Modanın ve Şık Görünme Cehaletinin Esiri Olduğumuzun Farkında Mıyız… Aslında acınması gereken kişiler onlardır. Onlar ki nasıl bir yanlışın içinde olduklarının farkında değiller. Her zaman kimsesiz, yoksul, ayağına giyecek ayakkabısı olmayanlara acırız. Asıl acınacak durum da olanlar günümüzdeki Müslüman lakaplı kadınlarımızdır. Farkında değiller o çok güzel gösterdiğini düşünüp, can havli ile birbirleri ile yarıştıkları o kıyafetlerin birer ateşten gömlek olduğunu… Moda denen cehaletin sadece onları doğrulardan uzaklaştırdığını ve kandırdığını! Evet bayanlar maalesef Tesettürlü hanımlar için denen o kıyafetlerin, aksine tam anlamı ile bir Müslüman karşıtı olduğunu göremeyecek kadar kör olduk.
Bunları fark edemiyecek kadar dalmışız dünya heveslerine. Görmüyor muyuz ki bu kıyafetlerin Hz. Haticeden, Hz. Fatımadan, Hz Meryemden ne kadar uzak olduğunu bu en büyük delil değil mi??? En büyük örnek Hz. Muhammed s.a.v ve ehli beytin kadınları değil mi? Hangisi yada hangileri kıyafet için birbirleriyle yarışmış. Hiçbir hadiste ve yahut ayet te böyle bir şey ne okuduk ne de duyduk öyle değil mi.
Öyleyse neden kendimize olan bu düşmanlığımız. Niyedir bu çabamız, kim içindir bu saçma yarışlar.
Bağrı yanık Resul hasretiyle yürekleri yanan Müslümanlar hep Resulu görebilme umuduyla hayata tutunurlar.imkansızda olsa keşke gelse diye hayal ederler.
Ama halbuki bir o kadar da korkarız öyle değil mi. Geldiğini varsaysak şu etrafımızdaki yanlışların hangi birini ortadan kaldırabiliriz. Yaptığımız birçok şey nasılda üzer değil mi hem de bu kadar kaynağa rağmen bu cahilliğimizin sürmesi, ne kadar acı değil mi?
Yüce peygamberi üzmeye hakkımız yok. Bunun için de bunları engellemek bizim kutsal vazifemiz. Tesettür tesettürlüğünü kazanana dek ….

Alev Erdal Aybakan / İstanbul – Yaş: 21

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfadan az olsun. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.