• DOLAR 32.365
  • EURO 35.043
  • ALTIN 2325.366
  • ...
Şeyh Said: `Muhakkak ki Ölümüm Allah ve İslam İçin Olacaktır`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Şükrü Gündüz / İstanbul

Şehadetinin 87. yılında Şeyh Said, Özgür-Der tarafından Fatih PTT önünde yapılan etkinlikle anıldı. Kemalist sistemin İslam ve ahlak düşmanı politikalarına karşı Allah rızası için kıyam eden Şeyh Said ve dava arkadaşları İstiklal Mahkemeleri marifetiyle idam edilerek mezar yerleri de gizli tutuldu. Etkinlikte Yazar Hamza Türkmen ve Yazar Bahadır Kurbanoğlu birer konuşma yaptı. “Şeyh Said’in Mezar Yeri Açıklansın”, “Zulüm Tarihiyle Hesaplaşılsın”, “Dersimiz İnkılap Tarihi, Kazanımları İstiklal Mahkemeleri”, “İstiklal Mahkemeleri Hükümleri Yok Sayılsın” pankartların taşındığı etkinlikte  “Zorbalığın Adresi İstiklal Mahkemeleri”,  “Şeyh Said’in Katili Kemalizm’dir”, “Şeyh Said’in Kıyam Ümmetin İftiharı”, Kemalist Zorbalar Hesap Verecek” şeklinde dövizler dikkat çekti.

MUHAKKAK Kİ ÖLÜMÜM ALLAH VE İSLAM İÇİN OLACAKTIR

Bundan 87 yıl önce büyük direnişçi ve dava adamı Şeyh Said Efendi 47 arkadaşıyla beraber, Türkiye’de ki batılılaşma fikrine karşı çıktığı için idam edildiğini ifade eden Yazar Hamza Türkmen, “Şeyh Said Efendi ve arkadaşları ülkede İslami değerleri yok etmeye çalışan, batıcı laik Türk ırkçısı kimliğinin dayatılmasına karşı kıyam ettiler. Atatürk’ün atadığı Şark İstiklal Mahkemesi çetesinin tamamen keyfi olarak verdiği kararla 29 Haziran 1925 yılında bugün idam edildiler. Şeyh Said vakur adımlarla idam sehpasına giderken bir kâğıttı bir not iliştirmişti. O notu bir gazeteciye verdi. O not Şeyh Said’in son sözleriydi. O notta şunlar yazılıydı: “Eğreti ağaçlarda beni idam etmenize perva etmem, muhakkak ki ölümüm Allah ve İslam için olacaktır” bu onun son sözleriydi ve bu sözler Şeyh Said kıyamının kimliğinin ifadesiydi” dedi.

İADE-İ İTİBARA DEVLETİN İHTİYACI VARDIR

Bizler burada 87 yıl sonra niye toplandık? Bizler Şeyh Said ve arkadaşlarına iade-i itibar sağlamak için devletten rica da bulunmak için mi toplandık” diyen Türkmen, “İade-i itibara devletin ihtiyacı vardır. Çünkü bizler Şeyh Said ve arkadaşlarının şehid olduğuna inanıyoruz. Onların Allah katında makamları yücedir. Şeyh Said ve arkadaşlarının bu gün gündeme getirilmesi Şeyh Said’e Müslüman halka yapılan zulümlerin ve bu zulümlerin hatırlatılmasına ve bu zulümlerle devletin yüzleştirilmesine ihtiyaç vardır. İslami kimliği ve birikimi dolayısıyla idam edilen binlerce âlim ve kanaat önderinin bu idam fermanını veren istiklal mahkemeleri aracılığıyla bu çeteleri atayan kurucu iradeyle hesaplaşmak ve yüzleşmek istiyoruz” diye konuştu.

ŞEYH SAİD’İ KIYAM NEDENİ

Şeyh Said ve arkadaşlarının yalnızca İslam için kıyam ettiğini söyleyen Türkmen, Şeyh Said’in niye kıyam ettiğini şu sözlerle anlattı: “Şeyh Said’i kıyama sevk eden birçok neden var. Bunlar: “1923 yılında Lozan antlaşmasında Müslüman halkın Batılılaştırılmasına, seküler bir Türk ulusunun icat edilmesini ve batıcı laik bir türk devletinin kurulmasına karar verilmiştir. 1923 İzmir ittifak kongresinden batılı devletlere yeni kurulan rejimde şeriata karşı olunacağına, kapitalist sermayeye hürmetkar olunacağına dair hürmetkar olunacağına taahhütte bulunulmuştu. 3 Mart 1924 yılında Müslümanların bir aradan tutma sembolü olan hilafet ilga edildi. Bu aynı zamanda emperyalistlerin ve İngilizlerin de hedefiydi. Yine aynı tarihte medreselerimiz kapatıldı, Müslümanların bütün vakıflarına el konuldu ve İslami eğitim yasaklandı. Halka batılı yaşam tarzı ve batılı giyim tarzı dayatılmaya çalışıldı” işte Şeyh Said ve arkadaşları bu yozlaşma cahiliyesine, bu devrimler cahiliyesine karşı halkın onuru, izzeti ve İslami değerlerini savunmak için kıyam ettiler.  Şeyh Said anmak Kemalist ideolojinin, resmi ideolojinin yalanlarıyla devleti yüzleştirmek demektir. Şeyh Said’i anmak demek onun İslami çizgisine sahip olmak onu devam ettirmek demektir. Şeyh Said anmak tevhid sancağını dalgalandırmak demektir. Yaşanan zulümlere karşı hakkı ve adaleti ayakta tutmaya çalışan tüm şehidlere selam olsun”

İNKILAP TARİHİNDE Kİ YALANLARI ÖĞRENMEK İÇİN ŞEYH SAİD KIYAMINI OKUYUN

Şeyh Said kıyamının Cumhuriyet tarihinin en önemli olayı olduğunu söyleyen Yazar Bahadır Kurbanoğlu, “Eğer çocuklarımız ve gençlerimiz diktatöryel cumhuriyetin ne zaman kurulduğuna bakmak istiyorlarsa Şeyh Said kıyamına bakmalıdırlar. İnkılap tarihi kitaplarında kendilerine ezberletilen yalanlarla sınavlara girdikten sonra yaz tatillerinde oturup Şeyh Said kıyamının tarihçesini okusunlar. Cumhuriyet nasıl kuruldu? Kemalist diktatörlük nasıl inşaa edildi bunu öğrenirler” dedi.

ŞEYH SAİD KIYAMINDAN SONRA BÜTÜN HALKI SİNDİRDİLER

Atatürk ve arkadaşları Şeyh Said kıyamını bahane ederek ülkede ki bütün muhalefeti susturduğuna dikkat çeken Kurbanoğlu, “İstiklal mahkemeleri ve Takriri Sükûn Kanunlarıyla bütün ülkeyi sindirdiler. Adına Kürt sorunu denilen sorun aslında Türkçülük sorunudur. Şeyh Said kıyamından sonra oluştu. Şeyh Said ve arkadaşları İslam adına mücadele verdiler bizim bundan şüphemiz yok. Devlet kendi hafızasını öyle güzel saklıyor ki istiklal mahkemeleri zabıtlarını kamuoyundan saklıyor. İskilipli Atıf Hoca, Bediüzzaman, Şeyh Said ve birçok İslam aliminin mezarlarını saklı tuttu. Bu ne demektir? Bu şu demektir ‘Ben tarihi anlamda insanlığa karşı, Müslümanlara karşı, İslam’a karşı çok büyük günahlar işledim ve bu günahları gizli tutmak zorundayım’. Devlet günahlarıyla yüzleşmek zorundadır” şeklinde konuştu.

SAKLANAN MEZAR YERLERİ AÇIKLANSIN

Kendisine güvenen resmi ideoloji niçin tarihi kayıtları saklı tutar? Diye soran Kurbanoğlu, “Niçin mahkemelerinde ceza verdiği insanların mezarlarını yok eder? İnsanlarından saklar. Şeyh Said’in vasiyeti ailesine iletilsin ve mezar yeri açıklansın. Sadece Şeyh Said’in değil Bediüzzaman ve diğer İslam öncülerinin de mezar yerleri ortaya çıkarılsın” dedi.

Yapılan konuşmaların ardından Şeyh Said ve dava arkadaşları hakkında idam kararları veren İstiklal Mahkemeleri’nin arşivlerinin açılması, Ayrıca 29 Haziran 1925 tarihinde Diyarbakır Dağkapı meydanında asılarak şehid edildikten sonra gizlice gömülen Şeyh Said`in mezar yerinin ortaya çıkarılmasını ve devletin mağdurlardan özür dilemesini talep eden  bir mektup TBMM’ye gönderildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir