Bunlar; Suriye dostları grubu, Suriye çalışma grubu ve Türkiye- Suudi- Katar çalışma grubudur ki, en önemli grupta bu sondaki gruptur. Çünkü Suriye rejimini fiilen etkileyen, rejime karşı mücadele eden grupları her açıdan destekleyen Türkiye-Suudi-Katar grubudur.

Recep Tayip Erdoğan Mavi Marmara saldırısında olduğu gibi yine tehditler savurdu. Ancak bunun şuan için hayata geçmeyeceğini herkes biliyor. Çünkü Erdoğan, prensip olarak savaş istemiyor. Ayrıca Türkiye, kurumlar devletidir. Kararlar bir elde toplanmaz. Bu da kritik kararların alınmasında frenleyici bir rol oynuyor.

Başbakan Erdoğan’ın mühim bir müsteşarı, “biz, krizin Suriye Rejimi ile halk arasında sınırlı kalmasını istiyoruz.” Dedi. Aslında bu Türkiye’nin stratejisini en güzel şekilde ifade eden bir cümledir. Buradan şunu anlıyoruz: Türkiye, Suriye rejiminin düşürülmesini isteyerek ve baştan beri muhalifleri destekleyerek aslında intikamını almıştır ve bu yolla almaya devam edecektir. 

Türkiye-Suudi- Katar grubu, Suriye olayında ağırlığını koymayı başardı. Ağır da olsa, sahadaki dengelerin yavaş yavaş muhaliflerin lehine değişmesini sağladı. Rejim güçlerine ve özel adamlarına karşı özel operasyonlar düzenleyerek, rejimden kopmaların hız kazanmasını sağladı. Şuanda Türkiye, muhaliflerin; askeri, lojistik, mali karargâhı konumundadır.   

Suriye devlet başkanı Beşar Esed son olarak yaptığı konuşmada; “biz şuan gerçek bir savaşla karşı karşıyayız” diyerek bu durumu açıkça itiraf etmiştir. Oysa Beşar Esed daha önce terörist gruplardan bahsediyordu. Ne oldu da iş Beşar’ı bu kadar tedirgin etmeye başladı. Hiç kuşkusuz bu, Türkiye-Suudi –Katar grubunun muhaliflere desteğinin bir sonucudur.  Muhalifler, sahada helikopter düşürüyor. Tank imha ediyor. Ama rejim için bundan daha tehlikelisi aynı bloğun, alevi tayfasından bazı şahsiyetlerle temasa geçmiş olmasıdır. Bunlar ikna edilirse -ki, her an ikna edilebilirler- Rejimin en önemli dayanaklarından birisi de çökmüş olacaktır.

Suriye’deki durum, iç savaşın ötesine geçmiştir. Artık rejim halk hareketiyle karşı karşıyadır. Dikkat çekici bir durum da halk gösterilerinin azalmasıdır. Buna mukabil silahlı mücadelede çok büyük bir tırmanış söz konusudur. Demek ki, kozlar artık meydanda paylaşılacak bakalım gelecek günler ne gösterecek…

Abdülbari Atvan

Çeviri: Mücahid Temel

doğruhaber