`Kur`an Sosyal Vakalarımızın Reçetesidir`
Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep şubesi tarafından düzenlenen "Kuran`ın Hayata Yansıması" konulu seminerde Kuran`ın hayatımızdaki yerinin azaldığına dikkat çekilerek, Kuran`ın sosyal vakalarımızın reçetesi olduğu belirtildi. Ayrıca Rahmet Der tarafından da "Kuran`ın Önemi" konulu bir seminer düzenlendi.
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
GAZİANTEP - Ramazan ayının yaklaşması münasebetiyle Gaziantep Rahmet-Der ile Mustazaflar Cemiyeti tarafından `İslam`da Kuran`ın Hayata Yansıması ve Camilerin Fonksiyonu` ile `Kur`an ve Önemi` konulu iki ayrı seminer düzenlendi.
Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep şubesindeki `İslam`da Kuran`ın hayata yansıması ve camilerin fonksiyonu` konulu seminere katılan Avukat Emin Güneş, Kur`an-ı Kerim`in hayatımızdaki yerinin azaldığını toplumumuzun birçok kesimininse tamamen hayatından çıktığına dikkat çekti.
Güneş, "Kur`an-ı Kerim yüce yaratıcının insanlara kullanım kılavuzudur bir hastanın doktordan aldığı bir reçetedir. Nasıl ki, o reçeteyi süsleyip duvara asarsak veya sadece ezberlersek ya da saygıdan elimize bile almasak bize bir faydası olmaz işte Kur`an da hayatta uygulanmadıkça bize faydası olmaz Kur`an bizim sosyal vakalarımızın reçetesidir" dedi.
İslam`da camilerin fonksiyonuna da değinen Av. Güneş, "Cemaatin kelime anlamı cemea`dır yani toplantıdır. Topluluk cami cemaatin ismi failidir. Anlamı toplayan, müminleri bir araya getiren demektir. Bunun Latincedeki karşılığı hepimizin çok iyi bildiği zaman zaman yaptığı mitingdir.
Rabbimiz bizi günde beş kez mitinge davet ediyor camide toplanan Müslümanlar günde beş sefer toplanıp istişare yapıp birbirleriyle kaynaşıp memleket meselelerini konuşuyorlar. Türkiye gibi bir yerde bunun üç tanesi toplantı ve gösteri yapmanın yasak olduğu bir saatte yapılıyor yani sabah akşam ve yatsı namazları" şeklinde konuştu.
Kur`an Alternatifi Olmayan Büyük Bir Değerdir
Rahmet-Der tarafından düzenlenen `Kur`an ve Önemi` konulu seminere katılan Ekrem Derdiyok ise, Kur`an-ı Kerim`in alternatifsiz büyük bir değer olduğunun altını çizerek; "Kur`an-ı Azimü Şan bir rahmet kaynağıdır, rahmet pınarıdır" dedi.
Rahmet-Der tarafından düzenlenen `Kur`an ve Önemi` konulu seminere katılan Ekrem Derdiyok ise, Kur`an-ı Kerim`in alternatifsiz büyük bir değer olduğunun altını çizerek; "Kur`an-ı Azimü Şan bir rahmet kaynağıdır, rahmet pınarıdır" dedi.
Kuran`dan önce insanlığın içinde bulunduğu durumu hatırlatan Derdiyok, "Yeryüzünde bir ateş tutuşmuştu; Kan sel gibi akıyordu, gözyaşı akıyordu, insanlara zulüm edilerek sömürülüyordu. Küfrün, şirkin, edepsizliğin, hayasızlığın, Allah`a karşı baş kaldırışın zirve yaptığı bir dönemde Kur`an kurtarıcı olarak kainatın yaratıcısı tarafından Peygamberimiz Hz. Muhammed`e (sav) gönderildi" diye konuştu.
Kuran`dan uzak yaşamanın küfre, zulme, karanlığa neden olacağını belirten Derdiyok, "Eğer bugün Peygambere Vahiy gelmeden önceki gibi; küfür, şirk, zulüm, işgal var ise Kur`an toplumun hayatından çıktığı içindir. Kur`an toplumun hayatından çıkarıldığı içindir. Eğer bugün İslam aleminin coğrafyası işgal edilmişse, bu İslam aleminin, kendilerine gönderilen Kuran`a yeterince değer vermemesinden kaynaklanıyor."dedi.
Yaklaşan Ramazan Ayını Kuran`a Dönmek İçin Bir Vesiledir
Zulüm ve her türlü sömürüden kurtulmanın Kuran`a sarılmakla mümkün olacağını ifade eden Derdiyok, Müslümanların, yaklaşan Ramazan ayı vesilesiyle Kur`an-ı Kerim`i okuyup anlamı üzerinde düşünmesi gerektiğini belirterek; "Kur`an hayatımıza inerse eşrefi mahlukat yani yeryüzünün en şereflisi oluruz. Eğer Kuran`ı hayatımızdan çıkarırsak yeryüzünün en şerlisi, en aşağılık varlığı haline geliriz" ifadelerini kullandı.
Zulüm ve her türlü sömürüden kurtulmanın Kuran`a sarılmakla mümkün olacağını ifade eden Derdiyok, Müslümanların, yaklaşan Ramazan ayı vesilesiyle Kur`an-ı Kerim`i okuyup anlamı üzerinde düşünmesi gerektiğini belirterek; "Kur`an hayatımıza inerse eşrefi mahlukat yani yeryüzünün en şereflisi oluruz. Eğer Kuran`ı hayatımızdan çıkarırsak yeryüzünün en şerlisi, en aşağılık varlığı haline geliriz" ifadelerini kullandı.
Kur`an-ı Kerim`in okunduğu seminerler yapılan dualarla son buldu. (Bekir Aslan, Şefik Mert - İLKHA)
Bu haberler de ilginizi çekebilir
-
Bilecik’te, Osmanlı’nın uç beyi İsa Sofi adına inşa edilen türbede keşfedilen şamanik çizimlerin Osman bey zamanında yapıldığı, dolayısıyla İlk Osmanlıların şaman dinini terk etmemiş oldukları iddia ediliyordu. Son çalışmalar bu çizimlerin türbeye 18. veya 19. yüzyıla işlendiğini gösterdi. Yani daha net bir tabirle, bu çizimler türbeye 1750 ile 1944 tarihleri arasında bir zamanda işlendiği kesinleşti. Yani İlk Osmanlılarla bu çizimlerin hiç alakası yok.
-
Arkeologlar Fransa’nın Dijon kenti yakınlarındaki Marliens’te “benzeri görülmemiş” olarak tanımladıkları eski bir anıtı ortaya çıkardı.
