• DOLAR 32.333
  • EURO 35.102
  • ALTIN 2299.36
  • ...
israil Adına Çalışan Filistinli Ajanların İtirafları
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Birinci ajanın itirafları
israille bağlantım 03/04/2010 tarihinde başladı. İstihbarat subayı Ebu Fadi (kod isim), beni cep telefonundan aradı. Vakit, akşam namazından sonraydı. Beni arayıp tehdit etti. Sonra; “rahat olmamı bazı şeyleri benimle konuşmak istediğini bunun için evin dışına çıkmamı” söyledi.

Ben de sakin bir yere çıkıp orada konuşmaya devam ettim. Ellerinde benimle ilgili çok önemli bilgiler olduğunu söyledi. Yarın tekrar arayacağını söyleyerek telefonu kapattı.

Ertesi gün öğleden sonra tekrar beni aradı. Şantaj amacıyla ellerinde olduğunu söylediği benimle ilgili bilgilerin bir kısmını açıkladı. Bunlar; bir kızla olan ilişkime dair bilgilerdi ve bilgiler doğruydu. Daha sonra beni tehdit ederek; kendileriyle çalışmadığım takdirde bu bilgileri ifşa edeceğini söyledi.

Bunu kullanarak üzerime baskı kurdu. İsrail istihbaratıyla irtibatım bu şekilde başlamış oldu.

Hamas Mücahidlerinin nöbet tutukları noktaları, füzelerin konuşlandığı yerleri ve tünellerin yerlerini istediler. Ben de hepsinin bilgisini onlara verdim.

Ayrıca örneğin; “falan yerde bir araç duruyor. Git, ona bak. İçinde kim var, bize bildir.” dediklerinde ben de bunu öğrenip onlara haber veriyordum. Ayrıca direniş hareketlerinin içinde mesul konumda olan şahsiyetler hakkında bilgileri toplayıp israile verirdim.

 İkinci ajan
İsrail istihbarat subayı Yezid(kod isim), bana şantaj yaparak istihbaratla temas kurmamı sağladı. Ellerinde benimle ilgili bazı bilgiler vardı. Bunu kullandılar.

Temasta olduğum israil ajanı Benden, Mesud Ayyan’ın (Filistinli Mücahid) aracının plakasını öğrenip kendisine vermemi istedi. Bunun için bana üç gün süre verdi. Ben ise ona; “bunu beş saat içinde sana getireceğim” dedim ve dediğim sürede bunu yaptım. Arabanın renginin beyaz olduğunu dahi söyledim. Bundan başka, istediği her aracın bilgilerini verdim. Araçların plakasını, rengini, modelini yani araçlarla ilgili her bilgiyi kısa sürede veriyordum. Öyle oldu ki, beni artık israilin evladı gibi görüyorlardı.

Üçüncü ajan
2006 yılında kod ismi Bedir olan israil istihbarat subayı aracılığıyla istihbarat şebekesiyle irtibatım sağlandı.
Sonra bu, beni kod ismi Şefik olan istihbarat subayıyla tanıştırdı. Bu da benimle cep telefonu aracılığıyla irtibat kuruyordu. Bana Hamas’ın füzelerinin yeri hakkında ve başka şeylerle ilgili sorular soruyordu. Ayrıca internet aracılığıyla da haberleşiyorduk. Acil durumlarda telefonu, diğer hallerde interneti kullanıyorduk.

Gazze savaşı sırasında Benden, Hamas’ın silahlarını nasıl taşıdığı, nerelere konuşlandırdığı bilgisini istediler. Ben de bütün bu bilgileri onlara verdim.

Dördüncü Ajan
Cep telefonumdan genç bir kadın beni aradı. “Muhammed nasılsın?” Dedi. Hal-hatırımı sordu. Ben de; “ismim Muhammed değildir.” dedim ve telefonumu kapattım. 15 dakika sonra tekrar beni aradı; “İsmim Muhammed değil diyorsun ama bu telefon numarası bu isimle bende kayıtlı” dedi.

Bacım dedim, “benim ismim Muhammed değil ve ben Gazzeliyim. Yanlış numara” dedim. Derken konuyu Gazzeye getirdi. Gazzeyi övmeye başladı. “Gazze kahramandır. Her şeyimizle sizinle beraberiz türünden” şeyler söyledi. “Biz Gazzeyle gurur duyuyoruz. Sizin için duacıyız. Bu nedenle seninle tanışmak istiyorum.” diyerek işi daha da ilerletti. Bununla 3-4 ay kadar süreyle temas halinde oldum. Ezan okunur okunmaz; “namaz kılacağım” deyip telefonunu kapatıyordu. Öyle oldu ki; o, aramadığında ben onu arıyordum. Bu şekilde İsrail istihbaratıyla irtibatım sağlandı. Meğerki bu kadın İsrail istihbaratındanmış.

Bana bazı isimler verdiler. Bunlardan tanıdıklarımın adresini, kullandıkları araçların bilgisini istediler.

İrtibatlı olduğum İsrailli ajan bana; “lebadid sokağına git. Orada bir araç var, onu takip et” dedi. Bu bilgiler doğrultusunda o araç bombalandı. Sonradan o aracın Şehid Abdulaziz Rantisinin aracı olduğunu öğrendim.

Bir seferinde de İslam üniversitesi önünden bordo renkli bir arabayı takip ettim. O araç da vuruldu. Bu araç, İsmail Ebuşeneb’e aitti.

İrtibatlı olduğum İsrail ajanı, benden Yermük caddesinde bulunan bir evin fotoğrafını çekmemi istedi. Söyleneni yaptım. Sonra o ev bombalandı. O evde Gazze hükümeti içişleri bakanı Said Siyam şehid oldu.
Bunun akabinde benimle irtibata geçen israil istihbarat subayı, “güzel iş çıkardın. Yılanın başı gitti” dedi.

İsrail Filistin özerk yönetimi resmi görüşmeleri ajan devşirme aracı haline geldi

İsrail, ajan devşirmede sınır tanımıyor. Kendileriyle görüşen Filistin özerk yönetiminden üst düzey kimseleri dahi devşirmeye çalışmış ve maalesef bir ölçüde bunu başarmıştır. İşte bunlardan bir örnek;

Beşinci Ajan
Ben, Filistin özerk yönetimi içişleri bakanlığında albay rütbesinde çalışan bir görevliydim. Oslo anlaşmasından sonra güvenlik konularında Filistin özerk yönetimi ile israil arasında resmi olarak sık sık görüşmeler yapılıyordu. Ben de görüşmeleri yapan bu heyette yer alıyordum. Daha sonra ben, israil tarafıyla gizli bir şekilde ve ferdi olarak görüşmeye, onların hesabına çalışmaya başladım. Onlarla Kudüs’te ve Erez geçidinde gizlice görüşerek onlara bilgi veriyordum.

 Zamana yayarak ajanlaştırma

6. ajan

40 yıllık ajan

1971 yılında yakalandıktan 2-3 ay sonra israil istihbarat subayı bana gelerek, “seni uzun yıllar cezaevinde tutacak suçları üzerinden kaldırmamız karşılığında bizimle çalışmayı kabul eder misin?” dedi. Ben de kabul ettim. Kırk yıl onların hesabına çalıştım.
1948 toprakları içinde israil istihbarat subayıyla görüşüyordum. Her zaman elinde ses kaydedici cihaz bulundururdu. Söylediğim her şeyi şifreli olarak kaydediyordu.

Ajanların bir görevi de dezenformasyon

Ajanların bir görevi de dezenformasyon. Filistin kamuoyunu yanlış yönlendirmek, halkı bıkkınlığa sevk etmek ve halkta zihin karışıklığı meydana getirmek için verilen talimatları ajanlar harfiyen yerine getiriyordu.

 Dördüncü ajan
Ayrıca benim Filistin toplumu içinde dezenformasyon görevim vardı. Örneğin, Yaser Arafat’ın eşinin yolsuzluk yaptığı haberlerini yaymamı istiyorlardı. Ben de söyleneni yapıyordum.
Gilat Şalit yakalandığında Gazze`de sık sık elektrikler kesiliyordu. Ben de; “kim bu şalit, bu kadar sıkıntı onun için değer mi?” diyerek Filistin halkı içinde propaganda yapıyordum.

Son mesaj

Altıncı ajan
Şeytan bazen içinde bulunduğum durumu bana sevimli gösteriyordu. Çünkü bu işte çok para vardı.
Fakat çoğu zaman içinde bulunduğum durumdan utanç duyuyordum. O anda ölmeyi temenni ediyordum. Zindanda olmak elbette zordur. Fakat çocuklarına, torunlarına bu utancı bırakmanın acısı hiçbir şeye benzemiyor. Yemin ederek, bütün samimiyetimle bunu söylüyorum.

Dördüncü ajan
Çok hırslıydım. Onlardan çok şey istiyordum. Gazze`de büyük bir tacir olma hayali kuruyordum. Bu hırsım israilli ajanı bile hayrete düşürüyordu. O kadar ki artık kendisi bana o kadar hırslı olmamı istiyordu. Bana; “o kadar hırslı olma yavaş yavaş” diyordu.

 İsrail, kiminle mücadele ettiğini unutmamalı



Birinci ajan
On beş farklı israil ajanıyla çalıştım. Gerçekten çok zekiler. Fakat şunu gördüm ki, Filistin istihbarat uzmanları İsrail istihbarat uzmanlarından çok daha zekidir. Çünkü Filistin direniş hareketi hakkında israil ne kadar çok biliyorsa, Filistin istihbaratı da onlar hakkında o kadar şey biliyor. Öyle ki Filistin İstihbaratı ve bu istihbaratın içindeki bir çok ajanın ismini, görevini, zaaflarını, hayat hikayesini biliyor. Bu nedenle israil istihbaratına sesleniyorum: “kiminle mücadele etiğinizi bilin”

 

Hamas israil Ajanlarının İtiraf Vidosunu Yayınladı - 1

 


 

Hamas israil Ajanlarının İtiraf Vidosunu Yayınladı - 2



 doğruhaber.com.tr

Bu haberler de ilginizi çekebilir