Açıklamasında çeşitli iddialara yer veren Özel, cezaevinde görüştükleri kadın mahkumların kendilerine aktardığı sıkıntıları dile getirdi.

KADIN MAHKUMLARA ÇIPLAK ARAMA

Özel şöyle konuştu: "Osmaniye Cezaevi`ne yapmış olduğumuz ziyarette de karşılaşmış olduğumuz ve cezaevi yönetiminin `RoboCop` dediği ve `A Takımı` olarak adlandırılan acil müdahale mangasıyla burada da karşılaştık. İlk girişte kadın mahkumları çıplak aramaya tabi tutan yönetimin, tutuklu-hükümlü kadınların bu duruma `İnsan haklarına aykırı` diye itiraz ettiklerinde çok sert bir müdahale ile karşılık verdiklerini öğrendik. Vücutları yara bere içinde olan kadınlar kızarıklıklar geçene kadar bekletiliyor ve ondan sonra doktora gönderiliyor.

"SOYUNMAYAN İŞKENCE GÖRÜYOR"

Kadın mahkumların yüzlerindeki ve vücutlarındaki önemli darp izlerinin çoğu raporlara geçmezken tırnak izlerinin az bir kısmı doktor raporlarına da geçmiş durumda. Buradaki en büyük sıkıntı kadın mahkumların zorla çırılçıplak soyulması ve buna tepki gösterince de onlara dayak atılarak işkenceye tabi tutulmaları. Üstelik bu fiziksel şiddetin yanı sıra, psikolojik şiddete de tabi tutuluyorlar. Kadınlar tamamen çıplak bir halde kendilerini getiren erkek askerlere teşhir ediliyor" dedi.

"KARNIN MI ACIYOR, YUMRUK ATIYORLAR"

Cezaevinde kullanılan plastik çatal ve kaşıkların yemek sırasında kırıldığını da öne süren Özgür Özel, "Pek çok cezaevinde metal çatal bıçağa izin varken burada izin verilmiyor. Son derece kalitesiz ve dayanıksız malzemeden olan bu plastik çatal-bıçaklar yemek boyunca sürekli kırılıyor. Yemekler yenilmeyecek derecede yağlı yapılıyor. Yemeklerden kıl, böcek gibi şeyler çıktığı için mahkumlar çoğunlukla aç kaldıklarını ifade ediyor. Hasta tutuklu ve hükümlülerin sevklerinde de gecikmeler ve büyük karışıklıklar yaşanıyor. Acil bir durumda `ölümcül olmadıktan sonra acil doktora çıkamazsın` deniliyor. Ayrıca, mahkumların sağlık dosyalarına bakıp daha önceden yarası varsa ya da ameliyat geçirmişlerse girişte ameliyatlı bölgeye özellikle vuruluyor. Örneğin, `Senin karnın acıyor muş öyle mi` deyip sonra oraya yumruk atıldığı oluyor. Bu durum bile özel işkence yöntemlerini geliştirmiş olan cezaevindeki kötü muamelenin ulaştığı boyutun da ciddiyetini gösteriyor" ifadelerini kullandı.

ensonhaber