Siyonist Cumhurbaşkanı Şimon Perez Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmut Abbas’ın direnişe karşı savaşma konusunda çok ciddi ve barış hususunda İsrail’in ortağı olduğunu belirtirken, ABD Başkanı Barack Obama Abbas’ın barış konusunda samimi olmadığını söyledi.

Bunu nasıl açıklayabiliriz. Acaba Obama birkaç gün önce (05 Haziran) işgal radyosuna yaptığı açıklamada “İsrail sınır ve güvenlik konularında Filistin yönetimiyle uzlaşıya varmak üzere” diyen Siyonist Başbakan birinci yardımcısı Şaul Mofaz’dan daha mı Yahudi oldu. Hangisi doğru söylüyor. İkinci dönem başkanlığa hazırlanan ve buna iyice heveslenen Obama mı, yoksa “Abbas İsrail’in stratejisinin yakıtıdır” diyen Siyonist eski Savaş Bakanı Ben Eliezer mi doğru söylüyor.

Amerika başkanı Obama’nın, Filistin halkı ve davası hesabına Yahudilere acıyorsa ve bunun için de ülkedeki Siyonist oyların %64’ünü almayı başarmışsa, adam birkaç ay önce Amerika Senatosunda ve Kongresinde Siyonist Başbakan Benyamin Netanyahu karşısında sağır kesilerek mağlubiyeti kabul etmişse, BM’de görüşülen Yahudi yayılmacılığı ve yerleşkeler konusunda Siyonist rejimin kınanmasını önlemek için isteyerek veto etmişse tüm bunlar yeni dönemde başkan olduğunda Siyonist rejimin çıkar ve güvenliğini önceleyeceğini gösteriyor.

Obama’nın işgal yönetimi ve Siyonist tarafgirliğinin ve onlara olan limitsiz desteğinin Filistin siyasetinde önemli değişim ve dönüşümlere neden olması gerekir. Bu durum karşısında Ramallah’taki Filistin yönetiminin Siyonistlerle yapılan anlamsız barış görüşmelerinden tamamıyla çekilmesi gerekirdi. Obama’nın açıklamalarına tepki olarak ve kendine saygının bir ifadesi olarak düşmanla sürdürdüğü koordinasyonu durdurması gerekirdi. Yine Obama’nın Abbas için söylediği sözlerden ötürü özür dilemesi ve işgal yönetiminin olumlu yönde adım atması için Ramallah’ta gösterilerin düzenlenmesine fırsat vermesi ve işgal yönetimi için tehlike çanlarının çalmasına kapı aralaması gerekirdi.

Ancak Filistin yönetimi, yapması gereken şeyleri yapmadı. Fransa Cumhurbaşkanı ile görüşen Abbas yapması gerekenin aksini yaptı ve zımnen Obama’nın arzusunu yerine getirdi. Açık ve yüksek bir sesle “İsrail esirleri serbest bırakır ve silahlanmamıza izin verirse Netanyahu ile masaya oturabiliriz” dedi.

Doğrusu ben, üç yıldan beri “yerleşke inşaatları ve Siyonist yayılmacılık devam ettikçe görüşmeler olmayacak” diyen Mahmut Abbas’ın Fransa’da bu tavrından vazgeçtiğini aktaran haber ajanslarına inanmamış ve çıkan haberlere kuşkuyla bakmıştım. Ancak, Fransa Cumhurbaşkanının yaptığı açıklama kuşkumu giderdi. Çünkü o şöyle demişti: “Filistinliler artık yerleşkelerin durdurulmasını şart koşmuyor. Bunun dışında iki şartlarının olduğunu söylediler. Zaten bunu da biliyorduk. Bu durumda bizim İsrail’i bu noktada ikna etmemiz gerekir. İsrail’in bu konuda teminat istemesi ise doğaldır.”

Dr. Fayiz Ebu Şemmale

Filistinhaber