• DOLAR 32.542
  • EURO 34.913
  • ALTIN 2423.738
  • ...
Şehitlerin Kanları Hala Taze, Kokuları Misk Gibi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

El-Halil sakinleri daha önce şehitlerin kerametlerini duyuyor ve birbirine anlatıyorlardı. Ama bu kez onların çoğu, Mısır gözetiminde esirlerle işgal cezaevi idaresi arasında varılan anlaşmanın ardından Siyonist yönetimin yıllar önce şehit ettiği ve Rakamlar Mezarlığına gömdüğü cesetleri Filistin tarafına teslim etmesiyle bu kerametleri gözleriyle görmeye başladılar. Kassam Tugaylarına mensup İbrahim Serahine ve Mecdi Ebu Verde’nin cesetlerini teslim alıp defneden El-Halil halkı, şehitlerini teslim alan diğer şehirlerin halkları gibi 16 yıl sonra teslim aldıkları şehitlerinin üzerlerindeki kanın taze, kokularının da misk gibi olduğunu müşahede ettiler.

Şehitlerin defnine ve taziyesine iştirak eden Filistinliler, 16 yıl aradan sonra defnettikleri şehitlerde gördükleri kerametleri birbirine anlattı ve gördükleri karşısında Allah’ın şehitlere neler ikram ettiğine tanıklık ettiler. Bunlar ve diğer şehitler ya işgal askerlerine saldırırken, ya eyleme giderken veya düşmanla çatışırken şehit olmuş, yıllarca Siyonist rejimin kurduğu Rakamlar Mezarlığında defnedilmiştiler.

Filistin Enformasyon Merkezi muhabiri kahraman şehitler için yapılan cenaze törenlerine ve kurulan taziye çadırlarına iştirak ederek, edindiği izlenimleri paylaştı:

Yeni şehit olmuş gibi

Mecdi Ebu Verde’nin kardeşi El-Halil şehrinde şehit için kurulan taziye çadırında kardeşiyle ilgili muhabirimize şu bilgileri verdi: “1996 yılının kış aylarında işgal güçleri Askalan’daki minibüsler eyleminin ardından bizi tutukladı. Sorgulama odasına aldıktan sonra Mecdi Ebu Verde’nin kafasını teşhir etmemiz için önümüze getirdiler. Başını Amerika Deniz Piyadeleri gibi tıraş etmiş, kulaklarına da halka geçirmiştiler. Onu görünce tanıdım ve kardeşim olduğunu teşhis ettim. 16 yıl sonra şehidin naaşını teslim alırken tabutu açıp görmek istedik. Yanımda altı kişi daha vardı. Cesedin kardeşime ait olduğundan emin olmak istiyorduk. Tabutu açınca cesedin kardeşime ait olduğunu; üzerinden misk gibi kokular yayıldığını gördük ve ona dokunduğumuzda üzerinde hala taze duran kan elimize yapıştı. Bedeninden kopan bir et parçası ise hala tazeliğini koruyordu. Operasyon sanki yeni olmuş ve kendisi de henüz şehit olmuş gibiydi. Deniz Piyadeleri traşı ise olduğu gibi duruyordu.”

Basil ve Abdullah El-Kavasimi

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El-Kassam Tugaylarının komutanlarından şehit Abdullah El-Kavasimi’nin eşi Ummu Eymen (Fethiye El-Kavasimi) muhabirimize yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bugün teslim aldığımız şehitlerimizle iftihar ediyoruz. Allah’ın onları nasıl izzetli ve şerefli kıldığını gördüğümüz manzara karşısında bir kez daha yakinen müşahede ettik; onlara olan hürmetimiz ve saygımız daha da arttı. Yıllar sonra onunla bir kez daha bir araya geldik. Gözlerimizle Basil ve Abdullah El-Kavasimi’nin taze kanlarını gördük. Sekiz yıl sonra şehitlerin taze kanlarının tabutlara yeşil bayraklara bulaşmış olduğunu gördük.”

Abdullah El-Kavasimi 21 Haziran 2003 yılında işgal ordusuna bağlı komandoların El-Halil şehrindeki Selam Caddesinde kendisini kuşatmasıyla çıkan çatışmada şehit olmuştu.

Yeğeni Basil ise amcasının şehadetinden birkaç ay sonra El-Halil şehrindeki El-Havuz Mahallesinde işgal güçleriyle girdiği çatışmada şehit oldu. İşgal güçleri Basil’in sığındığı evi yerle bir etmişti.

Abdullah’ın yirmi yaşlarındaki oğlu Eymen babası için kurulan taziye çadırında, diğer aile fertleriyle birlikte 2000-2002 yılları arasında 80’den fazla Siyonist’i Kassam adına öldüren babasını yad ediyordu.

17 yıl geçmesine rağmen bozulmayan beden

Surif halkı da 17 yıl önce şehit olan Musa Abdulkadir Ğuneymat’ın cesedini teslim alıp, tabutunu açınca, şehidin daha yeni feda eylemi yaptığı gibi durduğunu, birkaç yara dışında bedeninin olduğu gibi durduğunu müşahede ettiler ve bedenine dokununca da kanının ellerine bulaştığını gördüler.

Eşi muhabirimize şu bilgileri verdi: “Musa şehit olunca geride bana iki oğul ve iki kız bıraktı. Çocukların en büyüğü o zaman beş yaşında, küçüğü ise dört aylıktı. Şimdi büyüğü El-Halil Üniversitesinde ikinci sınıfta okuyor, küçüğü ise 17 yaşında lise 10. sınıfta okuyor.”

Taziye çadırını ziyaret eden muhabirimiz şehit ile ilgili yeni bilgilere de ulaştı. 1997 yılında Tel Aviv’deki Apurbo Kahvehanesine feda eylemi düzenleyen Ebu Musa Ğuneymat, o tarihten bir buçuk yıl önce Neş’et El-Karmi ile birlikte El-Halil’de Siyonistlere karşı eylem yapan ve dört Siyonist’i öldüren şehit Me’mun En-Netişe’nin de dayısıdır.

Siyonist işgal yönetiminin cesetlerini teslim ettiği şehitlerden 25’i El-Halil şehrinden ve bunlardan 18’i de Kassam Tugaylarına mensuplarındandır.

Bu haberler de ilginizi çekebilir