• DOLAR 32.604
  • EURO 34.802
  • ALTIN 2410.965
  • ...
Kürtaj İçin Ne Dediler
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Özgür-Der Yönetim Kurulu üyesi Gülsüm Alpay ise “Kürtaj doğmamış çocuğu diri diri toprağa gömmektir. Oysa İslam açısından anne karnındaki bebeğin yaşama hakkı olup olmadığına karar verme yetkisi anneye ait değildir” diyerek, “Türkiye`de evlilik dışı, nikahsız ilişkilerin alabildiğine teşvik edildiği, özendirildiği bir vasatta kürtajı yasaklamaktan işe başlamak maalesef konuya tersten bakmaktır” şeklinde konuştu.

Alpay, devletin yukarıdan aşağıya mecbur tuttuğu laiklik, modernleşme veya İslamsız bir hayat projesi ile kürtaj gibi açık bir cinayeti, gayri meşru bir ilişki biçimini meşru ve makûl bir hayat biçimine dönüştürdüğünü de ifade etti.

Liberal çevreler kadar sol-sosyalist, Kemalist ve Kürtçü çevrelerin de sözde kadını özgürleştirmek için kullandığı çerçeve sloganları olan “Beden benim; istediğimi yaparım. Çocuk benim değil mi, ister doğururum ister aldırırım, kimsenin namusu değiliz” sloganlarını hatırlatan Alpay, “Bu basit, fakat son derece yıkıcı klişe söylemlerin kadınları namus, iffet, sadakat ve aile anlayışından koparmayı hedeflediği çok açık” diye konuştu.
Alpay, “Kürtajı masumlaştıranların önemli bir kesimi; örtüyü, namazı, orucu ve diğer ibadetleri çirkin ve zararlı göstermek, hatta yasaklamak için canla başla mücadele etmişlerdi. Başörtüsü yasağını hukukî kılıflar uydurarak meşrulaştıranlar, kürtaja bilimsel kılıflar uydurarak, meşrulaştırmaya çalışıyorlar” dedi.

Kürtaj ile ilgili tartışmaların yeni başlamış bir ihtilaf olmadığını belirten gazeteci yazar Sibel Eraslan, tarihte kürtajı politik bir nüfus planlaması olarak kullanan ilk kişinin Firavun olduğunu, Hz. Musa`nın da kürtajdan kurtulmuş bir çocuk olduğunu ifade etti.

Eraslan, “Kürtaj aracılığı ile; nüfus planlaması yapılarak güçsüz bıraktırılması beklenen toplumların aleyhine kullanılan, bir toplumsal mühendislik olarak karşımıza çıkar” şeklinde konuştu. Medyanın bu tartışmalardaki yerine de değinen Eraslan, “Ayrıca bu konunun medya aracılığıyla mahremiyet hislerini hoyratça inciten şekilde tartışılmasını da ben doğru bulmuyorum” dedi.

“Kürtaj, henüz doğmamış bir insanın hayattan kazınması ise; canlı bir varlığın hayatı ya da ölümü hakkında nasıl karar vereceğiz?” diye soran Eraslan, bir Müslüman olarak “Bedenim benimdir” algısını da doğru bulmadığını sözlerine ekledi.

KÜRTAJ CİNAYET
Hülya Şekerci, kürtajın cinayet olduğunu söyleyerek, hiçbir canlının hayat hakkının elinden alınmaması gerekliliğinin altını çizdi. Şekerci, “Sağlık sorunu olmaması halinde, yapılmaması taraftarıyım. Bu yollarla bireyin hayat hakkı elinden alınmamalı” dedi.

Öte yandan, Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Bursa Temsilcisi Takyettin Karakaya kürtaj ve sezaryene aciliyet dışında izin verilmemesini istedi.

Kenan Kıran / Koray Taşdemir – Yeni Akit

Bu haberler de ilginizi çekebilir