiği bereketle güzel işlerin ortaya çıktığına işaret etti.

İkinci konu ise 29 Haziran 1925 yılında 47 dava arkadaşıyla birlikte idam edilen Şehid Şeyh Said Efendi’nin hayatından kesitler vererek, mücadele merhalelerinde çektiği sıkıntı ve zorlukları dile getirdi. İslam tarihinde Müslüman toplumların sosyal, siyasal ve ahlaki tıkanıklıklarla baş başa kaldığında mutlaka bir rehberin mücadele ettiğini, hayatını ortaya koyarak İslam dininin idamesi için kanıyla bedel ödediğini ve yakın tarihimizde laik düzenin yaptığı tahribata karşı Şeyh Said’in bir âlim ve şeyh olarak sessiz kalamayacağını bu anlamda böyle âlim ve kanaat önderleriyle istişareler yaparak halkın uyanışına ve kıyamın ön hazırlıklarına başladığını, ancak bütün hazırlıklarını tamamlamadan zorunlu bir sürecin içine girdiğini ve neticede 47 dava arkadaşıyla birlikte Diyarbakır’da şehit edildiğini dile getirdi.

Şeyh Said Efendi evden ayrılırken eşi ve kızlarının laik düzenin baskısından dolayı endişe ederek; Ey Şeyh, sen gidiyorsun biz burada savunmasız kalıyoruz. Namus ve izzetin olan biz ailen risk altındadır dediklerinde, Şeyh onlara dönüp “Vallahi Kuran’dan daha büyük bir şeref yoktur. Bu gün Kur’an davası ortada iken, ailemi düşünecek halde değilim” demesi mücadelesinin ne kadar net ve berrak olduğuna işarettir diyen Hasan Hoca, Şeyh Said İslam ümmetinin yetiştirdiği müstesna bir âlim, bir önder ve şehittir. Rabbim şehadetini kabul etsin diyerek duygusal konuşmasını 26 Haziran 1992 yılında Silvan’ın Susa köyünde camide şehid edilen Müslüman gençlerin mücadelesine çeviren Hasan Hoca, Bölgemizde Marksist ve Leninist düşüncenin hâkim olmaması, İslam’a hizmet etmek için Camii ve medreselerde faaliyet gösteren Müslümanlar büyük tehditler ve baskılar gördü bu tehdit ve baskılar zamanla şiddetlenerek silahlı saldırılara dönüştü. Bölgede birçok Müslüman genç bu saldırılar neticesinde şehid oldu. İşte susa köyü de bu katliama şahitlik etmiştir. Susa köyü camiinde bir araya toplanan Müslüman gençler, Allahın dinine hizmet etmek için toplanıyor, kuran ve hadis dersleri eğitimi alıyorlardı, ancak Marksist örgüt bunu hazmedemeyerek köye çok sayıda efradıyla saldırı gerçekleştirdi. Camide toplanan gençleri kurşuna dizerek şehid etti. Ancak gafil örgüt o gençlerin kanının birgün o topraklarda filizleneceğin ve meyve vereceğin tahmin etmemişti, bugün varlığımız o şehitlere borçludur. Bugün camilerde toplanabiliyorsak, kuran okuyabiliyorsak, namazlarımızı rahat bir şekilde eda edebiliyorsak, bu o şehitlerinin kanları neticesindedir. Allah bizleri İslam için bedel ödemiş, şehit olmuş şehitlerin şefaatinden mahrum etmesin diyerek yapılan hatim duasıyla sohbetine son verdi.

Sohbetin ardından şehitler için verilen ikram ile program sona erdi. (Hürseda Haber-Ali İsmail Koçer)

 

 

 

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir